Kanarya bırakmadı!
Djiku atıldıktan sonra oyun bitti diyenleri şaşırttılar. Kartal’ın talebeleri müthiş bir sınav verdiler. Tüm takımı tebrik etmeli, haftaya kadar nasıl zaman geçecek demeli! Sarı-kırmızılılara bir puan yetiyor! Fakat unutmayalım, bugün de yetiyordu…
Bir köşede Galatasaray, diğer tarafta Fenerbahçe. Malum gazozuna bile oynasalar, ülkede kıyamet kopuyor; Türkiye’nin bütün dertleri unutuluyor, gündem değişiyor. Dostluğun unutulduğu, tansiyonun zirve yaptığı şu günlerde sahada neler yaşanacağı merak ediliyor. Öyle bir havada ilk düdük çalıyor ki sanki kazanan cennete gidecek, kaybeden cehenneme. Oysa bu basit bir oyun; Habil ile Kâbil buluşmuyor, biri ilk kanı dökmüyor. Bugün birisi kazanacak, yarın diğeri. İnsanlık var oldukça!
Okan Buruk, Karagümrük karşısında tel tel dökülen Abdülkerim’i yedek soyundurmayı tercih etmişti. Uzun zamandır kenarda oturan Davinson Sanchez’in Nelsson’la uyumu merak ediliyordu. Özellikle Köhn’ün arkasını kapatmak adına sahaya bir hızlı stoper atılması kâğıt üstünde akıllıcaydı. Onun dışında beklenen kadro sahadaydı. Aslan’ın orta sahayı alıp alamayacağı, camiaya gönül verenlere papatya falı baktıradursun, Barış Alper’le Osayi-Samuel’in olası kapışmaları şimdiden futbol meftunlarını heyecanlandırıyor. Bakalım bu ambiyansı defalarca yaşayan Ziyech-Mertens-Icardi üçlüsü, karşılaşmaya ağırlığını koyabilecek mi… Ev sahibinde hesap basit, ezeli rakibine yenilme, zaferini sahadan 50 bin taraftarının önünde kutla!
Asırlık çınarlardan Fenerbahçe’de Cengiz’in sakatlığı, İsmail Kartal’ın planlarını değiştirmiş gibiydi. İstikrar abidesi Ferdi dışında deneyimli hocanın cezalı Becao’nun yokluğunda defansın göbeğine Çağlar’ı koyması kesindi de üçüncü Türk kim olacaktı? İlk 11’de kendisine her bulan Mert Hakan, orta sahada Fred ve Djiku’yla oynayacaktı. Kayserispor karşısında ön liberoda görev yapıp bir de gol atan defansın belkemiği Djiku, yine ortada başlarken, stoperde Oosterwolde’yle Çağlar sahne alacak. İleride son haftaların formda ismi Batshuayi var. Belli ki onu defansın arkasına kaçırmak, Kanarya’nın ana planı. Dzeko’un arkadaşlarına yapabileceği servisler düşünülünce, tecrübeli Boşnak forvetin duruma göre ikinci yarıda görev yapmasına kesin gözüyle bakılıyor. Sarı-lacivertlilerin planı belli; kazanıp şansını son haftaya taşımak!
Daha ilk 11’ler açıklanmamışken ortamın gerilmesi, aslında her şeyi anlatıyordu. Arda Kardeşler’in ilk düdüğüyle heyecan fırtınası başlıyordu. Maç yapılan sürekli faullerle duruyor, kartlar havada uçuşuyordu. Syzmanski’nin şutlarıyla kaleyi yoklayan Kanarya, ilk bölümde daha iyiydi. 21’de Djiku ikinci sarıdan atılmıştı. Ön liberoda oynayan futbolcu, iki kartı da Torreira’ya yaptığı müdahaleler sonucunda almıştı. Karar belli ki çok tartışılacaktı.
35’te Ziyech’in ortasına Barış Alper müsait durumda kötü vurmuştu. 41’de gelişen kontrada Fred’in şutu kaleyi yalıyordu. İlk yarıdan gol sesi çıkmıyordu. İkinci devreye biraz daha iyi başlayan Galatasaray’dı. Fakat her duran topta sahaya atılan yabancı maddeler üzücüydü. Yine bir derbide futbol oynanamıyordu.
64’te yine Fred’le Fenerbahçe gole yaklaşıyordu. 71’de Fenerbahçe öndeydi. Yine kullanılan bir duran topta Çağlar ağları bulmuştu. Muslera’nın faul itirazı sonuçsuzdu. Değişiklik yapmakta geciken Buruk, bir bir taze ayakları sahaya sürüyordu. Golden sonra rakip sahaya yüklenen Aslan şuursuzca bastırırken, Kanarya kalesini savunuyordu. Onlar da kontra kovalıyor; Osayi-Samuel’le King’i kaçırmaya çalışıyordu. Uzatmalarda başka gol olmuyor, şampiyonluk son haftaya kalıyordu.
Galatasaray, uzatmaları sayarsanız 80 dakikada fazla bir kişi fazla oynadığı maçta hayal kırıklığı yarattı. Derbilerde harika bir performans gösteren Buruk, tam manasıyla sınıfta kaldı. Eksik rakibe karşı bu kadar durgun oynamak çok tartışılır. İpler yine Aslan’ın elinde olsa da, ligde kalma savaşı veren Konya’daki maç hiç kolay olmayacak. Fenerbahçe’ye gelince… Djiku atıldıktan sonra oyun bitti diyenleri şaşırttılar. Kartal’ın talebeleri müthiş bir sınav verdiler. Tüm takımı tebrik etmeli, haftaya kadar nasıl zaman geçecek demeli!
Sarı-kırmızılılara bir puan yetiyor! Fakat unutmayalım, bugün de yetiyordu…