Google Play Store
App Store

Ege Bölgesi denetimsizliğin ateşinde yanıyor. Bölgede enerji hatlarından dolayı son 10 yılda ortalama 94 yangın çıktı. Son yangınların elektrik hatlarından çıktığı iddia edilirken EMO Başkanı Ulutaş, önlem çağrısı yaptı.

Kâr hırsı yakıyor
Fotoğraf: BirGün
Berkay Sağol
Berkay Sağol
berkaysagol@birgun.net

İzmir geçen hafta sonundan beri alevlere teslim. Foça Bozköy Mahallesi’nde başlayan orman yangınından sonra Gaziemir, Seferihisar, Ödemiş, Menderes ve son olarak Çeşme’de yangın çıktı. Yangınlar rüzgârın etkisiyle kısa sürede geniş bir alana yayıldı. Özellikle Foça, Seferihisar ve Çeşme’deki yangınlar yerleşim yerlerini de tehdit etti ve birçok ev yandı.

Foça’daki yangının ardından yetkililer, yangının elektrik hattından sıçrayan bir kıvılcımla başladığını açıkladı. Seferihisar’daki yangının da elektrik hattından çıktığı iddia edilirken, İzmir Valisi Süleyman Elban Çeşme’deki yangınla ilgili de, “Yangının elektrik hattından çıktığını değerlendiriyoruz. Teknik ekiplerin yaptığı ilk değerlendirme bu şekilde. Ayrıca görgü tanıklarının ifadesi bu yönde” dedi.

Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) verilerine göre, enerji nakil hatlarından kaynaklı son on yılda Ege’de ortalama 94 yangın çıktı, 5 bin 215 hektar alan yandı. Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) enerji şirketlerine ne gibi cezalar uyguladığı ya da hangi hatların yenilendiği ise kamuoyuna açıklanmadı.

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, elektrik kaynaklı orman yangınları için önlem çağrısında bulundu. Ulutaş, “Geçen yıl Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde başlayan ve tüm bölgeye yayılan yangında 17 yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan yangının ‘elektrik’ kaynaklı olduğu belirlendi. Bu yıl da başta İzmir olmak üzere farklı bölgelerde yangınlar için benzer iddialar gündeme geldi. Öncelikle yangınlara ilişkin gerçek nedenler, yapılacak bilirkişi incelemeleri sonrasında ortaya çıkacaktır. Geçmiş yıllardaki deneyimlerimizden biliyoruz ki, orman yangınlarının bir kısmı mangal ateşi, sigara izmariti veya cam kırıkları gibi nedenlerden kaynaklanırken, bir kısmı da gerçekten elektrik şebekesinden kaynaklanıyor” dedi.

Elektrik dağıtım şirketlerinin önlem olarak ormanlık bölgelerdeki elektrik hatlarını kontrol etmesi gerektiğini vurgulayan Ulutaş, “Hatlarda tekniğine uygun olmayan veya gevşek ekler ve bağlantılar, kırık izolatörler, uygun olmayan yüksek gerilim (YG) sigortalar düzeltilmeli; topraklama sistemlerinin işlerliği ve yönetmeliklere uygunluğu denetlenmelidir. Elektriksel koruma önlemleri kontrol edilmeli, elektrik direklerinin dipleri temizlenmeli ve hat güzergâhındaki ağaçların bakımı yapılmalıdır. Özetle, nakil hatları ve trafoların bulunduğu bölgelerde temizlik çalışmaları yürütülmelidir. Orman Genel Müdürlüğü, orman içindeki tüm elektrik hattı güzergâhlarındaki ağaçların bakımını ve budamasını takip etmeli, dalların iletim hatlarına temas etmesine izin vermemelidir” diye konuştu.

ÖZELLEŞTİRME SONRASI BAKIMSIZLIK

Yangın çıkmayan alanlarda bu önlemlerin alınması konusunda uyarı yapan Ulutaş, “Ormanlık bölgeler için elektriksel ark ve yangın risk analizi yapılarak elektrik tesislerinin tasarımı ve uygulamasına yönelik yapısal önlemler alınması için de çalışma başlatılmalı. Zaman zaman yangınlara neden olan elektrik dağıtım hatları, özelleştirmelerden sonra özel dağıtım şirketleri tarafından işletiliyor. Bakım ve onarım çalışmaları, daha fazla kâr elde etme amacıyla teknik uzmanlığı düşük taşeron firmalara ihale ediliyor. Teknik kapasitesi ve yetkinliği azalan dağıtım şirketlerinin eksik bıraktığı her hizmetin, ölümlü kazalara ve yangınlara yol açabileceği unutulmamalı. Özelleştirme sonrası karşımıza çıkan bakımsızlık ve plansız, çarpık yapılanma, elektrik dağıtım şebekesini risklere karşı dirençsiz bıraktı” diye konuştu.

Ulutaş, şunları dile getirdi: “Bir yandan dağıtım şebekesinin özelleştirilmesinin yarattığı sorunlarla boğuşurken, bir yandan da TEİAŞ’ın özelleştirilmesine yönelik çalışmalar ısrarla sürdürülüyor. Elektrik şebekesinin ana omurgası olan iletim şebekesini işleten TEİAŞ’ın özelleştirilmesi halinde, yalnızca arz güvenliği riske atılmayacak, bununla birlikte iletim şebekesinin bakımlarının aksamasına ve orman yangınları başta olmak üzere doğrudan can ve mal güvenliği riskleri oluşmasına neden olacaktır. Yangınlara ve elektrik kesintilerine neden olan bu döngüden çıkış için ise elektrik dağıtım şebekesinin kamulaştırılması, gerekli teknik personelin istihdam edilmesi, şebekenin merkezi bir planlama ve kamusal anlayışla yeniden yapılandırılması gerekiyor.”