Kazanan tribün

Kadıköy’de erteleme maçı… Binlerce canımızı alan deprem yüzünden ertelenen Fenerbahçe- Arabam.com Konyaspor mücadelesiyle lige dönüyoruz. Hiç tadımız olmasa da yavaş yavaş hayata dönmeye çalışıyoruz. Normalleşiyor muyuz veya normalleşebiliyor muyuz…

Yüreğimizdeki enkaz kaldırılamayadursun, ilk 11’lere bakıyorduk. Yalan yok; biraz boş. Cezası nedeniyle kulübede yer almayacak Jorge Jesus’un talebeleri beklenen kadroyla sahada… Orta sahada genç yetenek Arda Güler’i bekleyenler yine üzgün. Adıyaman’da 113. saatte kurtarılan küçük Mesut şüphesiz onlardan biri. Ambulansta genç maestroya selam söyleyen çocuk, birçoğumuzun dediği gibi hocasının onu oynatması gerektiğini vurguluyordu. Sonradan Arda’yla yaptıkları görüntülü konuşma, biraz da olsa içimizi ısıtıyordu. Portekizli çalıştırıcı yine bildiğini okurken, gözler yine bu sezonun gol makinesi Valencia’da olacak.

Deplasman ekibinde sakatlıkları süren Sehiç, Muhammet ve Ikpeazu yok. İlhan Palut’un vedasından sonra teknik direktörlük koltuğuna oturan Aleksandar Stanojevic’in yaptığı tatsız başlangıç dikkat çekici olsa gerek. Düşme hattının sadece 5 puan üstünde yer alan, dört maçtır kaybeden ve en son 13 Kasım’da kazabilen takımın artık silkinmesi gerekiyor. Bu zorlu deplasmanda alınabilecek bir puan, camia üzerindeki kara bulutların dağılmasına neden olabilir. Çekici-Diouf-Michalak üçlüsünün rakip savunmayı ne kadar zorlayabileceği merak ediliyor.

Depremzede çocuklarla sahaya çıktı futbolcular. Tablette İrfan Can’ın gösterdiği Elif, gözlerimizi dolduruyordu. İstiklal Marşı’ndan sonra sahaya atkılar atılıyor; ilk düdüğü müteakip ağzımızı kekremsi bir tat kaplıyordu.

Depremin yaşandığı şehirler formalardaydı; onlar ayrıca taraftarın sloganlarındaydı. 4 dakika 17 saniye sonra tribünlerde tezahürat başlıyordu. Arada “hükümet istifa” sesleri de duyuluyordu.

13’te ev sahibi öndeydi. Çekici’nin elle yaptığı müdahale üstüne kazanılan penaltıyı kullanan Valencia, ligdeki 21. golünü atmıştı. İki direğe çarpan top adeta ağlarla buluşmak istemişti.

Golden sonra hız kesmeyen Fenerbahçe, özellikle yaptığı presle rakibini sahasından çıkarmıyordu. 22’de Arao’ya yaptığı faulün ardından Diouf, ikinci sarıdan atılmıştı. Her manada üstün olan Kanarya’nın fişi çekmesi sanki an meselesiydi. Uzatmaların sonunda fark ikiydi. Ferdi’nin kaçırdığı Rossi ortalamış, Valencia harika bitirmişti. Liglere verilen ara ev sahibini pek etkilememiş gibiydi. Fakat deplasman ekibi o kadar kötüydü ki…

İkinci devrede de sarı-lacivertliler etkiliydi. 61’de fark üçtü! Lincoln Henrique’nin şutu King’den sekerek filelere gitmişti. Son çeyrekte Fenerbahçeliler mesuttu; zira Arda oyundaydı. 78’de Szalai’nin kafasıyla tabela bir kez daha değişmişti. Kalan dakikalar formaliteden ibaretti…

Kadıköy’de tek taraflı bir maç geride kaldı. Rakibin eksik olmasından da yararlanan Fenerbahçe, dört golle galibiyeti aldı. Tribünlerden yükselen istifa çağrıları bakalım devam edecek mi; başka takımlar da bu tezahürata katılacak mı… Konyaspor’a gelince… Onlar acil toparlanmalılar yoksa başları ağrıyacak gibi duruyor. Bu halleri nakavt olmuş boksörden hallice. Zaten çimde değil ringde olsak, Konyaspor’un hocası daha ilk yarıdan havlu atardı ya neyse…