Google Play Store
App Store

Orhan Veli yıllar önce “Bedava. Bedava yaşıyoruz, bedava; hava bedava, bulut bedava; dere tepe bedava; yağmur çamur bedava; otomobillerin dışı, sinemaların kapısı, camekanlar bedava; peynir ekmek değil ama acı su bedava; kelle fiyatına hürriyet, esirlik bedava; bedava yaşıyoruz, bedava” demişti.

Rahmetli bu şiiri bugün yazsaydı belki de “şarkılar, türküler, telifler bedava” satırını da ekleyecekti. Neredeyse izinsiz kullanımlardan dolayı yeni bir hak ihlaline uğramadığımız bir gün bile yok. Bunu kullanıcılar -radyo, TV, umumi mahaller- yapıyor, dijital alanlar yapıyor ve son günlerde sayısı hızla artan siyasetçiler yapıyor. Geçen gün bir bakanlığımızın özel kalemi aradı. Kamuoyunda farkındalık yaratmak için güzel ve anlamlı bir kısa film çekmişler film tam yayınlanacağı sırada eser sahibi ve yorumcusundan izin almadıklarını fark etmişler.

Bana ne olabileceğini sordular. Dedim hangi birisinden başlayayım. Bir defa eser sahibinin yazılı izni olmaksızın eserin umuma iletilmesi bir suçtur.

Daha hukuksal olarak açıklamam gerekirse de; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu der ki bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticari amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.

Ayrıca 1983 yılında yapılan değişiklikle bu fiil için alenileşmemiş olma şartı kaldırılmış ve “para veya hapis cezası” yerine “para, hapis cezası” hükmü getirilmiş.

Telif haklarının koruma dışında olduğu alanlara gelirsek, bu istisnalar kamu düzeni, genel ahlak, kamu yararı gibi kıstaslar göz önüne alınarak belirlenir. Mesela bir ilkokulda eğitim için gerekli olan bir fotokopi ya da bir eserin kâr amacı güdülmeksizin, şahsi kullanım amacıyla çoğaltılması gibi. Bunun için herhangi bir eseri umuma iletmeden önce mutlaka eser sahibinden izin alınması gerekiyor.

Bu konu da nereden aklıma geldi. Dün beni Destan grubunun solisti sevgili Hakan Balcı aradı. O ve grubun seslendirdiği bir şarkıya bir belediye başkanımız kendisinin de içinde yer aldığı bir video klip çekmiş ve bunu yayınlamış. Bunun için de ne izin almış ne de fark ettikten sonra küçücük bir özür dilemiş, ne de anlaşma yoluna gitmiş.

Bugün toplantıda bunu konuşurken benzer bir şey de Aylin Aslım’ın başına gelmiş. Bu sefer de bir büyükşehir belediye başkanımız Aylin’in bir şarkısını 10 Kasım töreninde kullanmış. Onu video olarak yayınlamış. O da ne önceden izin almış ne de sonrasında pardon demiş. Hatta ve hatta size ödeme yapacaksam mahkeme yoluyla yaparım deme cüretkârlığını da göstermiş. Sevgili yöneticiler lütfen şu yazacaklarım kulağınıza küpe olsun; sanatçılar ve şarkılar biriciktir. Onlardan birer tane daha yoktur. En fazla olsa olsa benzerleri, taklitleri olur. Yerel yöneticiler olarak bunları bilmiyor musunuz?

Her iki davanın da yakından takipçisi olup ve bu hak tanımazlığın önüne geçmenizi bekleyeceğim. Dilerim bu olanlar sizin bilginiz dışında gerçekleşmiştir. Bu yazıdan haberiniz olduğunda müzisyen arkadaşlarımızın telif haklarını ödeyeceğinize inanmak istiyorum… Kalın sağlıcakla…