Kararsız seçmen iştah kabartıyor

İktidarın seçim yasasında yaptığı değişiklik taşları yerinden oynattı. Geçen hafta MHP’nin seçimlere ayrı grime olasılığının arttığını yazmıştık. Bu hafta partilerden yapılan açıklamalar aynı sonucun Millet ittifakı için de geçerli olduğunu gösterdi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, AKP’den kopan yüzde 15’lik bir kitle olduğuna dikkat çekerek buraya seslenecek bir ittifak arayışında olduklarını çağrıştıracak açıklamada bulundu. Karamollaoğlu, “Eski sistemde, ittifak eden partiler önce tek oymuş gibi ittifaklar arasında bölünüyor sonra milletvekilleri çıkıyor ve milletvekilleri kendi aralarında pay ediliyordu. Şimdi o avantaj kalktı. Yeni yollar aramak icabet eder. Seçim kanunuyla şartlar değişti. 3. ittifak olabilir” diyerek bu arayışın adını da koymuş oldu.

KAÇ PARTİ SEÇİME GİRER?

Ankara kulislerine göre Millet İttifakı’nda tek arayışın Saadet Partisi ile sınırlı değil. Karamollaoğlu’nun gönlünde Deva, Gelecek ve Demokrat Parti ile ortak bir liste ile seçime girme yatıyor. Bu dört partinin yüzde 7’lik oyun çok üstüne çıkacak bir oy potansiyeli olduğuna inanılıyor. Karamollaoğlu baraj sorunu olmayan Saadet Partisi’nin ulaşacağı rakamı daha şimdiden yüzde 5 olarak belirlemiş. Deva ve Gelecek Partisi ile bunun çok daha üzerine çıkılacağı düşünülüyor.

Böylelikle çok daha yüksek oranda AKP’li seçmenden destek alabileceklerini düşünen Saadet Partili yetkililer aynı zamanda milletvekili sayılarının da yükseleceğini ifade ediyorlar.

Bu girişimin özellikle Deva Partisi’nin böyle bir işbirliğine çok yakın durduğuna dair farklı kaynaklardan bilgiler de geliyor. Bu partilerin iştahını kabartan bir başka nokta ise AKP’nin Erdoğan’ın oylarına nazaran daha geride olması. Özetle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a parlamento seçimlerinde oluşacak birliğe oy verecek AKP’li seçmenin olduğuna inanılıyor.

İYİ PARTİ İLE CHP’NİN TAVRI

Millet İttifakı’nda diğer bir sürpriz de İyi Parti ve CHP’nin de ayrı ayrı seçimlere girmesi doğrultusunda eğilimin güçlenmesi. İki partinin kurmaylarının bu konu üzerinde çalıştıklarını ve daha çok vekillik hem de daha fazla oy hesabı yaptıkları öğrenildi. İlk başta kulağa hoş gelen bu çabaların sahada nasıl karşılık bulacağı ne kadar başarılı olacağı noktasında kimsenin net bir fikri yok. Bir anlamda yeni seçim yasası partileri ayrı ayrı seçime girmeye zorlarken ortak dilin söylemin nasıl tutturulacağına dair hiçbir partinin elinde formül yok.

Bu konuda görüşünü aldığımız CHP’li bir yetkili cumhurbaşkanlığı seçimlerini ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem girişimini adres gösterdi. Buralarda bir çatlak ya da farklı görüş olmadığı sürece sorun çıkmayacağı görüşünde.

Bu görüşmeden çıkardığımız ilk sonuç altı partinin bu meseleyi daha öncede gündeme aldığı ve konuya dair çeşitli temasların da yapıldığı noktasında. CHP’nin bu konuda iki konuda hassasiyet gösterdiği konuşuluyor. Birincisi cumhurbaşkanı adayının tek olması. İkincisi ise seçimleri ve sonrasını kapsayan yol haritası ile ilgili ortak bir metnin paylaşılması.

Yeni seçim yasası ve sonrasında gelişen olaylar da gösteriyor ki önümüzdeki günler iki ittifak için de çok daha gelişmeye gebe.

HDP’nin de bazı partilerin desteğini alarak seçime gireceği neredeyse kesinleşti. Tıpkı 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi bazı parti liderlerine listelerinde yer açmak gibi bir taktik izleyecekler. Bunun dışında sol-sosyalist bir cephe ile seçime girme çabasının sürdüğü biliniyor. Şu anki görüntü ittifak yapıp seçim pusulasında parti isimlerini yer alacağı tek işbirliği sol-sosyalistlerin olacak. Diğerleri daha çok çatı modelini tercih edecek.