Kordona bariyer
İzmir Yaşam Alanları Yürütmesi’nden Yörükoğlu, “İzmir Kordon’da sel taşkınlarını önlemek için yapılan ve kentin denizle bağını kesen beton bariyerler, kentlinin müşterek kullanım alanına erişimini kısıtlıyor” dedi.

Mahir KANAAT
İzmir’in Konak ilçesi Alsancak Kordon’daki sel taşkınlarını önlemek için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen beton bariyerlerin inşasında sona yaklaşıldı. Geçen yıl yaşanan sağanak yağmur ve fırtına ile çok sayıda ev ve iş yerinin sular altında kalmasının ardından “Kordon Acil Eylem Paketi” hazırlandı. Sel taşkınlarına çözüm olarak hazırlanan “Kordon Acil Eylem Paketi”, Alsancak Limanı’ndan Gündoğdu Meydanı’na kadar uzanan sahil şeridini kapsıyor.
Uzunluğu 1700 metre olan projenin yaklaşık 1 kilometrelik kısmı tamamlandı. Bariyerler, deniz suyunun, taşkın sırasında kıyıyı aşmasını önlemek için yapıldı. Betonarme çalışmaları büyük ölçüde tamamlanırken, peyzaj düzenlemeleri başladı. İlgili kurumlar, projenin yılsonuna kadar tamamlanacağını duyurdu.
Projeyi değerlendiren İzmir Yaşam Alanları Yürütmesi’nden Mehmet Cengiz Yörükoğlu, beton bariyerlerin kentin kalbi Alsancak ile Körfez arasındaki ilişkiyi kopardığını belirtti. Beton blokların körfezle kentlinin ilişkisini keseceğine, manzarayı kapatacağına ve hareket ile görüş özgürlüğünü kısıtlayacağına dikkat çeken Yörükoğlu, şunları söyledi: “İzmir Kordon’da taşkınlara karşı kamu, ilgili meslek odaları, kente ilişkin gönüllü platform ve Meclislerden tamamen kopuk olarak karar verilen ve geçici olduğu ifade edilen 2 kilometreye yakın beton bariyerlerin yarıdan fazlası 2 ay içinde tamamlandı. Taşkınlara yönelik bilimsel önlemler alınmayınca, görsel cazibeyi kaybettiren, alanın çekiciliğini yitiren bu engelleme kararı alındı.”
ÇİN SEDDİ GİBİ BETON
Öte yandan Yörükoğlu, Kordon’un sadece bir kıyı şeridi olmadığını, aynı zamanda tarihsel, kültürel ve toplumsal önem taşıdığını hatırlattı. Bölgenin demokratik kent mücadelesi sonrası kazanılmış bir alan olduğunu vurgulayan Yörükoğlu, “Gündoğdu Meydanı’na yapılan Cumhuriyet’in sembolü olan ağaç heykeli altında özgürce, konser, miting ve kutlamalar örgütleniyor. Gezi’nin İzmir’e yansıması da bu alanda oldu. Bir özgürlük alanı olan ve mücadele sonunda kazanılan Alsancak Kordon’un çim alanına Çin Seddi gibi tamamen beton yığını olan 2 kilometrelik bu duvarın yapılması Körfez’in sahip olduğu panoramik görünümü de yok ediyor” ifadelerini kullandı.
DENİZLE İLİŞKİYİ KESİYOR
Son olarak betondan bariyer inşa etme kararının, kent dinamikleri ya da kentliler tarafından tartışılarak ve benimsenerek alınmadığını belirten Yörükoğlu, “Yapılan bariyer, kentlinin müşterek kullanım alanına erişimi ve oradan yararlanmayı kısıtlayıp, deniz ile ilişkiyi kopartıyor ve alanın özelliklerini yok ediyor” diye konuştu.