Google Play Store
App Store

Yaşı 45 civarında olmayanların 31 yıl önce bugün Sivas’ta yaşanan canavarlığı gözlerinin önüne getirmesi mümkün değil. Binlerce “dindar ve kindar”ın Madımak Oteli’ndeki aydın ve sanatçıları canlı canlı yakmak için nasıl da şehvetle saldırdıklarını ancak okuduklarından bilebilirler.

Bir gece önce evlere dağıtılan “Müslüman Kamuoyuna, Bismillâhirrahmânirrahim” başlıklı bildirilerle, “Mü’minlere öz canlarından daha ileri olan Allah resûlü’ne (s.a.v.) ve o’nun temiz zevcelerine, Allah’ın beytine (Kâbe’ye) ve kitab’ı Kur’an’a alçakça küfredilmekte ve mü’minlerin izzet ve namuslarına saldırılmakta” diyerek oteldekileri nasıl hedef gösterdiklerini kim hatırlar, bilemiyorum.

Ancak, geçim-seçim meselesinin Sivas’la da ilişkisini kurmak zorunda olduğumuzu biliyorum!

CHP, “Geçinemiyoruz” mitingiyle, tematik mitinglerinin hem nicelik hem de nitelik olarak zirvesine çıktı. İktidarı, sermayenin kendisini de geçinemeyen halkın yanında konumlandırarak, halk geçinemediği sürece iktidarı kovalayacağını ilan etti.

Özel’in “Eğer geçim yoksa seçim var! Gerisini siz düşünün” sözleri ve “Ya geçim ya seçim” çizgisinde ilerleyeceklerini ilan etmesi meydandan en coşkulu karşılığı aldı.

Geçimin halk için gittikçe daha da zorlaşacağının, Temmuz’un bir karabasana dönüşeceğinin işaretleri çoktan geldi. Yüzde 38 elektrik ve ne kadar olacağını bilemediğimiz doğalgaz zammı, ücretlerin de artmadığı memlekette, karakış habercisi.

Geçim yoksa seçim var” çizgisinin iktidarperestleri zıvanadan çıkaracağı kesin. Özel’i akıllı olmaya çağıracak, CHP içi nifak odaklarının aklını çeldiğini ve onu doğru yoldan ayırdığını söyleyecek, CHP içi çatlaklar yaratıp, çatışmalar çıkarmak için çırpınacaklar.

Ne kadar çırpınırsa çırpınsınlar; CHP kendi içinde çatışmaz, zamansız cumhurbaşkanı adayı tartışmalarına gömülmez, sorunları nasıl çözeceğine dair ikna edici projeler ortaya koyar ve yönettiği belediyelerde hata yapmazsa, onlar sadece zıvanadan çıktıklarıyla kalırlar.

Geçim yoksa seçim varTürkiye’nin içinden geçtiği süreçte en doğru slogan ve siyasal strateji.

Geçinemeyenler, farklı kesimlerden oluşan Türkiye toplumunun en büyük ortak kümesi. Kürt Türk, Alevi Sünni, dindar laik, muhafazakâr modern, hatta sağcı solcu, bu geçinemeyenler ortak kümesi içinde “kendinde halk” olurlar. Kimse “Geçim yoksa seçim var” gibi kendisine dokunan bir slogana ilgisiz kalamaz.

Geçim” bir numaralı sorunsa, onun kavgasını verenler inandırıcı olmalı. CHP’li tüm milletvekilleri ve belediye başkanlarının, misal, gelirlerinin bir kısmını, çift maaş alan milletvekillerinin örneğin emekli maaşlarını almayıp bir fonda toplayarak “en geçinemeyen”lere aktarması inandırıcılıklarını olağanüstü artırır.

Geçim-seçim çizgisinde vites artırarak ve halkın meydanlarda sorunlarına sahip çıkmasına öncülük ederek ilerlendiğinde, mücadele-müzakere dengesinde hata yapmak da zorlaşır!

En son Fransa’da da görüldü ki sağa yanaşarak sağı yenemiyorsunuz. Geçinemeyenler ortak kümesindeki halkı, geçim derdi üzerinden harekete geçirerek iktidarı değiştirebilirsiniz. Ancak bu ülkede yeni Sivaslar olmaması için fazlasını yapmak gerekir.

T. RoosveltEn başarılı politikacı, halkın düşündüklerini en sık ve en yüksek sesle söyleyen kişidir” der ama bu solcu bir politikacıyı tanımlamaz. Solun başarısı halkı tekrarda değil iyiye, doğruya, güzele; laikliğe, dayanışmaya, paylaşmaya ve bir arada kardeşçe yaşamaya taşımakta yatar. Siyaset halkı tekrar edip toplumu onaylamak değil, asıl değiştirmek için yapılır!

Bunu yapamazsanız, iktidar olsanız da yeni Sivaslar yaşanmasına engel olamazsınız!

Başsağlığı: Meslektaşlarımız İsmail Küçükkaya annesini, Işın Eliçin babasını kaybettiler. Her ikisine de başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyorum!