Google Play Store
App Store
“Katleden bomba toplumsal reddin ürünüdür”

Serdar Paulo ERDOST / VİYANA

30 yıl sonra, 7 Şubat - 23 Mart tarihleri ​​arasında Romanlara yönelik alçakça öldürüm, Oberwart OHO etkinlik merkezinde “Bizi katletmek istiyorlar - Azınlıklara Yönelik Bombalar 1993-1996“ adını taşıyan bir sergiyle anılıyor. 1995 yılında Roman mahallesi oturanı Josef Simon, Peter Sarközi, Karl Horvath ve kardeşi Bruder Erwin bir bombalı tuzağın infilakı ile hayatlarını kaybetmişlerdi. Yoğun bir ilginin gösterildiği serginin açılışı geçtiğimiz Cuma akşamı yapıldı. Burgenland Eyalet Başkanı Hans Peter Doskozil’in yanı sıra bir dizi tanınmış isim ve Romanlara bu 30 yıllık süreçte eşlik eden kurum temsilcileri açılışa katılarak Romanlarla dayanışmalarını ifade etti.

TİNA NARDAİ SALONU ETKİLEDİ

Dondurucu bir şubat gecesi Macaristan’a komşu Burgenland eyaletindeki Oberwart kentinde bulunan Roman mahallesinde boru içerisine yerleştirilien bomba patladığında Tina Nardai 11 yaşındaydı. Bugün radyo proğram yapımcısı Nardai 30 yıl önce, 4 Şubat gecesi, ırkçı Franz Fuchs’un kurduğu bir tuzakla hayatlarını kaybeden dört Roman anısına düzenlenen serginin açılışında yaptığı son derece duyarlı konuşmasıyla salona hakim oldu. Tina Nardai, bombanın patladığı zaman mahallede oturan Roman sakinlerinin yarısının çocuk ve genç oldukların, bu travmayı taşıyarak büyüdüklerini ve bugün de hala bu travmanın görünürlüğünü çıplak bir şekilde koruduğunu aktardı. Nardai, içinde kişi olarak kimseye kin duygusu bulunmadığını, kimseyi kişi olarak hedef almak istemediğini ama bombanın asıl sorumlusunun, Romanları ötekileştiren ayrımcı toplumun tümü olduğunu belirtti. Bu duygu yüklü sözler salonu tam anlamıyla büyüsü altına aldı, konuşması ardından dakikalarca süren alkış, o zaman çocuk, şimdi anne ve yetişkin bir gazeteci kadına uzatılan tarihsel belgeydi.

Roman müzik gurubu “Romano Rath”ın ezgileri bu duygusal havayı pekiştirdi.

EKSTREM SAĞ BOMBA SERİSİ

1993 - 1996 yılları arası Avusturya bir dizi bombalı saldırıyla sarsıldı. Mektup ve boru bombalarını yapan ve bunları "Bayuvar Kurtuluş Ordusu” adına gönderen Franz Fuchs, ekstrem sağcı Avusturyalı bir saldırgandı. Ultra milliyetçi Franz Fuchs’un hedefleri arasında göçmenler, Romanlar ve Sintiler ile siyasi yaşamda azınlıklar ve sığınmacılarla birlikte barış içinde ortak bir yaşam için aktif çalışan kişiler ve örgütler vardı. Kendisine gönderilen mektuplu bombanın patlamasıyla yaralanan 15 kişi arasında Viyana Eyalet ve Belediye Başkanı Helmut Zilk de bulunmaktaydı. Franz Fuchs’un 1993’de gönderdiği ilk iki mektuplu bombadan biri, benim de çalıştığım Avusturya Radyo ve Televizyon Kurumundaki Azınlıklar Yayınında patladı. Radikal sağın hedefindeydik. 1995 yılında Oberwart'ta meydana gelen 2. Cumhuriyetin en ağır siyasal bombalı saldırısında ise dört Roman hayatını kaybetti.

IRKÇI FRANZ FUCHS YALNIZ DEĞİLDİ

Dört Romanın anısına düzenlenen ve bombalı saldırıları kronolojik olarak işleyen “Bizi katletmek istiyorlar“ adlı sergi, Burgenland Roman Yetişkin Eğitim Merkezi, Oberwart etkinlik merkezi OHO, Burgenland Tiyatro Girişimi ve Azınlıklar Girişimi ile birlikte gerçekleştirildi. Açılışta izleyiciler salon dışına kadar taşmışlardı. Konuşmacılar, bombalı saldırı serisinin, ırkçı Franz Fuchs’un bireysel bir eylemi olmadığı konusunda hem fikirdi. Özellikle radikal sağ parti FPÖ’nün bu konudaki rolüne değinildi. Zamanın FPÖ lideri Jörg Haider’in 1993 yılı başında başlattığı “Önce Avusturya“ halkoylamasıyla, parti içindeki liberal kanadı köşeye sıkıştırıyor ve bu kanadın etkisini tamamen azaltıyordu. Bu çıkışla FPÖ, göçmenleri, entegrasyon ve buna bağlı olarak öncü/egemen kültür konularını günlük politikasının merkezine kaydırıyordu. Bombayla yaşamdan koparılan Romanların bir iç çekişme ve belki de kendi aralarında yasal olmayan gelir yollarındaki çıkar tartışmaları sonucu öldürüldüğü imajı yayılmaya çalışılmıştı. Kullanılan ırkçı, sağ ekstrem kavramlar gündelik kılınıyordu. İşte bu kirlenmiş ve zehirli ortamda alçak bomba serisi başlıyordu.

Saldırgan ırkçı Franz Fuchs 1997 yılında bir şüphe üzerine kontrol sırasında yakalandı. Güvenlik görevlilerine arabasında bulunan bomba paketini uzatırken, paketin patlamasıyla iki elini kaybetti. Yargılandığı sırada hücresinde duvarda bulunan bir kancaya taktığı traş makinası kablosıyla intihat etti. İntihar biçimi bir çok soruyu birlikte getirdi, lakin olay daha fazla araştırmaya gerek görülmeden kapatıldı.

CUMHURİYET, DEVLET VE SİYASİ KURUMLAR ROMANLARIN YANINDA

Radikal sağcı, militarist milliyetçi Franz Fuchs ve destekçileri bir şeyi hesaba katmamışlardı. Avusturya Cumhuriyeti tüm kurumlarıyla birlikte horlanan, aşağılanan, öldürülen Romanların yanında yer almış ve onların güvenliklerini üstlenerek, bu azınlık bireylerine sahip çıkmıştı. Radikal sağ, temsilcisi ırkçılar, Romanları negatif özelliklerle ifşa ederek onları toplumdan koparıp, ötekileştirme çabalarında başarılı olamamış ve saldırılar, öldürümler meşru kılınamamıştı. Romanlar artık devletin himayesi altına alınmıştı. Bunun ardından, 1995 yılında  Romanların Avusturya’da bir resmi yerli azınlık olarak tanınmaları Parlamentoda kabul edilecekti.

YAPACAK ÖNEMLİ ŞEYLER VAR

Bombanın patladığı Oberwart’ta yaşayan, aktivist ve Avusturya Roman Konseyi Başkanı Emmerich Gärtner-Horvath açılışta, bu 30 yılda Roman dilinin yazılı dil olarak geliştirildiğini, dilin Burgenland Eyaletinde azınlıklar öğrenim yasası kapsamına alındığını, bir dizi kültürel açılımla toplumsal  bağları güçlendirme çabalarına ivme verildiğini olumlu gelişmeler olarak belirtti. Fakat, tarih kitaplarının Romanları yansız olarak ele alan ve gerçeğe sadık yeniden yazılması alanında hala adımların eksik olduğunu ve bu bağlı olarak toplum dışına iteklenme sürecine set çekilemediğini vurguladı. Bu anlamda Romanların tam eşit vatandaş olma koşullarında atılması gereken adımları önemle talep ettiklerini aktardı.

Bunun yanı sıra konuşmacılar radikal sağın güncel yükselişinin elbette kaygı yarattığının ve bunun bir sivil direnişi de birlikte getireceğinin altını çizdiler. 23 Mart 2025 tarihine kadar Oberwart OHO etkinlik salonlarında izleyicilere açık olacak “Bizi katletmek istiyorlar - Azınlıklara Yönelik Bombalar 1993-1996“ adlı serginin, böyle bir tarihi misyona katkısı olacağı umudu yaygındı.