Karbon tarımının arkasında şirketler var
Bayer’in programlarının gelişiminden, karbon tarımının yalnızca gıda sisteminde şirketlerin hakimiyetini artırmaya yönelik olduğunu anlayabiliyoruz. Kesinlikle karbondan tasarruf etmekle alakası yok.
Eğer Afrika’da yaşıyorsanız ve “karbon çiftçiliği” projesini duyduysanız veya tanık olduysanız, muhtemelen bunun geniş çaplı ağaç dikimleri için bir toprak gaspı ile ilgili olduğunu bilirsiniz. Küresel Güneyin tamamında sayıları giderek artan şirketler, büyük çaplı topraklar ele geçirip, bu alanların tamamına ağaç dikiyor ve böylece uluslararası karbon piyasasında karbon emisyon kredileri elde ediyorlar.
Nijer’de ABD merkezli African Agriculture şirketi geçtiğimiz günlerde toplam 2 milyon dönümlük iki araziyi 50 yıllığına kiralayarak, karbon kredisi için çam ağaçları dikti. Benzer bir örnek de Kongo Cumhuriyeti’nde. Fransız enerji devi Total, karbon kredisi için 40 bin hektarlık akasya ağacı dikerek, yerel halkı gelecek 20 yıl tarım arazilerinden mahrum etti.
ÇİFTÇİYE DAYATMA
Ancak endüstriyel tarımın hakim olduğu ABD, Brezilya ve Avustralya gibi ülkelerde “karbon tarımı” köklü uygulamaların adını değiştirip, karbonun toprakta tutulduğunu iddia ederek karbon kredileri satmak üzerine kurulu. Bu türden bir “karbon tarımı” şimdi Küresel Güneyde, Hindistan gibi ülkelerde de küçük çiftçilere dayatılıyor.
Küresel tohum ve böcek ilacı devi Bayer’in geliştirdiği bir program, “karbon çiftçiliğinde” bu geleneksel yöntemin şimdi tarım şirketlerinin menfaatlerine nasıl kullanıldığının iyi bir örneği.
Yaklaşık on yıl önce, kötü şöhretli tohum ve böcek ilacı şirketi Monsanto dijital tarım şirketi Climate Corporation’ı satın almıştı. Bu alımın üzerine de ilk büyük dijital tarım platformlarından birini geliştirmişlerdi, Climate FieldView. (İklim AlanGörüşü)
FieldView temelde uydulardan, arazilerdeki ve traktörlerdeki sensörlerden topladıkları verilerle algoritmalar oluşturarak çiftçilere ne yapmaları gerektiğine ilişkin tavsiyeler üretiyor -ne zaman ne ekileceği, ne kadar böcek ilacı kullanılacağı, ne kadar gübre kullanılacağı, vs. Şirket FieldView’in ABD, Kanada, Brezilya, Arjantin ve Avrupa’da 24 milyon hektarlık alanda kullanıldığını açıkladı.
2020’de Monsanto’nun sahibi Bayer ABD’de Karbon Programı başlattı. Avrupa’daki adı Karbon İnisiyatifi, Brezilya’da ise Karbon+.
KAYIT ZORUNLULUĞU
Bayer’in Karbon Programının bir parçası olarak, çiftçilerin Bayer’in FieldView dijital tarım platformuna kayıt yaptırması gerekiyor. Bayer uygulamayı kullanarak, karbonu güya toprağın tutması için çiftçilere iki uygulamayı hayata geçirmesi talimatı veriyor: 1) Toprağın daha az işlenmesi ya da tamamen toprak işlemesiz tarım yapılması ve 2) örtü bitkileri ekilmesi. Uygulama üzerinden şirket bu iki yöntemin uygulanmasını gözlemliyor ve kayıtlı çiftçilerin tasarruf ettiği karbon miktarını hesaplıyor. Çiftçilerin de Bayer’in hesaplamalarına göre bir ödeme alması gerekiyor ve şirket en nihayetinde bu bilgiyi karbon piyasasında satılabilecek karbon kredilerinden hak iddia edebilmek için kullanıyor.
ÜRETİCİ CEZALANDIRILIYOR
Bayer, geçtiğimiz ağustos ayında ABD’de ForGround (Toprak İçin) isimli yeni bir program başlattı. Karbon programı ile temel farkı ForGround’a yalnızca çiftçilerin değil şirketlerin de kaydolabilmesi.
Dev kümes hayvanları şirketi Purdue Farms Eylül 2022’de Bayer’in ForGround ile işbirliğini duyuran ilk gıda şirketi oldu. Bu işbirliği altında, Purdue’ye yem satan çiftçiler ForGround’a kaydedildi, böylece Purdue karbon ayak izini takip edebilmenin yanında muazzam bir çevre kirliliğine sebep olan tavuklarını “sürdürülebilir” olarak pazarlama imkanı buldu. Bundan çiftçilerin herhangi bir kazanç sağlayacağını söyleyebilmek mümkün değil. Ortak basın açıklamasında yalnızca çiftçilerin “karbon ayak izinin takip edilmesinin karşılığının alacağı” söyleniyor. Gerçekte ise üreticiler cezalandırılıyor. Kaydolmayanlar Purdue’ye mahsullerini çok daha düşük fiyata satabiliyorlar.
Asıl kazanan ise Bayer. Üreticiler üzerinde daha fazla hakimiyet kurarak, tam olarak nasıl tarım yapacaklarını, hangi ürünleri kullanacaklarını dayatabiliyor.
Bayer’in programlarının gelişiminden şirketler için karbon tarımının yalnızca gıda sisteminde şirketlerin hakimiyetini artırmaya yönelik olduğunu anlayabiliyoruz. Kesinlikle karbondan tasarruf etmekle alakası yok. Bayer’in programı kısa vadeli, yalnızca 10 yıllık karbon tasarrufu garantisi veriyor. Ayrıca doğrulanabilirlik oranı da çok düşük, düzenli toprak testleri yapılmıyor, FieldView uygulamasının topladığı verilere göre belirleniyor. Ve kesinlikle çiftçiler için yeni bir gelir kaynağı değil.
Kaynak: GlobalResearch.ca
Çeviren: BirGün Çeviri Kolektifi