İç savaş hazırlıkları
Aman ha, aklınızdan yel alsın, sakın memleketi yazdığımı düşünmeyin. Konumuz ABD!
Trump’ın seçilmesine şaşıranlara, bağımsız aday olduğu Vermont’ta yüzde 63.3’lük rekor oyla seçilen B. Sanders’in; “Emekçileri terk eden Demokrat Parti’nin, emekçilerin de kendisini terk ettiğini görmesi büyük bir sürpriz olmamalı” dediği ABD!
ABD’nin kaliteli dergilerinden The New Yorker seçimden bir gün önce, C. Bethea imzalı ilginç bir röportaj yayımladı: Amerika’da İkinci Bir İç Savaşa Hazırlananlar
Başlık oradan! Ama ona geçmeden, seçimden bir gün sonra aynı dergide S. B. Glasser’in yazdığı “Donald Trump’ın İntikamı” değerlendirmesinden söz edeyim.
Dünya Trump’la işlerin nasıl olacağını konuşurken, Glasser, “Eski Başkan, Beyaz Saray’a daha yaşlı, daha az çekingen ve her zamankinden çok daha tehlikeli olarak dönecek” diyor ve Trump’ı bir kez seçmenin korkunç bir hata sayılabileceğini ama onu tekrar seçmenin ABD’nin gerçekte ne olduğunun yıkıcı bir ifşası olduğunu söylüyordu: “Bir suçlu, yüzyılda bir görülen ölümcül pandemiyi kötü yöneten kronik bir yalancı, seçim sonuçlarını değiştirmeye çalışan ve ülkenin başkentine şiddetli bir kalabalığı salan, Amerika’ya ‘Dünyanın çöp kutusu’ diyen ve siyasi düşmanlarına karşı intikam tehditlerinde bulunan biri…”
İzlediğim bir diğer ABD dergisi The Nation’da seçim gecesi toplanan gazeteciler, biraz karalar bağlamışlar ama sonra mücadele kararlılıklarını pekiştirmişler: “Trump’ın ülkemize dayatacağı tehlikeli politikalara karşı koymak için korku, üzüntü ve öfkemizi harekete geçirmeliyiz. İlke ve vicdan sahibi gazeteci ve yazarlar olarak rolümüze yeniden adanıyoruz. Bugün kendimizi önümüzdeki mücadeleye hazırlıyoruz. Bu mücadele korkusuz bir ruh, bilgili bir zihin, bilgece bir analiz ve insani bir direniş gerektirecek.”
“Gün karanlık, karşımızdaki güçler amansız, ama…” diyerek de eski yayın kurulu üyeleri T. Morrison’un sözlerini hatırlamışlar: “Umutsuzluğa yer yok, kendine acımaya yer yok, sessizliğe gerek yok, korkuya yer yok. Konuşuyoruz, yazıyoruz, dil kuruyoruz. Medeniyetler böyle iyileşir.”
Bathea’nın “Amerika’da İkinci Bir İç Savaşa Hazırlananlar” röportajı iyileştirilmesinden söz edilen medeniyetin çarpıcı bir fotoğrafı.
Trump kaybederse sonuçları tanımayacağını ve iç savaşın kıvılcımının çakılacağını düşünen çoktu, onun seçimiyle iç savaşa hazırlananları gösteren o fotoğraf silikleşmiş midir, bilmiyorum.
Bathea’nın röportajı; ABD’de çok sayıda insanın ülkenin siyasi şiddet sarmalına gireceğine inandığını, eskiden uzak duranların da silahlanmaya başladığını, konserve yiyecekler depoladıklarını, sığınaklar hazırladıklarını ve ülkenin dört bir yanında yaygınlaşan “hayatta kalma toplulukları”na katıldıklarını anlatıyor.
Dünyanın multi-milyarderleri kaçınılmaz saydıkları “kıyamet”e yeraltı sığınakları ve Mars’ta kolonilerle hazırlanıyordu! Onlar arasındaki dünyanın en zengin 10 kişisi Trump’ın seçildiği çarşamba günü bir günde edinilen en büyük kazancı edindiler: 64 milyar dolar!
Onlar dışındaki daha alt sınıflardan gittikçe artan sayıda Amerikalı ise kentlerin uzağında, su kaynaklarının yakınında, gözetleme kuleleri ve savunma hatları ile çevrili, aylarca kendi kendine yetecek “çiftlik”lerde “hayatta kalma”ya yatırım yapıyormuş.
Federal Acil Durum İdaresi (FEMA) verilerine göre “Amerika’da aktif olarak felakete hazırlanan yirmi milyon insan var; bu sayı 2017’nin yaklaşık iki katı. İç savaş olasılığı, … bu hazırlık sebeplerinden biri.” Yeni bir araştırma da Amerikalıların yarısının “önümüzdeki birkaç yıl içinde ikinci bir iç savaş beklediğini” ortaya koymuş.
Şimdi ruh hali bu olan bir toplumda, o ruh halinin desteğiyle “öngörülemez” biri iktidar oldu.
Sanırım dünyayı iyi şeylerin beklemediğini öngörebiliriz!