Google Play Store
App Store

Kanarya bu galibiyetle liderle arasındaki puan farkını üçe indirdi. Prag’dan sonra sahasında kazanmak önemliydi. Fakat öne geçtikten sonra ilk yarının ortalarında takımın oyundan düşmesine dikkat etmeli; geniş kadroyu Mourinho’nun iyi kullandığının altını çizmeli…

Kadıköy’de soğuk bir Aralık akşamı… 10 yıldır şampiyonluğa hasret kalan Fenerbahçe, Gaziantepspor’u ağırlıyor. Lider Galatasaray’ın puan kaybettiği haftada Kanarya kazanıp puan farkını üçe düşürmeyi hedefliyor.

Önce Perşembe Prag’da kazanılan galibiyet, ardından ezeli rakibin beraberliği… Camiada tüm gözler bu maça çevrilmiş durumda. Jose Mourinho beklendiği gibi geçen haftanın yıldızı Oğuz’u yine kanada vermiş. Szymanski’yi kulübeye çeken Portekizli hoca İrfan Can’ı ilk 11’e almış. Bu sezonun olmazsa olmazı Tadiç’in yine çilingirliğe soyunması beklenedursun, ileri uçta En-Nesyri başlıyor. Duruma göre yıllanmış şarap Dzeko’nun süre almasına kesin gözüyle bakılıyor. Orta sahayı İsmail’le Fred’e teslim eden Mourinho, savunma ikilisinde Samet’le Becao’yu tercih etmiş.

Son haftalarda Selçuk İnan idaresinde derli toplu bir görüntü veren deplasman ekibi, düşme hattından uzaklaşmak istiyor. Son altı haftada üç galibiyet, iki beraberlik alan kırmızı-siyahlılar, İstanbul’a görkemli Başakşehir galibiyetinin sonrasında geliyor. Orta sahada Maxim, kanatlardaki Sorescu’yla Okereke’ye dikkat etmek gerekiyor. Güneydoğu ekibinin savunmanın sağındaki Osayi-Samuel olmasa da Kostiç-Samuel-Becao üçlüsünün yavaşlığından yararlanıp yararlanamayacağı merak ediliyor.

Hızlı başlayan Fenerbahçe, henüz 3. dakikada öndeydi. İleride yapılan pres sonuç vermiş, İsmail’in baskısıyla Maxim’in kaybettiği topla başlayan akında En-Nesyri, Oğuz’a “al da at” demişti. 8’de Tadiç’in kaçırdığı En-Nesyri müsait durumda yan ağları bulmuştu.

30’dan sonra kontrolü eline alan deplasman ekibi, giderek rakip sahaya yerleşiyordu. Fenerbahçe savunmasının verdiği alanlar dikkat çekiciydi. 41’de Samet’in ıskaladığı topu kontrol eden Okereke, skoru eşitliyordu. Livakoviç ilk pozisyonda başarılı olsa da ikincisinde çaresizdi. Soyunma odasına taraflar 1-1’lik skorla gidedursun, ikinci 45 dakika sanki her şeye gebeydi…

İkinci yarıda Fred’le İrfan Can’ın yerine Amrabat’la Saint-Maximin oyundaydı. Baskılı başlayan sarı-lacivertliler ısrarla golü arıyordu. 57’de Amrabat’ın sol kanatta kaçırdığı Saint-Maximin’in sert vuruşu direkten dışarı gidiyordu. 66’da Dzeko’yla Szymanski’yi sahaya süren Mourinho dizginleri eline almak istiyordu.

78’de Kanarya yine öndeydi. Tadiç’in kullandığı kornerde kafayı yapıştıran Becao’ydu. 89’da Fred’in ortasına sağ çaprazdan Dzeko harika vurmuştu. Uzatmalarda Viana’nın müdahalesine hakem penaltı dese de VAR uyarısıyla kararını değiştirmişti. Alper Akarsu’nun son düdüğüyle üç puan üç golle Fenerbahçe’nin oluyordu.

Kanarya bu galibiyetle liderle arasındaki puan farkını üçe indirdi. Prag’dan sonra sahasında kazanmak önemliydi. Fakat öne geçtikten sonra ilk yarının ortalarında takımın oyundan düşmesine dikkat etmeli; geniş kadroyu Mourinho’nun iyi kullandığının altını çizmeli… Gaziantepsor’a gelince onlar ilk 45 dakikanın yarısında iyi oynadılar, o arada da Samet’in hatasıyla golü buldular. Fakat iki takım arasındaki sıklet farkı o kadar belliydi ki sonuç kaçınılmazdı.

Fenerbahçe, Beşiktaş maçına moralli gidiyor. Dolmabahçe’de bakalım nasıl bir derbi bizi bekliyor…