Köpekler ses tuşlarını anlıyor!
Köpek sahipleri, evlerinde yere 30-40 tane düğmeden oluşan bir alet yerleştiriyorlar. Mesela bir köpek, ‘dışarı’, ‘oyun’, ‘top’ kelimelerini sırasıyla seçerek dışarı çıkıp top oyunu oynamak istediğini söyleyebiliyor.
Son dönemde TikTok ve Instagram gibi sosyal medya sitelerinde çok popüler olan bir video çeşidi var: Köpek sahipleri, evlerinde yere 30-40 tane düğmeden oluşan bir alet yerleştiriyorlar. Bu düğmelerin her biri farklı bir kelimeye karşılık geliyor. Mesela biri ‘dışarı’ sözcüğüne karşılık gelirken, bir diğeri ‘oyun’ sözcüğüne karşılık geliyor. Bunlara basıldığında, bir insan sesi bu kelimeleri yüksek sesle söylüyor.
Videolarda, bu düğmelerle eğitilen bazı köpeklerin oldukça karmaşık cümleler kurabildiği görülüyor. Atıyorum, bir köpek, ‘dışarı’ , ‘oyun’, ‘top’ kelimelerini sırasıyla seçerek (ve o 30-40 düğmeden hiçbirine basmadan) sahibine dışarı çıkıp top oyunu oynamak istediğini söyleyebiliyor. Bu, muhteşem bir yetenek! Ama bu köpekler gerçekten iletişim kuruyor mu, yoksa tarih boyunca hayvan zekasına yönelik benzer abartılı iddiaların altında yattığının sonradan anlaşıldığı üzere, bu sahte bir numaradan mı ibaret? Mesela köpekler, sahiplerinden gelen gizli işaretlere tepki vererek mi basmaları gereken tuşları seçiyorlar?
California San Diego Üniversitesi ve birkaç diğer kurumdan gelen araştırmacılardan oluşan bir ekibin PLOS ONE dergisinde yayınladığı yeni bir çalışma, ses tahtası düğmeleriyle eğitilen köpeklerin gerçekten de belirli kelimeleri anlayabildiğini ve bağlama uygun tepkiler üretebildiğini ortaya koyuyor. UC San Diego’da Bilişsel Bilimler Bölümü’nde doçent olan ve Karşılaştırmalı Biliş Laboratuvarı’nın başkanlığını yürüten Federico Rossano tarafından yürütülen bu çalışma, düğme ile eğitilmiş evcil hayvanlar üzerine yürütülen dünyanın en büyük deneysel ve boylamsal projesinden biri.
KÖPEKLERİN AKLINDAN NELER GEÇİYOR?
Yeni olmasına rağmen kısa sürede oldukça popüler olan Netflix belgeseli "Inside the Mind of a Dog"da (Köpeklerin Aklından Neler Geçiyor) da yer alan Rossano, bu araştırmanın laboratuvarının türler arası iletişim üzerine devam eden araştırmasında sadece bir adım olduğunu vurguluyor.
Çalışmanın en önemli bulgusu, ‘ses tahtası’ olarak adlandırılan bu aletleri kullanmak üzere eğitilen köpeklerin, kelimelerin sahipleri tarafından söylenip söylenmediğine; bir düğmeye basılarak tetiklenip tetiklenmediğine ve hatta düğmelere sahibi veya ilgisiz bir kişinin varlığında basılıp basılmadığına bakılmaksızın, ‘oyun’ ve ‘dışarı’ gibi kelimelere uygun şekilde yanıt verdiğini göstermesi. Bu da köpeklerin yalnızca sahiplerinin vücut dilini ya da varlığını ‘okumakla’ yetinmediğini, kelimeleri gerçekten de anlayıp işlediğini gösteriyor.
Rossano, çalışmalarının, köpeklerin düğmelerin ne anlama geldiğini gerçekten anlayıp anlamadıkları konusundaki şüphelerini giderdiğini söylüyor. Bulguları önemli, çünkü kelimelerin köpekler için gerçekten de önemli olduğunu ve sadece ilişkili ipuçlarına değil, kelimelerin kendilerine de tepki verdiklerini gösteriyor.
Araştırma, birbirini tamamlayan iki deney içeriyordu: İlk kısım, araştırmacıların ülke çapında 30 köpeğin evini ziyaret ederek ses tahtası düğmelerine verdikleri tepkileri test etmesiyle yüz yüze gerçekleştirildi. İkinci deneyde ise ‘vatandaş bilimi’nden faydalanıldı ve 29 köpek sahibi, uzaktan rehberlik altında denemeleri evlerinde kendileri gerçekleştirdi.
Çalışmanın metodolojisi, şeffaflığı ve tekrarlanabilirliği sağlamak için titizlikle ön kayıt altına alındı. İnternet üzerinden kamuya açık olan bu ön kayıt, herhangi bir veri toplanmadan önce çalışmanın hipotezlerini, veri toplama yöntemlerini, değişkenlerini ve analiz planlarını özetliyor. Rossano, bu sürecin akademik hesap verebilirliği artırdığını, ‘veri cımbızlama’ riskini azalttığını ve bilişsel bilim ve psikolojide bir yandan bilimsel titizliği artırırken, diğer yandan önyargı veya dolandırıcılık olasılığını azaltmak için giderek popülerleşen açık veri hareketiyle uyumlu olduğunu söylüyor.
ŞAŞIRTMAYA DEVAM EDİYORLAR
Bu çalışma, dünya çapında binlerce katılımcının yer aldığı daha büyük ve devam eden bir araştırma projesinin parçası. Ancak buna rağmen uzmanlar, çalışmayı sadece bir başlangıç olarak görüyorlar. Rossano’nun söylediğine göre gelecekteki çalışmalar köpeklerin bu düğmeleri aktif olarak nasıl kullandıklarını, düğmelere basma dizilerinin arkasında ne tür bir anlam ve sistematiklik olduğunu araştıracak. Ama bu çalışma, daha şimdiden hayvanları kendi ev ortamlarında incelemenin önemini bilim camiasına gösteriyor ve evcil hayvanların yeteneklerinin ekolojik olarak daha geçerli bir şekilde anlaşılmasını sağlıyor.
Köpekler, her yeni çalışmada bizi şaşırtmaya devam ediyorlar. Ancak onlarla olan kadim tarihimiz düşünülecek olursa, sadece beden dilimize veya ses tonumuzdaki işaretlere tepki vermenin ötesinde, ağzımızdan çıkan seslerin örüntüsüne (yani fonetiğe) bağlı olarak da çeşitli davranışlar sergiliyor olmaları bir yandan oldukça mantıklı. Ne olursa olsun, köpekleri ve kafalarının içinden geçenleri daha iyi anlamak, köpeklerle ilgili problemleri çözmek için akla gelen en basit (ve en yanlış) çözüme atlamamıza engel olup, o kafalara acımasızca sıkmadan önce bizi bir kez daha düşünmeye itebilir. Fena mı olur?