“Gerçek Tıp”
“Tansiyon yükselince kusmak gerekir. Sonra lavman yapılarak gusül abdesti alınır, sırta 12 kupa kapatılır veya boyundan, omuzdan veya kafadan hacamat yaptırılır veya sülük koyulur.
Acı kavun yaprakları dövülür, ateşli şişliklere sarılır, üzeri yağlı kâğıt ile kapatılarak sabitleştirilir ve 5-6 saat bekletilirse şişlikleri olgunlaştırıp çözer. Ciltteki lekeleri giderir, felce ve yüz felcine iyi gelir.
Misvak akupunktur noktaları vasıtasıyla, diş etlerine 28 sinirle bağlanan beynin, 5 duyu organı ve sinüslerin, kasların, iç organların ve üreme organlarının işlevini dengeler.
Kansızlığı tedavi etmede en etkili yol açlık ve hacamattır.
Gözler için hazımsızlıktan daha büyük düşman yoktur.
Karaciğerden kaynaklanan baş ağrısı sağ tarafta, dalaktan kaynaklanan baş ağrısı sol tarafta hissedilir.
Burna sarımsak suyu damlatmak nezleyi giderir. Kulağa damlatmak, delinen kulak zarını iyileştirir, birleştirir.
Sara tedavisinde kır kaplumbağasının ödü burna çekilir.
Bademcikler şişmeye başlayınca çocuğu 3 güne kadar aç bırakmak gerekir.
Su, eridikten sonra 10-12 saat canlı kalır, sonra ağırlaşmaya başlar ve tadı değişir. Ağırlaşmasını önlemek için suya Kur’ân-ı Kerim okumak gerekir.
(İnsan) vücudundaki bütün hücreler varlığını sürdürmek için devamlı zikretmeye mecburdur. Mesela kalbin ‘Al-lah, Al-lah’, akciğerlerin ‘Haay, Huu’ şeklindeki zikri dursa kaçınılmaz olarak ölüm gerçekleşir.”
∗∗∗
Yukarıda yazılanlar Aidin Salih’in “Gerçek Tıp/Yitik Şifanın İzinde” kitabından alındı.
Buna benzer yüzlerce tedavinin yer aldığı kitapla ve yazarıyla tanışmam yedi yıl önce Dr. Nilay Etiler ve Dr. Murat Civaner’le birlikte Toplum ve Hekim dergisine alternatif tıpla ilgili dosya hazırlarken olmuştu. Konuya tek taraflı yaklaşmamak için alternatif tıpçıların yazdıklarına da bakmak istemiştim. Kitabın kapağında yer aldığına göre yazar sosyalizm döneminde Ukrayna’da tıp fakültesini bitirmiş, Sovyetler Birliği’nde tıp doktoru olarak çalıştıktan sonra biyoloji bölümünden de mezun olmuş, Rusya’da Uluslararası Alternatif Tıp Okulu’nu da bitirmişti.
İlk baskısı 2007 yılında yapılan kitabı da on yıl içinde on dokuzuncu baskıya ulaşmıştı. Belli ki ciddiye alan epey insan vardı.
∗∗∗
Yazara göre çağdaş tıp “dev adımlarla” ilerliyor gibi görünüyor, buna bağlı olarak hastalıkların azalması bekleniyor fakat tam tersine “çağdaş tıbbi tedaviler” sonucu hastalıklar artıyordu. Çünkü hastalığı değil semptomları, daha doğrusu bağışıklık sisteminin bu süreçteki dengeleme çabasını ortadan kaldırmaktaydı.
Oysa hasta olmak “insanın kendi suçu, kendi ayıbı”ydı. Beden mükemmel yaratılmıştı ve mükemmel bir bağışıklık sitemine sahipti. Sağlığı koruma ve yeniden kazanmanın yolu Kuran-ı Kerim’de, hadislerde, büyük alimlerin kitaplarında anlatılmıştı.
Bütün yapılması gereken ilaç, aşı, ameliyat, organ nakli gibi modern tıbbın bütün uygulamalarından uzak durmaktı. Gastritten hepatite, epilepsiden otizme, prostattan vajinismusa her türlü hastalıkta acı kavun, sarımsak, arpa, sinameki, tarçın, zencefil gibi doğal ilaçlar ile hacamat, sülük, lavman, Davud Aleyhisselam orucu, açlık gibi doğal metotlar yeterliydi.
Yazarın biyografisine bakarak ciddiye alınabileceğini düşünmekle fena halde yanılmıştım.
∗∗∗
Aidin Salih’in yazdıkları geçen hafta hukuk literatürümüze de girdi. Kars Aile Mahkemesi “Alternatif tıp uzmanı Aidin Salih’in topuk kanı almanın çocuğa yapılacak en büyük kötülüklerden olduğunu ifade etmiş” olmasına gönderme yaparak bir ailenin çocuğundan topuk kanı alınmasını reddetmesini haklı buldu.
Başta TTB olmak üzere mahkemeye tepki gösterenler haklı olarak “çocuğun üstün yararı” ilkesine vurgu yapıp topuk kanı alınmasının önemine değindiler. Bence bu karar sağlıkta gericileşmenin başta çocuklar olmak üzere hayatlarımızı nasıl tehdit ettiğini göstermesi açısından da önemli.
Hep söylediğimiz gibi; laiklik şart!
Not: Konuyla ilgilenenler Toplum ve Hekim’in ilgili dosyasına https://www.belgelik.dr.tr/ToplumHekim/sayi_goster.php?XX=1&Yil=2017&Sayi=1, TTB’nin “Tıbbın Alternatifi Olmaz Sempozyumu” kitabına da www.ttb.org.tr/kutuphane/gatt_2017.pdf bağlantılarından ulaşabilirler.