Google Play Store
App Store

Bangladeş’te Hasina hükümetini deviren öğrenci protestoları başlangıçta kota sistemini hedef alırken, kısa sürede ülkedeki derin ekonomik eşitsizlik ve baskıcı rejime olan öfke ile giderek büyüdü. Şimdi sırada gençlerin siyasette söz sahibi olmak için önlerinde büyük bir fırsat var.

Gençler gerçek değişimi getirebilecek mi?
Fotoğraflar: AA

Intifar CHOWDHURY

Bangladeş’in başkenti Dakka’da milyonların ülkenin Meclis Binası’na doğru büyük bir protesto yürüyüşüne katıldığı sırada “Inni, biz bağımsızız!” diye bağırdı 26 yaşındaki kuzenim Shahbagh. Kısa süre sonra, sosyal medyada “yeni bir bağımsızlık” haberleri yayıldı. 15 yıldan uzun süredir ülkenin otokrat lideri olan Başbakan Şeyh Hasina, halkın istifa talebi karşısında ülkeden kaçtıktan sonra yeniden doğan özgür bir Bangladeş. Bu, yaklaşık 300 ölüm ve binlerce tutuklamayla sonuçlanan haftalar süren huzursuzluğun şaşırtıcı doruk noktasıydı.

Şimdi, protestoları başlatan gençlerin, önceden ayrımcı olan bir hükümet sisteminde siyasi tartışmalara gerçek anlamda katkıda bulunma şansı var. Acaba geçici hükümet onları dinleyecek mi ve ülkede gerçek bir değişim sağlayacak mı?

KOTA İLE BAŞLADI

Öğrenci protestoları, geçen ay hükümetin 1971’deki Bağımsızlık Savaşı gazileri ve akrabalarına %30’luk kota ayırdığı sisteme karşı patlak verdi. Öğrenciler, mevcut sistemi adaletsiz ve taraflı bularak liyakate dayalı bir sistem talep ettiler.

Protestolar büyüdükçe, Bangladeş’in sahte demokratik rejimi tamamen çöktü. Hükümet mobil interneti kesti, ülke genelinde vur emri verdi ve sokaklara ordu ve polisi konuşlandırdı. Hükümetin şiddetli tepkisi, gösterileri hızla Şeyh Hasina ve onun Avami Birliği partisinin devrilmesine yönelik tam teşekküllü bir “halk ayaklanmasına” dönüştürdü. Günler süren yoğun çatışmaların ardından, Yüksek Mahkeme gaziler ve akrabaları için ayrılan kotayı sadece %5’e indirdi. Bu tavize rağmen, protestocular haftalar süren eylemlerde ölenlerin hesabını sormaya devam etti.

Hükümet, Hasina’nın istifa talebinin arkasında muhalefetteki Bangladeş Milliyetçi Partisi (BNP) ve şimdi yasaklanmış olan Cemaat-i İslami partisi olduğunu iddia ederek suçu saptırmaya çalıştı. Başbakan, protestocuları “sert bir şekilde cezalandırılması gereken suçlular” olarak nitelendirerek siyasi güvenin ciddi şekilde aşınmasına yol açtı. Hasina, geçen cumartesi günü öğrenci liderleriyle görüşmeyi teklif ettiğinde, bir protesto koordinatörü şiddetle reddetti. Ertesi gün ise Bangladeş’in sivil itaatsizlik tarihinde en kanlı günlerden biri olarak kayıtlara geçti; en az 98 kişi öldü ve yüzlercesi yaralandı.

DERİN EŞİTSİZLİK VE ÖFKE

Hükümet karşıtlığı hızla yayıldı, hükümetin protestocuları sindirdiği, yaralılara tıbbi yardım sağlamadığı ve demokratik haklarını kullanan binlerce kişiyi tutukladığı suçlamalarıyla körüklendi. Huzursuzluk büyüdükçe Hasina’nın iktidarı zayıfladı ve sonunda kaçmak zorunda kaldı.

Öğrenci protestoları başlangıçta kota sistemini hedef alırken, kısa sürede daha geniş bir kamu hoşnutsuzluğu ortaya çıktı. Bangladeşliler baskıcı siyasi iklim, zayıflayan ekonomi ve hükümetin eşitsizlik, genç işsizliği ve yüksek enflasyon gibi acil sorunları ele almadaki yetersizliğinden dolayı öfkeliydi. Bu hoşnutsuzluk, Hasina’nın 2009’da yeniden göreve gelmesinden bu yana Bangladeş’in büyük ölçüde hazır giyim endüstrisinin büyümesi sayesinde önemli ekonomik başarılara imza atmasına rağmen geldi.

Bangladeş, bölgedeki en hızlı büyüyen ekonomilerden biri haline geldi. Kişi başına düşen gelir son on yılda üç katına çıktı ve son 20 yılda 25 milyondan fazla insan yoksulluktan kurtarıldı. Ancak, ekonominin meyveleri eşit dağıtılmadı ve Avami Birliği’ni destekleme eğiliminde olan zenginleri kayırdı. Nüfusun en zengin %10’u ülkenin gelirinin %41’ini kontrol ederken, en alttaki %10 sadece %1,3’ünü alıyor.

Ülkenin ekonomik başarısı özellikle genç neslin beklentilerini karşılayamadı. 2023 itibarıyla, 15-29 yaş arasındaki kişilerin %40’ı “NEET” olarak sınıflandırıldı – yani “istihdam, eğitim veya yetiştirmede değil”. Üniversite mezunları, daha az eğitimli akranlarına kıyasla daha yüksek işsizlik oranlarıyla karşı karşıya kaldı.

Neredeyse %10’a ulaşan enflasyon ve artan yaşam maliyetleri bu zorlukları daha da pekiştirdi. Hükümetin elektrik ve gaz fiyatlarını bir yıl içinde üç kez artırmasıyla hizmet maliyetleri fırladı. Bu nedenle, kota protestolarının kökleri oldukça derinlere uzanıyordu. Ve bu öfke, özellikle hayal kırıklığına uğramış ve siyasi olarak dışlanmış gençler için belirgindi. Talepleri açıktı: Adil seçimler, hükümetin hesap verebilirliği ve demokratik normların yeniden tesisini istiyorlardı.

Her anlamda, Bangladeş 1971’de Pakistan’a karşı verdiği bağımsızlık savaşından bu yana bir demokrasi olmadı. Ülke her zaman yolsuzluk, ifade ve basın özgürlüğünün bastırılması ve muhalefetin alenen baskı altına alınmasıyla boğuştu. Siyasi motivasyonlu tutuklamalar, kaybolmalar ve yargısız infazlar da buna dâhil.

Seçimler de özgür ve adil olmadı. Örneğin, Hasina’nın üst üste dördüncü kez iktidara geldiği ocak ayındaki çok tartışmalı seçim, başlıca muhalifleri tarafından boykot edildi. Birçok muhalefet lideri hapsedildi.

YENİ BİR SİSTEM İHTİYACI

Ancak son protestolar, aşağıdan yukarıya bir demokrasiye geçiş umudunu sundu. Gençler, sayılarının yanı sıra ruh, direnç, meydan okuma ve dayanışmalarıyla Hasina hükümetini devirmekte hayati bir rol oynadılar. Ayrıca teknoloji konusunda da bilgiliydiler ve internet ile mobil veri kesintilerine karşı protestocuları hem ülkede hem de yurtdışında harekete geçirecek şekilde ustalıkla yönlendirdiler. Ancak Bangladeş’te gerçek bir demokratik geçiş, şimdi rekabetçi seçimler ve yeni bir yönetim biçimi gerektiriyor. Ordu her ne kadar tüm partilerin dâhil olduğu geçici bir hükümet sözü vermiş olsa da, genç liderlerin karar alma masasına nasıl davet edileceği belirsizliğini koruyor. Demokrasiye bağlı ve yüksek eğitimli olmalarına rağmen, özellikle genç kadınlar olmak üzere genç Bangladeşliler, geleneksel, hiyerarşik ve ataerkil siyasi yapılar tarafından dışlandı. Örneğin, 2022’de milletvekillerinin sadece %0,29’u 30 yaşın altındaydı ve %5,71’i 40 yaşın altındaydı.

Mevcut güç boşluğu, ülkenin gençlerini siyasi olarak güçlendirmek için önemli bir fırsat sunuyor. Protestoların altında yatan ekonomik ve sosyal sorunlar büyük ölçüde gençlik sorunlarıdır. Yeterli siyasi temsil ve katılım olmadan, daha fazla dışlanma, siyasi sürece güvenin azalması ve olası bir demokratik çöküş riski var.

Önümüzdeki yol zorluklarla dolu olsa da, Bangladeş’in gençleri hakları ve gelecekleri için mücadele etmeye hazır olduklarını gösterdiler.

Kaynak: The Conversation

Çeviren: Umut Can FIRTINA