Google Play Store
App Store

Siz Türkiye’de seçimle uğraşadurun önceki seçimlerde ‘ayaklarıyla oy verenler’ de İngiltere’de Muhafazakar Parti’nin ayak oyunlarıyla uğraşıyorlar.

Ankara Anlaşması, 2015 darbesinden sonra Türkiye’den kaçmak isteyenler için umut kapısı olmuştu. 175 bin dolayında başvurunun yapıldığı bu vize programı Brexit ile ortadan kalktı. Brexit aynı zamanda Avrupa Birliği vatandaşlarının ülkeye girişini de kısıtladı. Ancak kısıtlamadan ziyade referandum zamanı ve sonrasında yaratılan düşmanca ortamdan dolayı milyonlarca AB vatandaşı ülkeyi ya terk etti ya da gelmekten vazgeçti.

Göç, iki hafta önce bu köşede yazdığım üzere, her zaman çok değerli bir medya ve siyaset malzemesi. Dolayısıyla Muhafazakar Parti hemen her alanda battıkça bu meseleye daha çok sarılıyor. Geçen hafta parlamentoda kabul edilip Lordlar Kamarası’na havale edilen Kaçak Göç Kanunu bunun en güzel örneklerinden birisi.

Bir kaşık suda fırtına koparan Muhafazakar Parti’nin Hint kökenli bir ailenin Kenya’dan İngiltere’ye göç ettikten sonra doğan kızları Suella Braverman, Manş Kanalı’nı teknelerle geçerek gelen kaçak göçmenleri durdurmak için yeni göç kanunu çıkardı. Kanunun adı gibi kendisi de “illegal” unsurlar içeriyor ama önemli olan meselenin özünde incir çekirdeğini doldurmayacak kadar küçük olması.

Suella’nın Ruanda’ya kaçak göçmen gönderme fantazisini duymayan kalmadı. Şimdi minareyi çalan Suella yeni kanunla kılıf hazırlığı içinde. Bu arada kanun teklifi muhtemelen Lordlar Kamarası’ndan geri dönecek. Önemli olan göçmen alan bir ülke olarak İngiltere de dahi göçün aslında çok da dengesiz olmadığı.

NET GÖÇ ÖLÇÜSÜ

“Net göç” kavramı bize bu konuda yardımcı olabilir. “Net göç” ülkelerin nüfusuna göç hareketlerinin etkisini göstermek için kullanılan bir ölçü. Sadece ülkeye gelenler değil ülkeden gidenlerin de hesaba katıldığı bu yolla nüfusun değişimini görmek mümkün. Birleşik Krallık’ın resmi kayıtlarına ve hesaplamalarına göre de son iki nüfus sayımı arasında ülke nüfusuna ortalama yılda 200 bin kişinin eklendiği görülüyor. 2022 yılı için net göç rakamı ise binde iki buçuk. Bu arada ülkeye gelenler arasında İngiliz vatandaşı olanlar da dahil. Gelecek yıl seçimleri yine ırkçılık ve yabancı düşmanlığı üzerinden kazanmayı uman Muhafazakarlar için bu göç patinajına devam etmekten başka çare yok.

Türkiye’den de doktorlar, sanatçılar, bilim insanları, iş insanları ve daha niceleri kaçtı ve kaçmaya devam ediyor. Net göç oranlarına baktığımızda dengeli bir tablo olduğunu söyleyebiliriz. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarının 6 milyon civarında olduğu Türkiye’de yine 6 milyon civarında göçmen yaşıyor.

YASALARLA MÜMKÜN DEĞİL

Türkiye bir yandan ciddi sayıda iltica başvurusu alırken başka ülkelere en çok mülteci gönderen ülkelerden de birisi. Örneğin 2021 yılında 29 bin yabancı uyruklu kişi Türkiye’ye iltica ederken 26 binden fazla Türk vatandaşı da başta Almanya, Avusturya ve Hollanda olmak üzere çeşitli ülkelere iltica etmiş.

Hâlâ “Suriyelileri göndereceğiz” falan diyen siyasetçiler varsa etrafınızda unutmayın, giden Suriyeliler de var ama daha çok Türkiyeliler gidiyor. İşin artık ne kadar can sıkıcı olduğunu anlamakta zorlanıyorsanız bir iki veri daha paylaşayım:

2021 yılında başka ülkelere iltica eden Türk vatandaşlarından 221 tanesi Nijerya’ya, 107 tanesi Burkina Faso’ya iltica etmiş! Bu “can havliyle” gitmek demek.

İngiltere’de de başka ülkelerde de kanunlar veya duvarlarla göçü kontrol etmek mümkün değil. Göçü dengelemek -ya da çok ısrar ederseniz önlemek- bütün dünyada refah eşitsizliğini giderip demokrasiyi yaygınlaştırmaktan geçiyor. Bunun için çok klişe bir yol önereceğim: Sosyalizm.