Fuat Ergin: Rap müziğin direnişle ilişkisi değişti

Etki Can Bolatcan
19 Mart’ta başlayan halk direnişinin ardından ses çıkaran, meydanlara, sokaklara inen, gençlerin çağrısına yanıt verip sahneye çıkan onlarca sanatçı oldu.
Susan, konuşmayan, korkanlara nazaran, ses çıkaran bu sanatçılar bugün hâlâ mücadeleyi sürdürüyor.
Bu hafta Fuat Ergin'le gündeme ve sanata dair söyleştik.
Rap müziğin genelde düzenin karşısında konumlandığını görüyoruz. Son süreçte de rapçiler sokaklardaydı. Rap müziğin direnişle olan ilişkisi nedir?
Rap’in dünyaya yayılış amacında sesini duyuramayan insanların haykırışı olmak var. Rap başta parti müziği olarak başladı ve sonrasında protest bir tavır doğuran feci bir yerden alevlendi; durumun içler acısı olduğu mahallelerden çıktı. Rap, kurulu düzene baş kaldıran ve eleştiri getiren bir sanattır. Müzik sanayii kokuyu elbette erken aldı ve hip-hop kültürünün içine maddiyat ve lüks bir hayat vaadiyle sızdı. Zihinler değişti, sorudaki rap müziğin direnişle olan ilişkisi değişti. Son süreçte de yine sadece bellibaşlı rapçiler sokaktaydı.
Akli dengesi yerinde olan ve insani olarak sorumluluk duyan herkes ülkemizdeki durumu anlar ve direnmek zorunda olduğunu hisseder. Benim direnmek için rapçi kimliğime yaslanmaya da ihtiyacım yok. Çok küçük yaşta babam önüme Aziz Nesin’in kitaplarını koydu. Uzun zamandır neyin ne olduğunu biliyorum.
Müzisyenler halkla ilişkisini yalnızca müzikleriyle kurmuyor. Sanatçıların halkla olan ilişkisini sokakta güçlendirdiğini düşünüyor musunuz?
Mutlaka güçlendiriyordur. Sokakta çok güzel, çok gerçek enerjiler var. Sokaktaki iletişim sosyal medyadaki gibi yapay değil. Dışarda her yaş grubundan dinleyicilerimle karşılaşabiliyorum. Asla hayattan ve dünyadan soyutlamak istemedim kendimi. Herkese güç vermek insanlarla iç içe olmak beni rahatsız etmedi. İnsanların gerçek beni görmelerinden korkmadım.
Rap müziğin sokağın sesini şarkılara taşıdığı düşünülüyor. Rap müzik sokağın sesi mi, odağını sokağa ne ölçüde yönlendirebiliyor?
Rap dünyanın sesi… Rap herkesin sesi. Evet, rap sokağın sesini şarkılara taşır. Rap’in odağını yeterince sokağa yönlendirdiğini düşünüyorum. Bugün Türkçe rap şarkılarında sokak jargonunu, sokaktaki çocuğun, insanın sorunlarını duyabilirsin. Aynı zamanda gençlerin yine bugünkü politik iklimde düştüğü başka şeyler de var; marka, uyuşturucu, lüks hayat, otomobiller, saatler. Bunların hepsi sosyal yaşamdan şarkılara yansıyor. Kimi dinlediğinize bağlı olarak dünya çok çeşitli şekilde betimleniyor.
Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Doğaya saygı duyun.
Doğal yasaları öğrenin.
Çoğu insanın manevi donanımı yok.
Son nefesinize kadar öğrenmeyi sevin.