Google Play Store
App Store

Fenerbahçe’ye gelince… Derbideki sonuçtan sonra deplasmanda birinci viteste kazanmak önemliydi. Fakat sahadaki performans gelecek için umut vermiyor.

Kanarya zorlansa da galip
FOTOĞRAF: AA

Antalya’da pazar mesaisi… Sezona dengeli başlayan Akdeniz ekibi, şampiyonluğun olağan şüphelilerinden Fenerbahçe’yi ağırlıyor. Lider Galatasaray’ın puan kaybettiği haftada, ezeli rakibi hata yapmak istemiyor.

Bir zamanlar ligimizi kasıp kavuran unutulmaz maestro Alex de Souza’nın çalıştırdığı ev sahibi, oynadığı altı maçta iki galibiyet, iki beraberlik, iki de yenilgi almış durumda. Futbolculuktan teknik direktörlüğe geçen birçok solak 10 numaranın kulübede başarısız olduğu hatırlanınca, Brezilyalı’nın yapacakları merakla bekleniyor. Gözler şüphesiz sezona iyi başlayan Samudio’da olacak.

Derbi mağlubiyetinden sonra Perşembe akşamı Avrupa Ligi’ne galibiyetle başlayan Kanarya’da Jose Mourinho, Fred’i kenara çekmiş. Sambacı’nın yokluğunda orta sahayı Amrabat-İsmail-Szymanski üçlüsüne bırakan Portekizli hoca, ileri üçlüde tıpkı Galatasaray karşısında olduğu gibi Tadiç-Maximin-Dzeko’yu tercih etmiş. Sevilla’dan büyük umutlarla transfer edilen En-Nesyri kulübede başlıyor, skora göre Juventus’tan gelen Kostiç’in süre bulmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Maç öncesi iki teknik direktör sıcak bir şekilde konuşuyor, santra öncesinde rakip kulübeye giden Alex, vatandaşları Becao ve Fred’le sohbet ediyordu. Sürekli kavganın kaosun koşulduğu diyarda ilk düdük öncesi görüntüler içimizi ısıtıyordu.

Maça iyi başlayan deplasman ekibi daha ilk dakikada öne geçebilirdi. Antalyaspor defansıyla kaleci Piriç’in çarpıştığı pozisyonda direkten dönen topu Szymanski boş kaleye ıskalamış, oluşan karambolde Veysel topu can havliyle çıkarıyordu. İncelemede meşin yuvarlağın çizgiyi geçmediği sonucu çıkmıştı. Oysa başka ülkelerdeki gibi gol çizgisi teknolojisi olsa, anında sonucu görürdük…

13’te bu sefer direkler İstanbul ekibini koruyordu. Kaluzinski’nin şutu savunmadan sekip direğe çarpmıştı. Livakoviç derbinin aksine bu sefer şanslıydı. 19’da etkili gelen sarı-lacivertlilerde Amrabat çerçeveyi bulamıyordu.

28’de Çağlar’ın ceza sahasında kaptırdığı top tam bir laubalilik örneğiydi. Erdal biraz daha uyanık olsa tabela değişebilirdi. Özellikle kırmızı-beyazlılar savunmadan çıkarken çok top kaptırıyordu. Sarı-lacivertlilerin üçüncü bölgede biraz daha son tercihlerde dikkat etmesinde fayda vardı. Tatsız devreden gol çıkmamıştı…

İkinci 45 dakikada Djiku’yla İsmail çıkmış, Fred’le Kostiç girmişti. Tecrübeli ayakları sahaya atan Mourinho dizginleri eline almak istiyordu. Her iki futbolcu da Antalyaspor’un yaptığı top kayıplarını daha iyi değerlendirebilirdi.

55’te ev sahibi Fred’in hatalı pasıyla tehlikeli gelse de son vuruş kötüydü. Sahada amansız bir pres yoktu fakat kaptırılan toplar çoktu! Amrabat’ın uzun topları, yer yer çok etkili oluyordu. 61’de yine savunmadan Antalyaspor çıkamıyor, Maximin’in şutu Piriç’te kalıyordu.

63’te Fenerbahçe öndeydi. Yine kaptırılan bir topta Fred’in bulduğu Tadiç ağları bulmuştu. Son çeyrekte üç değişiklik yapan Alex, hemen akabinde oyuna sürdüğü van de Streek’le gole yaklaşıyordu. 81’de fark ikiydi! Kostiç’in ortasına en-Nesyri vuramasa da Thalisson kendi ağlarına yollamıştı. Kalan dakikalarda başka gol olmuyor, Kanarya Antalya’dan mutlu dönüyordu.

Alex’in bu oyuncu grubuyla ayağa pasla savunmadan çıkmaya çalışması intihar. Bu kadar top kaptıran bir takımın işi iş. Planların değişmesinde fayda var. Fenerbahçe’ye gelince… Derbideki sonuçtan sonra deplasmanda birinci viteste kazanmak önemliydi. Fakat sahadaki performans gelecek için umut vermiyor. Milli maç arasından sonraki sıkışık takvim için Mourinho’nun da talebelerinin de gaza basması gerekiyor.