Google Play Store
App Store

AKP iktidarının kadınları hedef alan açıklamaları ve yıllardır sürdürdüğü aileyi kutsayan ve kazanılmış haklara saldıran politikaları şiddeti ve kadın cinayetlerini artırıyor. Yaşadıkları hikayeleri anlatan kadınlar; hukuk ve kolluk kuvvetleri tarafından korunmadıklarını söyledi.

Fıtrat dediğiniz katil düzeniniz
Fotoğraf: Depo Photos

İlayda Kaya

22 yıllık AKP iktidarının kadınları ve haklarını hedef alan her açıklaması faile cesaret vererek şiddeti körüklüyor. Kadınlar sadece fiziksel değil, ekonomik baskılarla, sözlü saldırılarla hatta eğitimden, iş hayatından koparılarak da şiddet görüyor. Kadınların yardım istediği polis ise faili koruyor. Yargı yoluna başvurulsa failler ya serbest kalıyor ya da ödül gibi cezalarla kurtuluyor.

Hükümet ise kadına yönelik artan şiddetlere ve cinayetlere karşı hem 3 maymunu oynuyor, hem de kadınları koruyan 6284 Sayılı Yasa, İstanbul Sözleşmesi gibi birçok hakkını gasp ederek savunmasız bırakıyor. Kadınlar ise tüm saldırılara karşı bir adım bile geri atmayacaklarını söylüyor. Kadınlar yetkililerden şunları istiyor:

• Yetkili mekanizmalar korumalı.

• Önleyici politikalarla cezasızlık sistemi ortadan kaldırılmalı.

• Kadınlar istihdam edilmeli.

• İsterlerse kimlikleri gizlenmeli.

• Yargılama sisteminde indirim uygulanmamalı.

• 6284 Sayılı Yasa uygulanmalı.

∗∗

KORKUNÇ TABLO

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, kadın katliamları her geçen yıl artıyor. Tablo şöyle karşımıza çıkıyor:

(*2024 ilk 10 ay)

Şüpheli kadın ölümlerinin artışında yüksekten düşmeye bağlı ölümlerin oranı dikkat çekiyor. Kadın hakları savunucuları, sürecin titizlikle yürütülmesi gerektiğini söyleyerek şu taleplerde bulunuyor:

• Polis direkt ‘intihar’ diyerek rapor hazırlamamalı.

• Ölü bulunan kadının geçmişi dinlenip ifadeler alınmalı.

• Kadının adli başvurusu kontrol edilmeli.

• Şüpheli pozisyonunda biri varsa hemen ifadesi ve DNA örneği alınmalı.

• Tüm deliller büyük bir titizlikle toplanmalı.

∗∗

GECELERİ UYKUNUZ KAÇIYOR MU?

• Ankara’da yaşayan 31 yaşındaki Sema S. yıllardır evli olduğu erkekten şiddet gördü. Son olarak polise başvurdu ve yargı sürecini başlattı. Yaşadıklarını şöyle anlattı:

Tanıştığımızda 21 yaşındaydım. 1 sene sonra da evlendik. Başlarda her şey çok güzeldi. Önce insanların içinde bağırmaya sonra eve gidince vurmaya başladı. Son olarak çocuğuma vurduğunda ‘Artık boşanıyorum, yeter’ dedim. Dayanamadım. Boşanma davasını açtıktan sonra bana tehdit mesajları atmaya devam etti. Dövmek değil öldürmekten bahsetti. Bu mesajları da dosyaya koyduk ancak bir etkisi olacak mı inancım yok. Şu an uzaklaştırma kararım var ancak daha önce kapımın önüne geldi. Hiçbir şey de yapılmadı. Gelebilecekse boşuna kararı çıkarmayın o zaman.

• İstanbul’da yaşayan 39 yaşındaki K.K. ise yaşadığı şiddet dolu ilişkiyi şöyle aktardı:

Bir süredir beni rahat bırakmaya karar verdiği için hedef değilim. Yıllarca kurtulmak için çok çaba verdim ve yıllarca süren ilişkimden mobbingden ekonomik şiddete kadar hepsini yaşadım. Tanıştığımızda bir şirkette üst düzey yönetici olarak çalışıyordum. Önce bana psikolojik baskılar yaptı ardından işten ayrılmam için baskı kurdu. Dediklerini yaptım. Sadece ona göre biri olmam gerektiğini belirtiyordu. Ben bu baskıları ve psikolojik şiddeti fark ettikten sonra karşı çıkmaya başladım ancak bir gün arabada giderken başımı cama vurdu. Saldırısının ardından polise başvurdum ancak polis aramızda halletmemizi istedi. Karşı çıktım ancak hiçbir etkisi olmadı. Çok önemli işleri olduğunu, onları oyaladığımızı söyledi, benim şiddet görmem yeterince önemli değilmiş gibi. Soruyorum: Gerçekten nasıl bıraktınız?

• Antalya’da yaşayan Aslıhan Çelik ise boşandığı erkek tarafından kesici aletle saldırıya uğradı. Çelik failin denetimli serbestlikle salındığını anlattı. Çelik, yaşadıklarını ve bu süreçte başına gelenleri şu sözlerle aktardı:

Boşandıktan sonra bir gün evden işe giderken arkamdan gelip bıçakla saldırdı ve birçok yerimden yara aldım. Hastaneye kaldırıldığımda ölmek üzereydim aylar geçti hâlâ tedavim devam ediyor. Geceleri acılar içinde uyanıyorum. Ben bunları yaşarken ona ne oldu biliyor musunuz? Hiçbir şey. Denetimli serbestlik aldı. İmza atmaya bir kez bile gitmedi. Bana ise sadece korku ve acılar kaldı. Onların vermediği her cezanın bedelini biz canımızla ödüyoruz. Yetkililere soruyorum. Gece nasıl uyuyorsunuz?

∗∗

BUNLARIN HEPSİ BİR ŞİDDET

Kadınlar sadece fiziksel değil psikolojik, ekonomik gibi farklı açılardan da şiddete maruz bırakılıyor. Ev işlerinin neredeyse tamamı kadının görevi olarak karşımıza çıkıyor. İş hayatından koparılan kadın, maddiyatsızlıkla mücadele etmek zorunda kalıyor. Kadınlar bu baskıların altında kimi zaman uğradığı şiddeti ifade edemiyor. Bu şiddetten bazıları şöyle:

Psikolojik şiddet: Duygusal güç veya ihtiyaçlar, kadını kontrol etmek, denetlemek, küçük düşürmek, aşağılamak, cezalandırmak amacıyla şiddet aracı olarak kullanılıyorsa “psikolojik şiddet” söz konusudur. Psikolojik şiddetin olduğu her ilişkide fiziksel şiddet olmayabilir ancak, fiziksel şiddetin olduğu her ilişkide psikolojik şiddetin bazı öğeleri bulunur.

Cinsel şiddet: Cinselliğin, kadını kontrol etmek, denetlemek, küçük düşürmek, aşağılamak, cezalandırmak amacıyla şiddet aracı olarak kullanılmasına “cinsel şiddet” denir. Kadınlar, sıklıkla fiziksel şiddet sonrası cinsel şiddete maruz bırakılıyor.

Ekonomik şiddet: Maddi güç ve üstünlük, bir şiddet aracı olarak kadını kontrol etmek, denetlemek, küçük düşürmek, aşağılamak, cezalandırmak amacıyla kullanılıyorsa “ekonomik şiddet” söz konusudur. En yaygın ekonomik şiddet biçimleri arasında, kadının çalışmasına, meslek edinmesine, okulu ya da kursu bitirmesine veya işinde yükselmesine engel olmak, gelir ve birikimine el koymak, borçlandırmak yer alır.

Dijital şiddet: Teknolojik araçlar, kadını kontrol etmek, denetlemek, küçük düşürmek, aşağılamak, cezalandırmak amacıyla kullanılıyorsa dijital şiddet söz konusudur. Son 10 yılda sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla yaygınlaşan, dijital ortamda 7/24 gözetlenmesi ve takip edilmesini içeren şiddet biçimleri, “yeni kuşak şiddet” olarak da adlandırılmaktadır.

∗∗ 

KİRLİ DİLİNİZİ ÜSTÜMÜZDEN ÇEKİN!