Şafaktan tüne, mevsimden mevsime, ilk nefesten son dileğe zaman hızla geçiyor. Ömrü anlamlı kılmaya çalışırken çeşitli badireler atlatıyoruz. Kültürel donanımlarımız gerçekçi beklentilerimizin sevince, gerçekten uzak beklentilerimizin hüsrana dönüşmesini büyük ölçüde etkiliyor. Hayatta heybetli rollere soyunurken sıradan anların kahramanı olma gayesi taşımadığımızda sonuca takılıp süreci ihmal ettiğimiz gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Çocukluk ve ilk gençlik çağının anlama, çabalama, başarma tutkusu kontrol edilemez ise bir diğerine karşı mutlak üstünlük kurma hırsı kapıyı çalıyor. Cevheri parladığı halde kendi güçlü kanat sesinden ürküp içine kapananların göğünü, yönünü tayin etmekten uzak olan istilacılar kaplayabiliyor. İki hal arasında denge kurmaya çalışırken rehber niteliğindeki kitaplarla karşılaşmak şansımız oluyor.

Bugün, genç okurlarına yaşama dair hevesleri, merakları ölçüsünde okuma zevki sunacak, işlevsel, bilimsel ve eğlenceli iki kitaptan bahsetmek istiyorum. Gerçekçi beklentiler içinde değer üreten, bedeninin, zihninin, kendi hikâyesinin ve içinde yaşadığı toplumun şampiyonu olmak isteyenlerin ilgisini çekeceğine inandığım kitaplar bunlar.

BİR ŞAMPİYON OLMANI SAĞLAYACAK 50 ZORLU GÖREV

Spora dair bir el kitabı gibi görünse de aslında bir disiplin, denge ve motivasyon kitabı. Kitabın iç kapağında, üstünde “zorlu görevleri kabul etmeye hazırsan aç ve kartını al” yazan bir zarf bulunuyor. Kart direnç, teknik, takım oyunu, dikkat ve davranış puanı alanlarının yer aldığı muzip bir kimlik kartı. Boşlukları doldurabilmek için kitabı okumanız gerektiğini anlıyor ve daha da meraklanıyorsunuz. Şampiyon kimdir? sorusunun yer aldığı sunuşta, kitabın tarif ettiği şampiyonun ‘şampiyon olmaya hazırlanan kişi’ ile arasında kurulan bağıntı dikkat çekiyor. 5 adımdan oluşan kitabın işleyişi bölümü biraz serseri biraz şampiyon olan yanımızı göreve hazırlıyor. Zorlu görevlerin süreçleri ile ilgili yönergeleri de okuduktan sonra yeteneğimizi ya da sıkı çalışma isteğimizi ortaya koymak arasında bir tercihte bulunuyoruz. “Uyanma ritüeli”, “eleştirileri göğüslemek için sekiz tavsiye”, “her seferinden tek bir şey yap”, “atış panosu”, “mutluluk kumbarası” dikkat çeken görev başlıklarından bazıları. Koş, fırla, kaç, zıpla, nefes al derken düzenden temizliğe, doğruluktan yüzleşmeye ilham veren örneklerle karşılaşıyoruz. Her görev kendi içinde hedeflerini, egzersiz tipini ve önerilerini barındırıyor. Rekorların işlenip puanlamanın netleşmesiyle nasıl bir şampiyon olduğunuzu gösteren ve dünyaca ünlü sporcuların başarı örnekleriyle sonucunuzu karşılaştıran sayfalar karşınıza çıkıyor. Kitabın yazarları para, şöhret, madalya arzusu dışında yapacak ‘bir şey’i olan çocuklara “ister kazan ister kaybet biz buradayız” diye sesleniyor.

ODTÜ Yayıncılık, Yazan: Pierdomenico Baccalario, Massimo Prosperi, Resimleyen: Antongionata FerrariODTÜ Yayıncılık, Yazan: Pierdomenico Baccalario, Massimo Prosperi, Resimleyen: Antongionata Ferrari

kanat-sesleri-1148079-1.

BUGÜN ŞİMDİDEN DÜN MÜDÜR?

Tarih kavramını özgün ve dinamik bir dille anlatan kitap planlı ve zekice kaleme alınmış. Yazarlar, bir olayla ilgili ‘neden öyle oldu?’ sorusunu sorduğumuz anlara dikkat çekerek tarihin tanımını yapıyorlar. Yanıta ulaşmaya çabalayanlar için ‘her an’, ‘her olan’ tarih. Hikâyesi var ise herkes tarihin bir parçası. Metinlerin içindeki kelime avları ile yeni bilgi edinme hazzı gıdıklanıyor. ‘Tarih ne işe yarar?’, ‘tarihteki en önemli olaylar’, ‘sıfır yılından önce olanlar’, ‘tarihçilerin varlığı ve çalışma yöntemleri’, ‘keşfedileni tanımlama’, ‘tarihi kimlerin yazdığı ve tarihin sıkıcı bulunma nedeni’, ‘savaşları neden öğrenmemiz gerektiği’, ‘haritalar’, ‘tarihin tekerrürü’, ‘tarihi kazananların yazdığı önermesi’, ‘güç’ ve ‘gelecekte nasıl anlatılacağımız’ ile ilgili başlıkların altı akılda kalıcı örneklerle dolduruluyor. Şemalar, mizah, karikatürler, az dile gelen gerçekler, yaygınlaşan kabuller, sebepler ve sonuçlar genç okurlara, ebeveynlere ve eğitimcilere alternatif bir kaynak sunuyor. Dünyanın en büyük on müzesi, şaşırtıcı bilgiler, zihni sinir yaklaşımlar da akışın bonusu. Anlatımda dikkat çeken gazeteci ve akademisyen bakışı içeriği parlatıyor. Nabzı atan hikâyeleri bulup yorumlamak isteyen çocuklar bu sayede tarihte yolculuğa çıkıyor.

ODTÜ Yayıncılık, Hazırlayanlar: Pierdomenico Baccalario, Federico Taddia, Bruno MaidaODTÜ Yayıncılık, Hazırlayanlar: Pierdomenico Baccalario, Federico Taddia, Bruno Maida

kanat-sesleri-1148080-1.

***

Geçen hafta Kipatlı Günler adlı çocuk kitapları programımızın çekiminde konuğum Haydar Ergülen yolyazı denemelerinden oluşan ödüllü kitabı Yayan Yapıldak’ı “her şeyin başı yolculuk!” notuyla imzalayıp günün hatırası olarak hediye etti. Kitabın KANAT başlıklı bölümünde “Ne duruyoruz? Kanatlarımızı açalım, onlar dünden hevesli. Sorun diyorlar, sora sora, bakın diyorlar, baka baka, düşleyin diyorlar, düşe kalka, uçun diyorlar, heves denizinde, merak göğünde, bata çıka, özgürlük ancak o zaman kuşlar gibi ve kuşlarla aynı hizada.” yazıyordu.

İthaki Yayınları, Yazan: Haydar Ergülenİthaki Yayınları, Yazan: Haydar Ergülen

Galiba “Uçurumun kenarına varmadan” da kanatlanabilirdi insan. Düşündüm; yolculuk insanlarını, dünde kalan hatıralarıyla kısa ömürlerinin şampiyonluğuna erişmiş olanları…Kipatlar ve kitaplar sayesinde düşündüm!