Fıtrat da sevdaya dahil
Bizim iktidardakilerin “Global mağdur” İsrail’den öğreneceği birkaç şey var

>>Bizim iktidardakilerin “Global mağdur” İsrail’den öğreneceği birkaç şey var. Silah ve “evladımın gemicikleri” gibi karlı işlerden geri kalan alışverişimizi saymazsak, şimdilik sözde “Sorun olursa, birileri bi şey sorarsa dışarıda ‘Van minit dedim’ derim” kafası yaşayan apartman yönetimi için bu insanlık ölümünden birkaç ders çıkartabiliriz.
>>Öncelikle ülkelere güzel bir bakalım. Mesela Amerika, “Terör var abi, kulemize uçakla girdiler” diyerek Afganistan ve Irak’ın kanını çekti. Mesela Irak’ta resmi rakamlara göre sivil can kaybı sayısı 1.000.000 idi en son. Zaten bir milyondan sonra otoriteler de saymayı bıraktı. Sonuçta biliyorsunuz, insan hayatı ucuzladıkça ölümler artar, bu insanlığın fıtratında var. Terör olmasaydı 1.000.000 Iraklı canlı ama terör tehdidi altında yaşayacaktı belki de. Kim bilebilir?
>>Dediğim gibi “Global Mağdur” İsrail’in kullandığı dil, aslında bizimkilerin kendilerinin çok istemedikleri olaylarda kullandıkları dilin neredeyse aynısı. İsrail de “Ya üzerimize el yapımı bi sürü füze atıyorlar, dünyanın en pahalı ve gelişmiş füze koruma sistemimiz bile aynı anda 3 füzeyi takip edebiliyor, bunlar 20-30 tane aynı anda atıyor” diyor ya. Sonra da “Artık bu işi kökünden bitireceğiz, inlerine gireceğiz” dedikten sonra “Tünellere bi bakıp çıkıcaz abicim” diyor ya. Bizimkilerden pek bir farkı yok. Tek güzellik, onların yandaş medyasında köşe başlarının paralel başka inançların lobileri tarafından tutulmuş olması gibi. Riyanna’ya bile yazdığı tiviti sildirebilecek bir yaptırım gücü, dünyanın en mağduruna yakışır zaten. Bizim mağdurlar ancak Haber Türk’ün Alo Fatih Hattı’nı arayıp altbantı değiştirebiliyor. Bence ustanın bu konuda da sarığını –pardon- yarım porsiyon az etli bıyığını alıp bir düşünmesi lazım. Bakınız İsrail şimdi de ustayı dünyaya şikayet ediyor “Soykırımın anısını lekeliyor” diyerek. Soykırım herhalde daha büyük can kayıpları ve daha planlı bir sistematik temizlik hissi oluşturuyordur belki onlarda ama yıl olmuş 2014, bu yılda da milyonluk soykırım yapmak neresinden baksan imkansız… Ya düşündüm de aslında o kadar da imkansız değil, şöyle Afirka’da kimsenin takmadığı ülkelerde uygun ortam oluşturulsa belki o da olur. Misal elmas için ele geçirilen bir Afrika ülkesi, buna giren bir Avrupa ülkesi mesela, kimsenin umurunda olmayabilir.
>>Mesela basınımızın da bu insanlık ölümünden bir ders çıkartması lazım. Bakın yabancı basında da İsrail’in 13 can kaybı dev gibi manşet olurken altta manşet altında “300 Filistinli de öldü arada” gibi net ve taraflı bilgiler vermek mümkün. Yani Gezi’deki gibi sadece yok gibi görmek değil, yok gibi görmezken, değersizliğini bildirmek de bundan sonraki gazeteciliğimizde yeni bir kilometretaşı olabilir.
>>“Milyon dolarların sevgilisi” Roza Zorrak’ın ses sanatçısı eşiyle tatil fotoğrafları magazin basınına düştü. Zorrak Bey’in kullandığı bir deniz motorunun çok afedersiniz kıçına baktım da 3 adet 250 beygirlik dıştan takma motor gördüm. İki motora zor alışan bünyem 3 adet 250’yi görünce bi fenalaştı. Neyse sonra gördüm ki Zorrak Bey’in bu süratli teknesi Amerikan bayrağı taşıyor. Türkiye’nin borçlarını cebinden kapatan bir insanın teknesinin vergisini az verebilmek için yabancı bir ülkeden bandıralatması son derece mantıklı. Gidin herhangi bir marinaya teknelerin kıçlarındaki “Liman Delaware” yazısını ve Amerikan bayrağını görün. Bayrağa saygı önemli. İyi ki İsrail daha düşük vergi almıyor lüks yatlardan. Allah korusun, İsrail bayrağı açacağına vergisini vermek zorunda kalabilir iş adamlarımız. Maksat ekmek parası. -Bi 250 beygir motorum olsa bozdurup kaç tane 9.9 alırdım be!
>>Son olarak BirGün’ün haberine göre “Geçirdiği beyin kanaması sonrası 20 gün yoğun bakımda kalan Rize İyidere Belediye Başkanı Ahmet M., öbür tarafa gidip geldiğini iddia ederek “oradakiler oyu Erdoğan’a atın diyor” dedi”… Ölülere fısıldayan adamın lafı üzerine laf olmaz herhalde.
>>Görselde motor ve bayrak dışında her şeyi mozaikledim. TRT kafası!