Kibaristan!
İnsanların kendiliğinden yapması gereken işler, davranışlar ve tutumlar için teşekkür etmek, özel bir hassasiyet gerektirir. Bu refleksi gösterenlere doğal olarak şöyle denir:
-Aşırı kibar!
Kamu kuruluşlarında olmasa da kamu spotlarında “aşırı kibarlık” son yıllarda hayatımıza girdi:
-Kapalı alanlarda sigara içmediğiniz için teşekkür ederiz!
Bir başka kibarlık örneği toplu taşıma araçlarında geçerli olan kartlarla ilgili:
-Başkasının kartını kullanmak yasaktır. Kendi kartınızı kullandığınız için teşekkür ederiz!
Başta siyaset alanı olmak üzere ülkemizin genelinde, nezaket, kibarlık, incelik, saygı ve sevgi “tedavülden” kalkmış durumda. Kamu spotlarındaki nezaketin, acaba ülke gündemine bir faydası olabilir mi?
Denemeye “mesela” diyerek başlayalım:
-Kamusal alanda gırtlak kazıyarak tükürmek ayıptır. Kaldırımlarda sağa sola tükürmediğiniz için teşekkür ederiz.
-Cep telefonu artık herkeste var. Otobüste, vapurda, trende, metroda, dolmuşta, duraklarda, iskelelerde havaalanlarında bağırarak iş konuşmaları yapıp bulunduğunuz yeri, özel ofisinize çevirmediğiniz için teşekkür ederiz.
-Ortak kullanımlı tuvaletlerden sifonu çekerek çıktığınız ve klozetlere kâğıt, ped, çocuk bezi atmadığınız için teşekkür ederiz.
-Her toplumun yarısını oluşturan kadınlara karşı saygılı davranıp onlara şiddet uygulamadığınız için teşekkür ederiz.
-Çocuklar bütün toplumların geleceğidir. Onları istismar etmediğiniz, küçük bedenlerini örseleyecek hafif veya ağır işlerde çalıştırmadığınız için teşekkür ederiz.
-Modern toplum olmanın gereğini yerine getirip bütün seçimlerde oy kullandığınız için teşekkür ederiz.
-Ormanlar coğrafyaların akciğerleridir. Ormanları “işyeri” gibi görüp yangınlara sebep olmadığınız için teşekkür ederiz.
-Demokrasi çağdaş ülkeler için faydalı bir rejimdir. Onu Çoğunluk rejimi olarak değerlendirip azınlıkta kalanların çanına ot tıkamadığınız için teşekkür ederiz.
-Parlamenter sistemler anayasa ile yönetilir. Anayasa’ya saygılı davrandığınız için teşekkür ederiz.
-Farklı siyasi eğilimlerin bir arada olduğu parlamentolar en üst yasama organıdır. Bu kutsal mekanlarda fikirlerinizi ifade etmek adına tekme tokat yumruk atmadığınız için teşekkür ederiz.
-Üç tarafı denizlerle çevrili güzel ülkemizin cennet koyları vardır. Kale benzeri devasa tesislerle bu koyları mahfetmediğiniz için teşekkür ederiz.
-Doğup büyüdüğünüz ülkenizi savaş ganimeti gibi görmeyip yağmalamadığınız için teşekkür ederiz.
-Yaşama hakkı en kutsal insan hakkıdır. Başta yaşam hakkı olmak üzere insan haklarına saygı gösterdiğiniz için teşekkür ederiz.
Böylesine nezaket dolu taleplerin hayatımızda yer aldığını düşünerek ülkemizin kod adını da ona layık hale getirebiliriz:
-Kibaristan!
Not: Yazımı bitirmiştim ki, Halil Yakut’tan mesaj geldi. Kırşehir “Kuyu Tipi” cezaevinde bulunan Rezzan Şengül, açlık grevinin 153. gününde 40 kiloya düştü. Vedat Doğan ise 148 gündür açlık grevinde. İkisin de hayati tehlikeleri var. Bir şeyler yapmalıyız, diyor Halil… Eskiden milletvekilleri böylesi durumlarda cezaevlerine giderek çözüm için girişimlerde bulunurlardı!?.