Nurcan Bilge Gökdemir
nurcangokdemir@birgun.netİktidar emekliyi yoksullukta eşitledi: AKP sermayeye yine kıyamadı
Torba Teklif, “KÖİ işletmecileri de 557 milyon TL daha fazla vergi ödeyecek” makyajı ile milyonlara anlatılmaya çalışıldı. 2024’te 162,4 milyar TL garanti ödemesi yapılacak bu şirketlere düşen fedakarlık bir “hiç”
İktidarın emekliyi açlık sınırının altında emekli aylığına mahkum etme anlayışı tüm emeklileri yoksullukta eşitleyerek sürüyor. TBMM'ye sunulan Torba Yasa Teklifi içinde yer alan ve emeklinin sorununu çözmeyen düzenleme “Yükün tüm kesimlere yayıldığı” yalanıyla anlatıldı.
4 milyona yakın emeklinin 19 bin liraya çıkan açlık sınırının çok altında bir ücretle yaşamaya mahkum edildiğinin itirafını da teklifi kamuoyuna duyuran AKP TBMM Grup Başkanvekili Abdullah Güler’in ağzından duyduk.
İktidarın kamu kaynaklarının paylaşımında sermaye çevrelerini kollama tercihinin vücut bulmuş hali olan Kamu Özel İşbirliği projelerinin işletmecilerinin kurumlar vergisi oranının yüzde 25’ten yüzde 30’a çıkarılması da bu teklifin makyajı oldu. Bu 5 puanlık artışın rakamsal karşılığını da Gelir İdaresi Başkanlığı’nın AKP Grubu’na yaptığı sunumdan biliyoruz: 557 milyon TL.
Başkanlığın sunumunda düzenleme şu ifadelerle yer aldı:
“Hali hazırda bu kapsamda 44 mükellef bulunduğu tespit edilmiş olup, 2023 yılında bu mükelleflerden 7’si 12,6 milyar TL matrah beyan etmiş ve bu tutar üzerinden 2,8 milyar TL kurumlar vergisi tahakkuk etmiştir. 37 mükellef matrah beyan etmemiştir.
Bu kapsamda, bu mükellefler için kurumlar vergisinin %30 olarak uygulanması 557 milyon TL kurumlar vergisi etkisi oluşacaktır.”
TEK KURUŞ ÖDEMİYOR
Bir başka ifadeyle bu sunumdan anlaşılan bu 44 şirketten 37’sinin zararda olduğu, sadece 7’sinin kar elde ettiği…
Biz bu şirketlerin uzun yıllar boyunca devam edecek sözleşmelerle kamu kaynaklarını hortumladıklarını biliyorduk. Bu zarar nereden çıktı? Bunu da Prof. Dr. Uğur Emek anlatıyor. KÖİ sözleşmeleri konusundaki uzmanlığıyla bilinen Emek, uzmanların anlayabileceği bir muhasebe sisteminin buna yol açtığını anlatıyor. Çok fazla teknik ayrıntıya girmeden Emek’in satırlarıyla devam edelim:
“Şirketler uzun vadeli proje finansmanını döviz üzerinden temin etmektedirler. Ancak Vergi Usul Kanunu’na göre bu borçları mali tablolarında Türk Lirası olarak muhasebeleştirmektedir. Kur değer kaybettikçe bu şirketlerin TL borçları artmaktadır. Şirketler bu borç artışını kur farkı zararı olarak yazmaktadırlar. Bu nedenle bu şirketler borçlarını sıfırlayana kadar hep zarar edecekler ve devlete bir kuruş vergi vermeyecekler.”
Emek, bunlardan da vergi alınmasının ancak işletmecilerin KÖİ sözleşmelerinden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerinin tahakkuk esaslı muhasebe sistemine göre kayıt edilmesi durumunda mümkün olabileceğinin altını çiziyor.
Dün TBMM’ye sunuldu vergi yasalarında düzenleme yapan Torba Kanun Teklifi. Bu yapıldı mı elbette hayır. Yapılmadı ancak vergi mükellefi milyonlara, asgari ücret düzeyinde bile maaş alamayan emeklilere şu anlatıldı: “Fedakarlığı hep birlikte yapıyoruz, KÖİ işletmecileri de daha fazla vergi verecek.”
MİLYARLAR AKTARILIYOR
44 işletmeciden 37’si zaten tek kuruş vergi ödemiyor, ödeyenlerin cebimden çıkacak olan da 557 milyon TL. Devletten aldıkları garanti ödemelerinin yanında devede kulak bile değil.
YİD ve KÖİ projeleri için 2023 yılında sadece bütçeden 103,1 milyar lira ödendi. 2024 yılındaki ödeme en az 162,4 milyar liraya çıkacak. Bu şirketlerin sadece 557 milyon lira fedakarlık etmesini sağlamak, asgari ücretin açlık sınırına bile çıkarılmasını, emekliye en az asgari ücret kadar maaş ödenmemesini ve bunlar yapılmazken yandaş şirketler yoluyla devletin soyulmasını gizlemeye yetmez…