Google Play Store
App Store

BRYAN DYNE Yüzbinlerce öğrenci ve gencin Cuma günü dünya çapında örgütlenen İklim Grevine katılarak hükümetlerinin bu konudaki pasifliğini protesto etmesi bekleniyor. Bu uluslararası eylem çağrısı, hem ekolojik krizin ciddi boyutlara ulaşmasından hem de gençliğin dünya çapında radikalleşmesinden ötürü çok yaygınlaştı ve büyük bir kitleye ulaştı. Bu grev, geçtiğimiz Ağustos ayında 15 yaşındaki Greta Thunberg’in meclis […]

Gençlerin iklim grevi ve  küresel ısınmayla mücadele

BRYAN DYNE

Yüzbinlerce öğrenci ve gencin Cuma günü dünya çapında örgütlenen İklim Grevine katılarak hükümetlerinin bu konudaki pasifliğini protesto etmesi bekleniyor. Bu uluslararası eylem çağrısı, hem ekolojik krizin ciddi boyutlara ulaşmasından hem de gençliğin dünya çapında radikalleşmesinden ötürü çok yaygınlaştı ve büyük bir kitleye ulaştı.

Bu grev, geçtiğimiz Ağustos ayında 15 yaşındaki Greta Thunberg’in meclis önünde her Cuma nöbet tutmaya başlayacağını duyurmasıyla başlayan eylemler zincirinin sonucu halkası. O günden bugüne, kimisi henüz 12 yaşında olan öğrenciler haftalık yürüyüşler, protesto gösterileri ve eğitim grevleri düzenliyor. Cuma günü olacak gösteriler -ki şu ana kadarki en büyüğü olması bekleniyor- 6 kıta 92 ülkede, 1200’den fazla şehirde gerçekleşecek.

Protesto gösterileri, küresel ısınmanın arttığı ve bu yüzden halihazırda verdiği zarar yetmezmiş gibi 2040’a kadar kasırgalar, kuraklık, sıcak hava dalgaları gibi doğa sorunlarının çok daha büyük boyutlara geleceğine ilişkin bulguların açığa çıkmasıyla çok daha fazla ilgi görmeye başladı. Küresel ısınma Üzerine Hükümetler Arası Paneli, hükümetleri, aldıkları önlemlerin önlerindeki tehlikenin yanında çok küçük kaldığı konusunda uyardı. Küresel ısınmanın herhangi bir müdahale olmaksızın büyümesi sonucu oluşabilecek ekonomik zarar dünya çapında 69 trilyon dolar olarak hesap ediliyor.

Küresel ısınmanın getirdiği tüm yakıcı sonuçlar arasında muhtemelen en trajik olanı, iklim değişikliğinin sonucu olan felaketler yüzünden yerinden yurdundan olan iklim göçmenleri. Birleşmiş Milletler, 2008’den bu yana tüm dünyada 210 milyon insanın göç etmek zorunda olduğunu açıkladı. İklim sebepli göçün 2050 yılında bir milyar olması bekleniyor.

Öğrenci grevleri, bir anlamda da eşi benzeri görülmemiş bir toplumsal eşitsizliği, süregelen çevresel bozulmayı, büyüyen devlet baskılarını ve genişleyen emperyalist savaşları görerek büyüyen bir neslin sol politizasyonunun bir sonucu.

Anketler uzun zamandır gençlik içerisinde sola yönelimin ve sosyalizme yönelik desteğin arttığını gösteriyor. Bu yönelimin temelinde, dünyada var olan sorunların hiçbirine hâlihazırdaki sistemin herhangi bir çözüm üretemediğine olan inanç sebep oluyor.

Son birkaç haftadır gerçekleşen kitlesel yürüyüşler ve protesto gösterileri Cezayir hükümetini sıkıştırmaya başladı. Belçika, Fransa, Almanya, Portekiz ve Sudan’da işsizliğe ve göçmenlerin sorunlarına yönelik eylemler oluyor. İran’ın farklı yerlerinde 15 aydır süren grevler var. Ocak’tan beri Meksika’da araba fabrikalarında on binlerce işçi grevde, bir o kadar öğretmen de ABD’de bu yıl aynı şekilde grev başlattı. Öğrenciler de özellikle kamusal eğitimi ve öğretmenlerini savunmak için bu mücadelelerde yer alıyor.

ABD’de, New York’lu kongre üyesi Alexandria Ocasio-Cortez ki kendisi aynı zamanda Demokrat Sosyalistler üyesi, iklim değişikliğine karşı Yeşil Yeni Anlaşmayı önerdi. Yaptığı bu teklif, sorunu en azından var olan ekonomik ve politik sistem içerisinde bazı toplumsal ve ekolojik reformlar yoluyla çözmeyi içeriyor.

Benzer şekilde Britanya’da İşçi Partisi, Fransa’da Sosyalist Parti, Almanya’da da Yeşiller ve diğer sol partiler Yeşil Yeni Anlaşma gibi hem iklim değişikliğiyle hem de toplumsal adaletsizlikle mücadeleyi hedefleyen anlaşmalar öneriyorlar.

Fakat iklim değişikliğini hedef alacak acil önlemler küresel çapta ekonomik hayatın yeniden örgütlenmesini gerektiriyor. Enerji üretiminin yapısının fosil gazdan yenilenebilir enerjiye doğru değişmesi gerekiyor. Bu da hem AR-GE, hem de temelden bir dönüşüm için uluslararası çapta bir çaba ve ciddi finansman gerektiriyor.

Tüm bu önermeler, kapitalizmin temel işleyişiyle doğrudan çelişkili. Aynı zamanda işçi sınıfını sömürü üzerine kurulmuş olan kapitalist temeli de sarsıyor -üretim araçlarının özel mülkiyeti ve üretim üzerinden edinilen karla. Toplum yüzde bir tarafından domine edildiği sürece de tüm çabalara rağmen toplumsal ve ekolojik herhangi bir sorunun tamamen çözülebilmesi imkansız.

wsws.org’tan çeviren
Yusuf Tuna KOÇ