Google Play Store
App Store
Nurcan Bilge Gökdemir

Nurcan Bilge Gökdemir

nurcangokdemir@birgun.net
Kayyumu engeller mi?
Fotoğraf: Depo Photos

CHP 38’inci kurultayından yaklaşık bir buçuk yıl sonra 21’inci Olağanüstü Kurultayı’nı topladı. Kurultayların sayısına bakıldığında kurultay toplamanın CHP geleneğinde çok sık kullanılan bir etkinlik olduğu görülür. CHP, olağan kurultaylarının yanı sıra parti içi muhalefetin istemiyle ya da program, tüzük değişikliği gerekçesiyle çoğu heyecanlı hatta kavgalı toplantılar yapmasıyla bilinen bir siyasi hareket. Her şeye karşın genel başkanını seçim yoluyla değiştirme beceresini gösterebilen, en güçlü en “hizipçi” genel başkanların parti yönetimi listelerini delerek yönetimde görev almayı başarabilen muhaliflerin bulunduğu bir parti. Olağan ya da değil CHP kurultayları hep heyecanlı hep tartışmalı yaşanır. CHP buna alışıktır, kurultayını yapar, bolca tartışır, hatta kavga eder, kurultaylarını tamamlar, çoğu zaman da bir sonraki kurultayın hesabını yaparak tamamlar. Olağanüstü kurultay arayışı hep akılların bir köşesindedir. Ama zaman zaman kurultay kavgaları ile enerjisi, muhalefet yapma gücü zayıflayan bu parti, iktidardan düşer düşmez yok olan, kongreleri parti içi demokrasinin hissedilmediği sığlıkta cereyan eden sağ partilerin anlayamayacağı bir şekilde yoluna devam edip gider.

Kurultay toplamak en yerleşik geleneği olan CHP bu kez gelenek dışı bir gerekçeyle ilk kez tüzel kişiliğini korumak için kurultay toplamak zorunda kaldı. İktidarın siyasi mücadelesinde araçsallaştırdığı yargıdan gelebilecek bir kayyum tehdidinin önüne geçebilmek için sürpriz bir kararla Ankara’da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde 21’inci Olağanüstü Kurultay yapıldı.

Özgür Özel’in Altılı Masa projesinin neden olduğu seçim yenilgisinin ardından Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı aday olarak genel başkan seçildiği kurultayın iptali girişimi CHP’yi kurultay toplamaya zorunlu bıraktı. 38’inci kurultayın iptali riskine karşın yeniden Genel Başkan ve parti yönetimi seçerek CHP’ye kayyum atanmasını önleme girişimi olarak gündeme geldi bu karar.

KAYYUM KUMPASI

Daha geniş bir salon bulamadıkları için orta ölçekli bir kültür merkezinde toplanan CHP Kurultayı’na hitaben yaptığı konuşmada amaçlarını şu sözlerle anlattı Özgür Özel:

“Kayyum kumpasına karşı CHP’liler bir arada. Bugün 19 Mart başarısız darbe girişiminin bir ayağı olan partimize kayyum atama planını bertaraf etmek, CHP’nin ne demek olduğunu cümle aleme göstermek için buradayız. Umudunu bize bağlayan milyonlarca vatandaşımızın gelecek hayallerini savunmak için buradayız. CHP kurucu iradedir. Tüm yetkiler elindeyken demokratik seçimlerle ülkeyi tanıştıran, çok partili demokratik rejimi inşa eden partidir…” Hukukun herkes için ayrım yapılmaksızın bağlayıcılığı bulunan kurallar bütünü olmaktan çıkartılıp siyasetin aparatı haline geldiği artık tartışmasız bir gerçek. CHP’nin kayyum riskine karşı iktidarın elindeki kozları azaltmaktan çok bu kurultayı bir meydan okuma bir irade beyanı olarak gerçekleştirdi. Çünkü herkes çok iyi biliyor ki iktidar, siyasi rakiplerini bertaraf etmek için her şeyi yazılı ya da yerleşik hiçbir kural tanımadan kullanıyor.”

DOSYALAR AÇIK

Ankara’da 38’inci Kurultay’ın iptali sonucu doğurması amaçlanan soruşturma sürüyor, dosya savcının önünde açık. İfadeler alınıyor, delil toplanmaya çalışılıyor. CHP’nin elini kolunu bağlamayı amaçlayan bir başka soruşturma İstanbul İl Kongresi’ne dönük olarak devam ediyor.  Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alındığı 19 Mart’ın hemen ardından beklenen kurultay, il kongresi soruşturmaları kaynaklı gözaltıların, kayyum uygulamalarının hukuki engellemelere takılmadığı biliniyor. İktidarın hatta CHP’nin öngöremediği büyük direniş, “Yapamazsın” diyen irade sokaklara, meydanlara, tüm ülkeye hakim olmasaydı tüm bu hukuksuzluğun sahneye konulması an meselesiydi. Yapılamadı, yapamadılar…

Şimdi sorulan soru “İktidar kayyum uygulamasından vazgeçti mi, kurultay bunu engelledi mi?”… Vazgeçmediği biliniyor, kurultay yapmanın engelleyemeyeceği de herkesin malumu. Bunu engelleyecek tek şey 19 Mart sonrası “Dur” diyen iradenin itirazını sürdürmesi.

CHP kurmayları da “Olağanüstü kurultay kayyumu önler mi?”  sorularına “Evet” yanıtı veremiyor haklı olarak. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir gerçekçi bir yaklaşımla bunu hukuken değil siyaseten tartışılması gereken bir konu olduğuna dikkati çekiyor. Kurultaydan sonra daha güçlü bir muhalefetin sergileneceğini ifade eden Emir, “Bu soruyu sormanın, buna yanıt aramanın anlamı yok, daha önce durdurduk yine durdururuz” diyor. Bu anlayışın tüm CHP yönetimine hakim olduğu görülüyor. Barikatları yıkan gençlerin rotasını çizdiği mücadele Saraçhane ve ardından da Maltepe mitingleri ile sürdü. Olağanüstü kurultayın ardından Ankara’da miting yapılması kararı da bundan sonrasının da böyle süreceğinin ifadesi oldu. Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da “Sokaklardaki tepki bu kadar güçlü olmasaydı kayyum atamayı deneyeceklerdi” diyerek 19 Mart sonrasını doğru okuduklarını ifade ediyor.

Savcı masalarında açık duran dosyaların nasıl sonuçlanacağının yanıtı aslında hukuki metinlerde var. Ancak iktidarın hukuka uyma konusundaki sabıkası kabarık. Yanıt, hukukun, adaletin hakim olduğu bir ülke hayali için sokaklara dökülen milyonların itirazını sürdürüp sürdürmemesinde…