Hastanede radyasyon kabusu
Muğla Köyceğiz Devlet Hastanesi’nde Röntgen Çekim Odası’nın duvarına bitişik Kan Alma Bölümü yapıldı. Paravanlardan yapılan bölmede çalışan sağlık personeli sağlık sorunları yaşayınca radyasyon ölçüldü ve sonuçlar korkunç çıktı. Hemen kapatılan röntgen odasındaki kurşun zırh inceydi ve radyoaktif sızıntı vardı. Sağlık çalışanları ve hastalar 2 yıl boyunca yüksek doz radyasyona maruz bırakılmış.

Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde özel şirketin işlettiği Nükleer Tıp Merkezi’nde teknisyenlerin, tiroid sintigrafisi çekerken hastalara çok yüksek dozda radyoaktif madde verdiği ortaya çıkmıştı.
Yine Muğla’daki Köyceğiz Devlet Hastanesi’nde hastane personeli ve hastaların yüksek doz radyasyona maruz bırakıldığı belirlendi.
Baştan anlatalım.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Köyceğiz Devlet Hastanesi’ndeki Röntgen Çekim Odası’na 2020 yılında lisans verdi. Her röntgen çekim odasında olduğu gibi röntgen teknisyenleri odadan yalıtılmış, kalın camlı kumanda ünitesine giriyor, hasta cihazın karşısında kendisine söylenen konumu alıyor ve görüntülenecek bölgeye x ışınları veriliyor.
RADYOAKTİF CEHALET
Yüksek dozda radyasyon kanser başta olmak üzere pek çok hastalığa neden olabilir. Bu nedenle kumanda ünitesi ve görüntüleme odalarının kurşun zırhlarla yalıtılması, oda dışına radyoaktif sızıntı olmaması çok önemli. Bunun için kapsamlı yönetmelikler var. Odalar yönetmelikte belirtilen kalınlıkta kurşun tabakalarla zırhlanıyor, radyasyon uyarı işaretleri konuluyor, gebe kadınların odaya girmemesi için uyarı yazıları asılıyor. Bu cihazlarda, oda ve çevresinde değişiklik yapılması halinde tekrar lisans alınması gerekiyor.
Ancak Köyceğiz Devlet Hastanesi’nde tüm bunlar görmezden gelindi. Hastane yönetimi 2023 yılının başında Röntgen Çekim Odası’nın koridor duvarına bitişik şekilde Kan Alma Odası yaptı. Üstelik bu oda sadece alüminyum paravanlarla oluşturuldu. Zorunlu olmasına karşın Sağlık İl Müdürlüğü’nden hiçbir izin alınmamıştı.
DİLEKÇEYE YANIT BİLE VERMEDİLER
Kan Alma Odası’nda çalışan sağlık görevlileri, görüntüleme merkezinin duvarı önünde çalışmaktan tedirgindi. Kan Alma Birimi’nde çalışan bir sağlık çalışanı 21 Mart 2023’te hastane yönetimine bir dilekçe vererek kendileri için radyasyon riskinin olup olmadığı konusunda bilgi talep etti. Ancak hiçbir bilgi verilmedi.
Yaklaşık bir yıl sonra Mayıs 2024 tarihinde Görüntüleme Merkezi’nin Radyasyon Koruma Sorumlusu değişti. Bu sırada personelin sağlık durumunda olumsuzluklar ortaya çıkmıştı. Radyasyon Koruma Sorumlusu, hastane yönetiminden acil toplantı talep etti. 6 Haziran 2024’te yapılan toplantıda personelin gerekli kontroller için Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmesine karar verildi.
6 AY OYALANDILAR
Hastane başhekimi, acil toplantıdan üç ay sonra Nükleer Düzenleme Kurumu’na şu yazıyı gönderdi:
“Hastanemizde Röntgen Biriminde görev yapmakta olan Sağlık Memuru (Röntgen Teknisyeni/Teknikeri) personellerin yıllık sağlık taramalarında tiroid ile ilgili sonuçları yüksek çıkmaktadır. Bu nedenle Röntgen Birimi ortam ölçümünün yapılması hususunda bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.”
Nükleer Düzenleme Kurumu, 2.5 ay sonra denetim için geldi.
Yani; kurumların acelesi yoktu, geçen 6 ayda görüntüleme merkezinde, kan alma odasında sağlık personeli çalıştı, aralarında hamile kadınların da olduğu insanlar buralarda bekledi.
7 KAT FAZLA RADYASYON
Nükleer Düzenleme Kurumu’ndan gelen görevlilerin, 6 Aralık 2024’te yaptığı ölçümlerde kumanda ünitesi, hasta bekleme odası, koridor ve Kan Alma Odası’nda radyasyon dozunun olması gerekenden katbekat fazla olduğu tespit edildi.
Radyasyon dozunun 0-36 mikrosivert/saat arasında olması gerekiyordu. Kumanda ünitesinde 300-400 mikrosivert/saat radyasyon tespit edildi. Hava geçirmez olması gereken kumanda ünitesinin cam bölmesinin içinde ölü bir böcek bile vardı.
Kan Alma Bölümü’nün bir odasında 35-46 mikrosivert/saat ölçüldü. Çocukların kan alma işleminin yapıldığı bölmede ise 700-900 mikrosivert/saat radyasyon belirlendi.
Röntgen Çekim Odası ve Kan Alma Odası içinde hastalar varken kapatıldı, 2020 yılında verilen lisans iptal edildi. Duvar kırılarak kurşun zırha bakıldı. Yönetmeliğe göre; 2 milimetre kalınlığında olması gereken zırh, 1 milimetre kalınlıktaydı.
Kan Alma Odası’na bitişik, ışınlama alanına 1.5 metre mesafedeki duvarın içindeki kurşun zırhta sızıntı vardı. Her röntgen çekiminde duvarın arkasında bulunan sağlık personeli, kan alma işlemi yapılan çocuklar ve kan veren herkes radyasyona maruz kalmıştı.
Röntgen Çekim Odası’nda çalışan bir teknisyenin hamileliğinde sorun yaşandı. Aşırı radyasyonun etkisi nedeniyle hamileliğini sonlandırmak zorunda kaldı.
Nükleer Düzenleme Kurumu Denetim Dairesi Başkanlığı tarafından Muğla Köyceğiz Devlet Hastanesi Başhekimliği’ne gönderilen 16 Aralık 2024 tarihli raporda röntgen cihazının bulunduğu odadaki duvarların 2 milimetre kurşun ile zeminden 2 metre yüksekliğe kadar kaplanması istendi. Kumanda ünitesindeki camın da 2 milimetre kurşun eşdeğerli cam ile kapatılması gerektiği anlatıldı. Yeni lisans verilinceye kadar çekim yapılamayacağı belirtildi.
‘SAĞLIĞIMIZA ZARAR VERDİNİZ’
Kan Alma Odası’nda çalışan sağlık görevlisinin 21 Mart 2023’te verdiği dilekçe dikkate alınsa hastane personeli ve hastalar yüksek doz radyasyona maruz kalmayacaktı. İlk dilekçeden 1 yıl 8 ay sonra radyasyon sızıntısı tespit edildi ve Kan Alma Odası’ndaki sağlık personeli yeniden hastanenin başhekimliğine dilekçeler verdi. Dilekçelerde şöyle diyorlardı:
“Direkt şutlama alanında tüpün yönü bizim oturduğumuz alana doğruydu, yeterli kurşunlama yapılmadığı için radyasyona maruz kaldık. Aldığımız radyasyonun sağlığımızı ne ölçüde etkilediğini ve sonrasında nasıl bir yol izleyeceğimizi bilmek istiyorum. Radyoloji birimini yeterli standartlarda yapmayan yüklenici firma ve ölçümleri yapmayıp ruhsat verenler bizim mağduriyetimize sebep olmuştur. Bu kişi ve kurumlar hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatılmasını talep ederim.”
‘SORUMLULAR YARGILANSIN’
Birlik Sağlık Sen Muğla İl Başkanı Abdullah Gül, olayla ilgili olarak Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde şöyle yazdı: “Hastane yönetimi tarafından alınan karar sonucunda yapılan yapısal değişiklik sonrası acilen Nükleer Düzenleme Kurumu’na tekrar başvurulması gerekirken başvuru yapılmamak suretiyle başta ilgili Kan Alma Birimi’nde çalışan sağlık görevlileri olmak üzere belirsiz sayıdaki hasta radyasyona maruz bırakılmıştır. Halk ve çalışan sağlığını riske atmak suretiyle radyasyon yayan şüpheliler hakkında soruşturma yapılarak cezalandırılmalarını talep ederim.”
‘ÇOK SAYIDA ŞİKAYET VAR’
Öte yandan Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nükleer Tıp Merkezi’ndeki tiroid sintigrafilerinde hastalara aşırı dozda radyoaktif madde verilmesiyle ilgili soruşturma sürüyor. Şüphelilere, kamu kurum ve kuruluşuna karşı dolandırıcılık, radyasyon yayma, edimin ifasına fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma suçları yöneltildi. Ancak skandalın ortaya çıkmasının üzerinden haftalar geçmesine karşın Sağlık Bakanlığı müfettişinin incelemeleri halen başlamadı.
Hizmet alımı ile Nükleer Tıp Merkezi’ni işleten MNT Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş.’nin sorumluluğu Sağlık Bakanlığı müfettişi tarafından tespit edilmişti. Ancak müfettişin talep ettiği ihale yasağı kararı çıkıncaya kadar MNT Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş.’ye yüz milyonlarca lira değerinde ihale yağdırılmıştı. Hastanede tiroid sintigrafisi çektiren çok sayıda vatandaş, savcılığa giderek şikayetçi oldu. Muğla’daki radyoaktif skandalların idari soruşturma ve yargı süreçlerini takip edeceğiz.