Google Play Store
App Store

Tecrübelerin gösterdiği gibi insanların, hayvanlarla ilişkisi her zaman hiyerarşik ve hükmedici olmuştur. Şu sıralar köpeklerin öldürülmesiyle ilgili gerilimin her aşamasında, hep bu tarihsel tecrübe kendini hatırlatıyor. Hayvanlara sınırsız müdahaleyi ‘meşru’ hale getiren bu hiyerarşik ilişkinin Müslüman dünyadaki referansı, dini metinlerden gelmektedir: “İnsan, yaratılmışların en şereflisidir”!

Bu hiyerarşik ilişki, hayvanları ezen pek çok uygulama üzerine kurulmuştur. Bunlardan biri, insanlar arası küfürlü iletişimde kendini gösterir: “Hayvan oğlu hayvan”! Hayvanların en alt sırada olduğuna işaret eden bu rutin küfür hemen tüm dillerde kendine yer bulmuştur. Sonra hayvanlara yüklenen işlevler gelir ki bunların listesini çıkarmak dahi imkânsızdır. Mesela hayvanlar birer yük taşıma araçlarıdır. Bu eziyetten hayatını kaybeden hayvan sayısına dair bir araştırma bile yoktur. Gerçekte hayvanların ölümü bir haber değeri bile taşımaz. Hatta ‘öldü’ demek yerine ‘telef oldu’ ifadesi kullanılır, ‘en şerefli’ varlığın ölümüyle karışmasın diye.

İnsanın, hayvanlarla kurduğu bu ilişki, hayvanlardan maksimum düzeyde yararlanmaya yönelik çeşitli araçların inşasına yol açmıştır. Etinden, sütünden, derisinden istifade etmiş, gerektiğinde eğlence aracı olarak kullanmıştır. Mesela hayvanları açık ya da kapalı mekânda dövüştürerek para kazanmak gibi bir ‘ticari akıl’ geliştirmiştir. Pek çok coğrafyada hayvanlar, birer cinsel obje olarak da kullanılmıştır. Hatta hayvanlara tecavüz etmek, bazı topluluklarda gündelik kültürün bir parçası haline bile gelmiştir.

∗∗∗

Hayvanlar gelenekselden bugüne insanların güvenlik ve iktisadi ihtiyaçlarının araçları olarak da kullanılmıştır. Mesela köpekler evin-ailenin kapısında nöbet tutan görevlilerdir ve her şey onlara emanettir. Bu hayvanlar modern zamanlarda ve günümüzde kriminal işlerin çözümünde de kullanılmışlardır ki uyuşturucunun aranmasında yetiştirilmiş köpeklerin çok önemli rolleri olmuştur. Hayvanların iktisadi fonksiyonları sayılamayacak kadar çeşitlidir. Evcilleştirilmiş hemen her hayvan türü farklı iktisadi foksiyonlarla yüklüdür.

Bu hiyerarşik ilişki insanların, eğlence olsun diye hayvanların canına kıymasını da normal hale getirmiştir. Adına “avcılık” denen iş, gerçekte bu tür bir keyfiliktir ve bazı zamanlar yönetici kesimler için özel bir meslek ve iş olarak deneyimlenmiştir. Vaktiyle devlet yöneticilerinin hayvanları avlama zevkini gerçekleştirme mekânları olarak inşa ettikleri ‘av köşkleri’nin bir kısmı bugün de değişik coğrafyalarda gözlenebilmektedir.

Hayvanlar, insanların öteki dünyada kalıcı huzura ermeyi tahayyül eden dini hayatlarının aktif araçları olarak da kullanılmıştır. Yaygın uygulama olarak tarihe geçmiş olan ‘kurban kesmek’, Tanrıya ibadetin bir ispatı olarak dini metinlerin ve söylemlerin neredeyse anahtar cümlesidir. Bu inancın gereği olarak dünyanın değişik kültürlerinde her yıl milyonlarca hayvan kurban kesme ritüellerinde feda edilmektedir.

∗∗∗

Öte yandan devletlerin, bütçe kaynağı oluşturma politikalarında hayvanlar yine önemli işlevler üstlenmişlerdir. Bu politikaların bir gereği olarak hayvanlar için düzenli kayıtlar tutulmuştur. Özellikle köylerde hangi hanenin kaç hayvana sahip olduğu üzerinden vergi alınması politikası, biçim değiştirmiş olmakla birlikte bugün de devam etmektedir.

Modern zamanlarda hayvanları evcilleştirmek ve seyirlik bir nesne haline getirmek insan ve hayvan arasında kurulan ilişkinin yeni görünümlerinden birisidir. Doğal ortamından koparılıp kapatıldıkları kafeslerde hayvanları seyirlik malzeme yapmak, bir modern turistik deneyimdir. Geleneksel kültürleri yasaklayan ve hatta taşıyıcılarını kitlesel olarak imha eden modern insan, hayvanı da ‘medenileştirme’ iddiasındadır. Şimdi köpeklere kıyma nedeni de yine ‘medeni’ bir kentsel hayat yaratmaktır.

Daha pek çok örnek verilebilir insan-hayvan ilişkilerine dair. Bir yandan hiyerarşinin en altında savunmasız, çaresiz, masum varlıklar, diğer yandan hiyerarşinin en üstünde, hayvanlara her türlü eziyeti yapmaya ‘hakkı olduğunu’ düşünen ‘en şerefli’ varlık olarak insan! Ne tuhaf…