Gazeteler Türkiye'de maç günleri baskıya geç gönderilirler. Son maç beklenir. Normal gündemde yazımızı 16:00'ya kadar göndermiş oluruz.

Şimdi okuduğunuz gazete için hiç bir şey belli değil mesela. Şu an itibarıyla ben köşeyi yazarken, arkadaşlarım gazeteyi yaparken. Her şey seçim ile ilgili. En büyük manşetinden en küçük köşesine kadar.

O küçük köşelerden birini yazan ben de bu satırları yazmaya 21:30 gibi başladım. Hâlâ hiç bir şey net değil. Gelişmiş demokrasilerde olmayacak şeyler oluyor bir kere daha. Alışığız. Yirmi birinci yüzyılda dünyanın gelişmiş toplumlarında başka şeyler konuşuluyor. Yapay Zeka'sından, insan klonlamasına bir yelpazede bin türlü tarihe yakışır şeyler gündemindeyken dünyanın, biz, ülkemizde yalan söyleyen ajansla, sahte bomba ihbarlarıyla uğraşıyoruz. Demokrasinin en önemli aygıtlarından biri olan “seçim” işini bile beceremediğimiz aşikar. Bir halk, oyları çalınmasın diye çuvalların üstünde nöbet tutarken, halkın hizmetinde olması gereken enstrümanların tümü mevcut iktidara hizmet ediyor.

Bu çağda bu işlerin kolay olması lazım. Yazık herkese.

23:00 itibarıyla gördüğüm...

Binbir katekulli. Bu saat itibarıyla bile ben çözemedim bu durumu. Köşeme ayıp olmasın diye bu kadarını yazabildim. Devamını yaşayıp göreceğiz.