İşten çıkış kodunun yanlış bildirilmesine Yargıtay ne diyor?
Çalışanların işten ayrılmaları ve/veya çıkarılmaları durumunda işverenlerce on gün içinde bir işten çıkış bildirimi yapılması gerekiyor. Bu bildirim elektronik ortamda ve kod sistemi ile Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılıyor. SGK’ye yapılan bu bildirim ayrıca Türkiye İş Kurumuna (İŞKUR) yapılmış bildirim oluyor. Çalışanlar bakımından bu bildirimin önemi şudur:
İşverenlerce bildirilen bu çıkış kodu aynı zamanda onların işsizlik ödeneğine hak kazandıracak bir nedenle işten ayrılıp ayrılmadıklarını da belirliyor. Dolayısıyla bu bildirim çalışanlar bakımından son derece önem arz ediyor. İşten çıkış bildirimi ile ilgili bu kısa bilgilendirmeden sonra geçtiğimiz haftalarda bu köşeye gelen konuya ilişkin gelen bir soruyu hatırlayalım:
İŞVEREN İŞTEN ÇIKIŞ SEBEBİMİ YANLIŞ BİLDİRDİ
"İşveren tarafından işten çıkarıldım ama ihbar ve kıdem tazminatımı banka yoluyla maaş hesabıma ödediler. İşveren 10 gün geçtiğinden dolayı tazminatlarımı ödeyip ayrıcalık yaptıkları için SSK’ye sehven düzeltme vermiyor. (fazla ayrıcalık yaptıklarını düşünüyorlar herhalde) Şimdi kod 49 ile işten çıkarıldığım için de İŞKUR’dan maaş bağlanmıyor. Benim İŞKUR’dan maaş bağlatabilmem için bu durumda ne yapmam gerekir? Sonuçta ben, işverene ne saygısızlık ne de ahlaksızlık yaptım. Muhasebe müdürü işini bul işten çıkmak istediğin zaman tazminatların yatacak’ diye söyledi ama ben kendisine güvendiğimden kodlara bakmadan işten çıkışımı imzalamış oldum. Yardımcı olursanız sevinirim.”
Yukarıdaki soruya yanıt olarak öncelikle İŞKUR’a müracaat edilip bir şikayet dilekçesi verilebileceği, sonuç alınamadığı takdirde yargısal yola başvurulması gerektiğini söylemiştim. Bu arada Yargıtay kararları ile ilgili arşiv taraması yaparken bu somut olaya tıpa tıp benzer bir kararla karşılaşınca bu kararı okurlarımızla paylaşma gereği duydum.
Kararda tıpkı bana gelen soruda olduğu gibi yine bir çalışanın işten çıkış kodu Türkiye İş Kurumu’na yanlış bildirilmiş ve konu davalık olmuş. Dava ve konusu aynen şöyle:
Dava: “Davalı vekili, dava dilekçesinde davacının, davalıya ait işyerinde üretim şefi olarak çalışırken iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini, fesih nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatının da ödendiğini, ancak işverence Sosyal Güvenlik Kurumuna çıkış bildiriminde bulunulurken işverenin haklı neden olmadan işten çıkarması anlamına gelen “04” kodu yerine işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih anlamını taşıyan “291 kodunun bildirildiğini, bu hatalı bildirim nedeniyle işsizlik ödeneğinden yararlanamadığı gibi yeni iş başvurularında olumsuz sonuç aldığını ileri sürerek söz konusu çıkış kodunun hatalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. “
İşveren tarafı iş sözleşmesinin davacının olumsuz tutum ve davranışları nedeniyle feshedildiğini, tazminat ödemesi olsa da çıkış bildiriminin doğru şekilde yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi kendisine sunulan belgeler sonucunda çıkış bildiriminin doğru yapılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak işveren tarafı istinafa giderek iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, bu davada hukuki yarar bulunmadığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf ise özetle dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunu kabul etmiş, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar vermiştir.
Bundan sonraki süreç doğal olarak Yargıtay süreci olmuş ve bu konuda son sözü Yargıtay söylemiştir:
“Açıklanan dosya içeriği ve tespit davasına ilişkin düzenlemeler ve özellikle Sosyal Güvenlik Merkezinin davacı tarafa cevabı dikkate alındığında davacının işten çıkış kodunun değiştirilmesi talebinde güncel hukuki yararı bulunmaktadır. Davacı tazminatlarının ödenmesi nedeniyle eda davası açmadıklarını belirtmiş olup başka bir eda davasına da gerek kalmadan tespit hükmü ile işsizlik ödeneği talebinde bulunabilecektir. Bu durumda, Bölge Adliye mahkemesince istinafa konu kararın esasına girilerek istinaf sebeplerinin incelenmesi gerekirken usul yönünden yapılan denetimle ve dava tarihi itibariyle mağduriyetin varlığına yönelik delil sunulmayıp somut bir vakıaya dayanılmadığı şeklinde hatalı değerlendirme ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi isabetsizdir. “
Sonuç itibariyle İşverence bilerek ya da bilmeyerek yanlış bildirilen işten çıkış kodu yine işverence SGK’ye verilecek bir sehven dilekçesi ile düzeltilebilir. Ancak işveren bu dilekçeyi vermemekte ısrar ederse konu ancak yargısal süreçle düzeltilebiliyor.
(*) Y.).H.D. Esas No:2022/4828 Karar No: 2022/5676 Tarih:09.05.2022