Google Play Store
App Store
Fin aşırı sağı bastırıyor

Çağrı YALGIN

Finlandiya'da sağ koalisyon haziran ayında bir yılı geride bıraktı. Bu ilk yılda büyük ortak olan merkez sağ Ulusal Birlik Partisi (Kokoomus) ne istediyse oldu. KDV yükseltildi, yüksek gelirlilerin vergileri azaltıldı. Dar gelirlilerin çocuk yardımı kesildi, işsizlik maaşları düşürüldü. Eğitim, sağlık, kültür derken her alanda kesintiler yapıldı. Grev hakları daraltıldı, buna karşı çıkan genel grev de fayda etmedi ve hükümet geri adım atmadı. Bu tedbirler ile borçlanmanın azaltılması ve iş hayatının canlandırılması hedefleniyordu ama o hedefe de ulaşılamadı. Hem borçlanma, hem işsizlik artıyor. Yine de bunlar tam olarak Kokoomus tabanının isteği olduğu için parti AP seçimlerinde oyunu korudu.

Koalisyonun ikinci büyük ortağı Gerçek Finler (PS), seçimde tam aksini vaat etmelerine rağmen bu politikaları itirazsız uyguladı. Bu sebeple AP seçimlerinde altıncılığa kadar geriledilerse de hükümet programına sadık kalarak aynı programdaki göçmen karşıtı politikaları uygulatmak için yüz buldular. Örneğin Fin vatandaşlığına başvuru için gereken asgari oturum süresi beşten sekiz yıla çıkarıldı.

Daha da çok tartışma çıkaran düzenleme, işini kaybeden göçmenin üç ay içinde iş bulamazsa oturum iznini kaybedecek olması. Üç ay, yeni bir iş bulmak için Fin beyaz yaka için dahi kısa bir süre, özellikle işlerin yavaşladığı yaz aylarına denk gelirse. Hedefinin sosyal güvenliğe yük olan işsiz göçmenler olmadığı, amacının çalışan göçmeni de uzaklaştırmaya bahane aramak olduğu açık olan bu düzenlemeye en büyük işveren örgütü EK de itiraz etti. En nitelikli işgücünün çok da tercih etmediği bir ülke olan Finlandiya’nın cazibesini ve ar-ge’deki rekabet gücünü iyice kaybedeceğini söylediler. Ancak PS geri adım atmıyor. “Biz sizin istediklerinizin hepsini yaptık, sıra sizde” diyor.

SIRADA MEDYA VAR

Sıra kamu yayıncısı Yle’ye geldi. Beş buçuk milyonluk ülkede Yle’ninki kadar geniş habercilik ağı ancak kamu kaynağıyla kurulabiliyor. Yle’nin bütçesi maaşlardan alınan Yle vergisinden geliyor. Yle bütçesi parlamentoda geleneksel olarak iktidarın kararıyla değil, tüm partilerin uzlaşısıyla kabul ediliyor. PS bu yıl Yle bütçesinden büyük bir kesinti talep etti, ancak öteki partilerin araya girmesiyle kesinti yüzde onda kaldı.

Burada mesele para değil. Yle’nin güvenilirliği anketlerde yıllardır yüzde 90’nın üzerinde çıkıyor. Bunda, yukarıda anlattığım partiler arası uzlaşının ve bunun yarattığı tarafsız ortamın etkisi büyük. PS ise birçok aşırı sağ parti gibi sosyal medyadan başlayarak her yerde kendi alternatif gerçekliklerini yaratmak ve dayatmak peşinde. Bu sebeple kendi yayınları dışındaki her şeyi “yeşil-sol”, kültürel Marksizm olarak görüyorlar ve Yle örneğinden belli olduğu gibi fırsatını bulurlarsa ortadan kaldıracaklar.

SUÇLU KİM?

Son genel seçimlere Kokoomus göçmen dostu bir politikayla girmişti. Seçim sonuçlarına göre ya ekonomik politikalardan taviz verip bir sağ-sol koalisyonu kuracaklardı, ya da göçmen politikalarından taviz vererek tamamen sağ bir koalisyon. İkincisini tercih ettiler. Şimdi aşırı sağ ile işbirliğinin diyetini ödüyorlar. Aşırı sağ, istediklerini almadan bırakmak niyetinde kesinlikle değil.