Google Play Store
App Store
Kendini bulmak isteyenler için
Piraye Erdoğan

Sara HAŞİMİ

Yayımlandığı 2019 yılından beri yüz binlerce okurun yolunu aydınlatan, sayısız kişinin kendi dönüşümünü yaşamasını sağlayan “Seyir”in yazarı Piraye Erdoğan yeni romanı “Can Borcu” ile yine ufuk açıcı bir değişim vadediyor.

2020 yılında bütün dünyanın toplumsal bakımdan kötü etkilerine maruz kaldığı küresel pandemi, bütün düzeni altüst ederken pek çok insanın da hayatını kökten değiştirdi. Önce derin bir umutsuzluğa düşen insanların bir kısmı, o derin kuyudan hayatlarını tamamen değiştirerek kurtuldular. “Can Borcu” romanının ana karakteri Lara da o büyük değişimlerden birini yaşıyor ve kendini yeniden bulma yolculuğu roman boyunca okura ilham oluyor.

Kariyerinin, maddi ve manevi yaşamının zirvesinde olduğunu düşünürken sahip olduğu her şeyi bir anda kaybeden genç kadın için yeni bir hayata başlamak o kadar da kolay olmuyor. Ancak karşısına çıkan benzersiz yol arkadaşları, Lara’nın hikâyesini yeniden yazmasına yardım ederken aslında doğru bildiği yanlışları da fark etmesini sağlıyor.

“Bize öğretilenler yanlış, Lara” diyor hayatına dokunan yol arkadaşlarından biri. “İnsan işlemiyor. Hata veriyor. Hep dünya işlemiyor zannediliyor ama işlemeyen insanlık. İşlemeyerek de bu hale geldi. Ne yapacaktım diyorsun. Cevap çok basit: Kendin olacaktın. Lara olacaktın. Bir şey yapmaya çalışmayacaktın. Lara olacaktın!”

“Can Borcu”, insanın seçimleriyle her şeyi değiştirebileceği hayatta hem ilham verici bir yolculuk hem de okuyan herkesin kendi hayatına uygulayabileceği dönüştürücü bir rehberlik sunarken korkunun yarattığı hayatını sevgiyle toplayan Lara’nın uyanış hikâyesi herkese yeni bir umut vadediyor.

Piraye Erdoğan “Can Borcu” ile bir kendini bulma, anka kuşu gibi küllerinden doğma hikâyesi anlatırken insanların hayat amaçları olarak gördükleri şeylerin aslında nasıl da başkaları tarafından yaratılan ve çeşitli araçlar üzerinden bize dayatılan kimlikler olduğunu gözler önüne seriyor.

“Gerçeği bulabilmek için burada, içinde çırpındığımız gerçekliğimizi yerle bir etmemiz gerekir. Ki gerçeğe, ait olduğumuz yere dönelim. Kahramanın yolculuğu budur” diyen roman, temelde insana verilen canın borcunu ancak kendi olarak, kendini ve ona verilmiş hazineyi yaşama katarak ödeyebileceği tezini öne sürüyor. Lara ve Altan’ın, Cemo ve Leyla’nın rehberliğinde yaşadıkları dönüşüm de bu tezin başarılı bir örneği olarak sunuluyor.

“Can Borcu”, modern dünyanın dayattığı beklentilere karşı, insanın kendi hakikatini bulma ve yeniden doğuş yolculuğuna güçlü bir davet olarak da okunabilir. Lara’nın kendi içsel dönüşümü, yaşamın zorluklarına rağmen herkesin kendi yolunu bulabileceği umudunu ekiyor okurun zihnine ve kalbine.

Piraye Erdoğan’ın yalın ve derin anlatımı, okuyuculara, yüzeydeki başarılardan ziyade, özde kim olduğumuzu bulmanın asıl anlamını hatırlatıyor. Kitap, sadece bireysel bir uyanış hikâyesi değil, herkesin içindeki potansiyeli keşfetmesine yönelik bir çağrı niteliğinde; kendini bulma yolculuğuna çıkmak isteyenler için rehber olarak kullanabilecekleri bir eser.