Haftanın önerisi ve dikkat çekeni: Hem dizi hem film
Tori ve Lokita, Jean-Pierre ve Luc Dardenne (Vizyon). (Fotoğraf: IMDb)

Hazırlayan: Murat TIRPAN

Haftanın Önerisi

Bu haftaki önerim şu an vizyonda olan Dardenne Kardeşlerin son hikâyesi "Tori ve Lokita" adlı film olacak. Filmde, Beninli genç bir çocuk olan Tori ve Kamerunlu genç bir kadın olan Lokita arasındaki bağa odaklanıyoruz. Onların hikâyesi, bir aile sevgisi ve hayatta kalma çabası olmasına rağmen, bu, başkaları tarafından anlaşılmamış bir aşkın ve bir dünyanın gerçeklerinin yoğun bir tasvirini sunuyor. 

"Tori ve Lokita," Tori ve Lokita'nın kardeşlik ilişkisini ve onların Belçika'daki göçmen hayatını anlatıyor. Lokita, bir restoranda çalışırken aynı zamanda bir uyuşturucu ticareti cephesinde yer alırken, genç Tori ona eşlik eder. Film özetle hayatta kalma çabaları, devlet otoriteleri, suç örgütleri ve şehir yaşamının zorluklarıyla başa çıkmalarını ele alıyor.

Lokita'nın restoran işinde ve uyuşturucu ticaretindeki karmaşık rolüne ve Tori'nin ona eşlik etme durumunu görüyoruz. Bu iki karakter, hayatta kalma mücadelesi içinde, çoğunlukla tehditkar ve tehlikeli bir atmosferde buluyorlar kendilerini. Filmde oyunculuklar, sahici ve spontan olmalarıyla gerçekten büyüleyici. Dardenne Kardeşlerin film tarzı, izleyiciyi dramanın içine esaslı  bir şekilde sokuyor ve karakterlerin yaşamlarını tanımlayan bir aciliyet duygusunu mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Yönetmenlerin bu gerçekçilik tutkusunun, onların sinemadaki özgün yerlerini bir kez daha sağlamlaştırdığını söyleyebiliriz.

Buna rağmen, "Tori ve Lokita" filmi bazı eleştirilerin kolayca hedefi olabilir, filmin, karakterlerini bir sistemdeki piyonlar olarak gösterdiği ve onları tamamen bağımsız bireyler yerine, çürümüş bir düzenin parçası olarak sunduğu iddia edilebilir. Ancak, başrol oyuncularının inanılmaz performansları ve Dardenne'ların hikâye anlatımındaki empati bu zaafların önüne geçerek filmi izlenmeye değer hale getiriyor.

Özellikle filmin sonunun, hafızanızda kalıcı kalıcı bir iz bırakacağı kesin. Bu son, güçlü bir toplumsal yorum sunarken, aynı zamanda bir eylem çağrısı. Film, "Bisiklet Hırsızları" ve "Roma, Açık Şehir" gibi 1940'ların trajik Neo-gerçekçi İtalyan filmlerini hatırlatıyor. Dardenne Kardeşler, "Tori ve Lokita" ile sinemanın düşündürme ve harekete geçirme gücünü bir kez daha kanıtlıyorlar ve bu nedenle sinemaya gitmeyi düşünenler için haftanın açık favorisi.

Haftanın Dikkat Çekeni

Bu haftanın dikkat çekeni Disney +'ta ekrana gelen Aktris adlı dizi. Dikkat çeken derken dizinin "iyi" olduğunu kastetmiyorum ama gerçekten dikkat çektiği ortada! Aktris, güçlü bir dizi olarak lanse edilse de, izleyicilerin beklentilerini tam olarak karşılayamayan bir yapım olduğunu söylemek gerekiyor. 

Aktris, Soner Caner (Disney +). (Fotoğraf: Disney)

Öncelikle, karakterlerin gerçekçi olmayışı dizinin temel sorunlarından biri. Yasemin Derin karakteri, gündüzleri hayranları tarafından idolleştirilen bir oyuncu, geceleri ise bir seri katil olarak ortaya çıkıyor. Bu ikilik, teoride ilgi çekici olabilirken, uygulamada istenilen etkiyi yaratmaktan uzak kalıyor. Karakterlerin motivasyonları ve eylemleri de sıklıkla anlaşılmaz ve tutarsız bir şekilde ilerliyor, izleyiciyi bağlamaktan uzaklaştırıyor. Bununla birlikte, hikâye akışı da biraz sıradan ve tahmin edilebilir. Geçmişin travmaları ve Yasemin'in iç dünyasının keşfi beklenen derinlikte işlenmiyor. Seyirci olarak, daha fazla açıklama ve detay beklerken, dizinin yüzeyine takılıp kaldığını hissediyoruz. Bu durum, hikâyenin ilgi çekiciliğini azaltıyor ve seyircinin bağlantı kurmasını engelliyor. Aktris sonuç olarak, tam anlamıyla izleyiciyi büyülemek ve kendine bağlamak yerine sadece dijitale yapılmış ilginç bir iş gibi hissettiriyor ama yine de vaktiniz varsa Aktris'e bir göz atın derim, bir yere kadar izlemek eğlenceli olabilir.