İbrahim Varlı, Taksav ‘Siyaset Söyleşileri’nde: Güç savaşlarının semptomları farklı
‘Siyaset Söyleşileri’nde Batılı güçlerin Ortadoğu'daki politikalarını ve Türkiye'ye etkilerini değerlendiren Varlı, emperyalist kapitalist sistemin yaşadığı krizin semptomlarının her ülkede farklı şekillerde belirdiğini söyledi.

Berfin BAYSAN
TAKSAV İzmir tarafından düzenlenen ‘Siyaset Söyleşileri’ etkinliklerinin 21 Ocak'taki konuğu BirGün Yayın Koordinatörü İbrahim Varlı oldu. Varlı, Ortadoğu’daki gelişmeleri ve Türkiye'ye etkilerini değerlendirerek, küresel güç merkezlerinin bölgedeki hesaplaşmalarını masaya yatırdı.
Varlı, dünya genelindeki gelişmeleri doğru anlayabilmek için sadece Ortadoğu'ya odaklanmanın yetersiz olacağını belirterek, konuşmasına ikinci Trump dönemini ele alarak başladı. Varlı, “Trump’ın yemin törenindeki tavrı, emperyalist küstahlığın dışa vurumuydu. Söylemleri, açıklamaları ve aldığı kararlar, bizi nasıl bir dünyanın beklediğini gösteriyor" dedi. Kapitalist emperyalist sistemin yaşadığı krizin Suriye, Ukrayna, Libya, Batı Afrika ve Asya Pasifik gibi bölgelerde kendini farklı şekillerde gösterdiğini kaydeden Varlı, "Birbirinden ayrı görünse de esasında bu bölgelerdeki gelişmeler birbiriyle ilintili. Ukrayna’daki savaş, emperyalist kapitalist sistemin krizinin ve hegemonik hesaplaşmanın bir ürünü. Suriye’de yaşananlar da bu bağlamdan bağımsız değil; Suriye, Büyük Ortadoğu Projesi’nin kanlı bir uygulama sahasıydı. BOP denilen şey de Amerikan emperyalizminin Ortadoğu’daki çıkarlarını kollamaya, yeniden tesis etmeye yönelik bir projeksiyon” ifadelerini kullandı.
BOP’un Suriye ile sınırlı olmadığını İran’ı da kapsayacak şekilde tasarlandığını kaydeden Varlı, bu ülkenin hedef alınmasının sebebinin de ‘insan hakları’ veya molla rejiminin ‘totaliter yönetimi’ olmadığını, asıl amacın bu ülkenin kaynaklarına çökmek ve İsrail’e bir tehdit oluşturmasının önüne geçmek olduğunu vurguladı.
SURİYE’NİN İÇERİYE ETKİSİ
Suriye’deki gelişmelerin Türkiye’ye de etki ettiğini belirten Varlı, İmralı ile iktidar arasındaki adı konmamış süreç hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Bu sürecin rejimin ömrünü uzatma hamlesi olduğunu ifade eden Varlı, bunun da Suriye’deki gelişmeler üzerinden formüle edildiğini kaydetti.
Suriye’nin geleceğinin emperyalistler tarafından yeniden dizayn edilmeye çalışıldığını, burada Kürtlere de bir pay düştüğünü söyleyen Varlı, bu durumun Türkiye’yi de her türlü etkileyeceğini söyledi. Suriye’de Amerikancı bir çözüme gidildiğini ifade eden Varlı, Fırat’ın doğusundaki gelişmeler SDG ile ittifakını derinleştirmekte kararlı olduğunu açıklayan Amerikan yönetiminin planına dair önemli işaretler verdiğini belirtti.
Varlı, Ankara-İmralı sürecinin kapalı devre sürdürüldüğünü bu nedenle senaryo ve tahminler dışında bir bilgi sahibi olunamadığını ifade etti. Varlı, “Süreç karmaşık ve belirsiz bir noktada ilerliyor. Devletin ve ilgili aktörlerin süreci nasıl yönlendirdiği konusunda net bir açıklama yok. DEM yetkilileri, PKK yöneticileri, ülke dışındaki Kürt aktörler kimse sürecin nasıl ilerlediği konusunda bilgi sahibi değil. Görünüşe göre süreç birkaç kişinin arasındaki görüşmelerle, pazarlıklarla ilerliyor. Öcalan, Erdoğan, Bahçeli, Fidan ve Kalın dışında, sürecin yol haritasını, detaylarını bilen ya da karar alma noktasında etkili olan kimse yok” dedi.