Karanlık güçler ‘ışık’ saçıyor

Bütün mesele biraz aptal olabilmekte… Eğer aptal olabilirsek ortada hiçbir sorun kalmayacak.

Karalık güçler masalının arkasına takılıp kördüğümlerle dolu yumağın peşinde koşturup koşturup sonunda huzur içinde köşemize çekilip yeni cinayetlere kadar uslu uslu oturacağız.

Ancak güzümüzün içine sokulan "küçük" şeyler olmasa…

Mehmet Ali Ağca, Abdi İpekçi’yi öldürdüğünü ilk duruşmada bütün ayrıntılarıyla anlatıp suçu üstlenmişti:

-İpekçi’yi tek başıma öldürdüm!

‘Bağımsız bir terörist’ olduğunu ifade etmişti.

O duruşmaları izleyen Adliye muhabirliğinin anıt ismi Vasfiye Özkoçak, böyle söylüyor:

-Son derece soğukkanlıydı. Ne yaptığını bilen insan izlenimi veriyordu.

Aradan birkaç duruşma geçince katil Ağca, hastaneye gitmek için dilekçe verdi. Özkoçak o anda, yanında oturan Sibel İpekçi’ye dönerek dedi ki:

-Kaçırılıcak!

Vasfiye Abla’nın dediği çıktı. 23 Kasım 1979’da kuşların bile uçması bilgi dahilinde olan Maltepe Askeri Cezaevi’nden elini kolunu sallayarak çıktı, gitti.

Dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş, Ağca olayını anlatırken aynen şöyle diyor:

-Ağca iç güvenlik güçlerinin elinden adeta alındı!

Bildiğiniz gibi sonra da salındı.

Dönemin İstanbul 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ, Ağca’nın sorgulanması için istenen ek süreyi vermedi. Bu hassasiyetini yıllar sonra Cumhuriyet’ten Leyla Tavşanoğlu’na anlatırken şöyle dedi:

-Poliste işkence yapılıyor söylentileri vardı, o yüzden ek süre vermedik!

Devlet, bir başka birimine çok önemli bir dava için ek süre vermedi ama Ağca’ya pasaport verdi.

Nevşehir Emniyeti’nde o dönem görevli olan tanıdık bir isim vardı. Susurluk’ta ölen Abdullah Çatlı ile birlikte düğünde göbek atan İbrahim Şahin!

Ağca "tek başına olduğunu" söyleyip durdu. Ancak bu tek başına masalının biraz kalabalık yanları bulunuyordu.

Örneğin Ağca’nın Kadıköy’deki duruşmaya gelişi sırasında uzanıp elini sıktığı avukatı Şevket Can Özbay, 7 TİP’linin katledilmesi davası nda yargılanan Mahmut Korkmaz’ın, o olayın planlayıcısı ve uygulayıcısı Abdullah Çatlı’nın ve Alaattin Çakıcı’nın da avukatı.

Özbay 1980 öncesinde Mamak Cezaevi’ndeki ülkücülerin koğuşuna silah sokarken yakalanıp yargılanmıştı.

Bütün olanları tesadüfler dairesinin sorumluluğ una havale edersek "Karanlık Güçler" lokomotifinin arkasındaki vagonlara gönül rahatlığı yla binebiliriz.

Yoksa…

Bize de huzur yoktur.

Baksanıza Adnan Ağca ne diyor:

-İpekçi kimin adamı siz ona bakın… Türkiye üzerine oynanan oyunlar devam ettiği sürece bazı insanların canı yanacak!

Karanlık Güçler o kadar aydınlıkta ki, onlara bakınca gözlerimiz kamaşıyor.