Kremlin’in yumuşak karnı

Yaren ÇOLAK
Bir önceki Moskova’dan Notlar’da, yönetimin tarihsel sembollere yaslanan ve milliyetçi duyguları harlamayı amaçlayan nostalji siyasetinin umulanın aksine dipten gelen bir sol dalganın kıvılcımını ateşlediğini belirtmiştim. Bu perspektiften yola çıkarak, bugün Rusya’nın uluslararası arenadaki konumunu, iç siyasetteki dinamiklerini ve stratejik hamlelerini değerlendirmek, sürecin devamını ve kapsamını daha iyi anlamamıza olanak sağlıyor.
Kremlin, ideolojik yaklaşımlardan ziyade, tarihinin ve jeopolitik konumunun sağladığı avantajları yeniden keşfediyor ve bunları stratejik bir liman olarak kullanıyor. Bu strateji, kültür ve spor alanlarında eski Sovyet mirasından ilham alan yeni platformlarla somutlaşıyor.
ÇOK KUTUPLU SESLER
20 Eylül’de gerçekleştirilen “Yeni Intervision Şarkı Yarışması”, yalnızca bir kültürel etkinlik olmaktan öte, çok kutuplu dünyada Kremlin’in alternatif ses üretme ve etki alanı oluşturma hedeflerinin bir parçası. 1960’larda Leonid Brejnev döneminde, Eurovision’a bir ‘Doğu Bloku alternatifi’ olarak tasarlanan Intervision, 1980’lerin sonunda sona ermişti. Ancak Ukrayna savaşı nedeniyle 2022’den itibaren Eurovision’dan men edilen Moskova, Sovyetler döneminden kalma, unutulmuş müzik yarışması Intervision’ı yeniden sahneye çıkardı. Moskova’daki Live Arena’da düzenlenen yarışmaya, Rusya, Belarus, Çin, Brezilya, Kazakistan ve Suudi Arabistan da dahil 20’den fazla ülkeden şarkıcı katıldı.
Intervision, Rusya’daki yerel medya organlarında ve köşe yazılarında günlerce konuşuldu. Yarışma, Sovyet tarihsel yörüngesine sığınma ve yumuşak güç uygulamaları üzerinden yorumlandı. Köşe yazarı Aleksandr Petrov, “Yeni Intervision Şarkı Yarışması: Yumuşak Gücün Yeni Arenası" başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi: “Yarışma, Rusya’nın küresel prestijini yeniden tesis etme hedefinde önemli bir yumuşak güç aracı olarak işlev görüyor. Bu etkinlik, ideolojik daralmayı gizleyerek Sovyet dönemi değerlerinin güncel politikalarla yeniden harmanlanmasına olanak tanıyor.”
MOSKOVA’DA SESSİZLİK
Moskova’da 20 Eylül günü hiçbir heyecan yoktu. Buz hokeyi maçlarındaki, buz balesi gösterilerindeki, ÇSKA- Dinamo Moskova maçlarındaki, 9 Mayıs Geçit Törenleri’ndeki heyecanlı, ekrandan gözünü ayırmayan Rus halkı; Intervision’a tamamen yabancı ve mesafeliydi. Hele ki gençler arasında hiç heyecan ya da merak uyandırmadığını gözlemlemek mümkündü.
İDEOLOJİK DARALMA
Intervision’ın yeniden doğuşu, Kremlin’in Batı’dan dışlanmaya karşı geliştirdiği kapsamlı alternatif stratejinin sadece bir parçası. Kremlin’in bugün hayata geçirdiği alternatif spor ve kültür platformları, Sovyetler Birliği’nin Doğu Bloku yapılarının modern bir yansıması olarak çok kutuplu dünya vizyonunun kültürel ve diplomatik yumuşak güç ayağını oluşturuyor. Bu girişimler, Kremlin’in yalnızca kısa vadeli bir tepki değil, uzun vadeli bir ‘çok kutuplu dünya’ vizyonuna yönelik diplomatik ve kültürel stratejisinin ürünleri. Örneğin 2023’te düzenlenen ‘Dostluk Oyunları’, Batı’nın baskısına karşı iş birliği ve dayanışma mesajı vermeyi hedefleyen Kremlin destekli bir spor etkinliği oldu. Ardından 2024’te BRICS Ülkeleri Oyunları gündeme geldi; bu turnuva, doğrudan Batı merkezli spor etkinliklerine alternatif oluşturma amacı taşıyan uluslararası bir platform olarak dikkat çekti. Benzer şekilde, FISU’dan dışlandıktan sonra Rusya’nın kendi Uluslararası Üniversite Spor Festivali’ni kurması, Batı merkezli spor federasyonlarının dışlayıcı uygulamalarına karşı bilinçli bir karşı hamle. Bu girişim, genç sporcuların küresel arenada var olmaya devam etmesini sağlamakla kalmayıp Kremlin’in etki alanını genişletme stratejisinin önemli bir halkası oldu.
Gazeteci Maria Lipman, Meduza’da konuyu ele aldığı yazısında; ”Bu tür sembolik hamleler, Kremlin’in dış politikasındaki kısır döngüyü kırmak yerine, onu pekiştiriyor” diyor ve ekliyor; “Genç sporcular ve kültür aktörlerinin bu girişimlere ilgisi zayıf, bu da projelerin uzun vadede sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor.”
YUMUŞAK GÜÇ ÇIKMAZI
Kremlin’in mevcut alternatif spor ve kültür inisiyatifleri, Sovyetler Birliği dönemindeki Doğu Bloku yapılarının modern bir yansıması olarak, diplomatik yumuşak güç yönünü ortaya koymakta. Ancak Kremlin’in uzun vadeli yumuşak güç stratejisinin sürdürülebilirliği, hem iç hem de dış dinamikler açısından karmaşık bir tablo. Moskova, tarihsel ve kültürel mirasından güç alarak Batı merkezli dünya düzenine alternatif oluşturmayı hedeflese de, bu çabalar ne kendi toplumu ne de uluslararası aktörler nezdinde yeterli karşılığı bulamıyor. Stratejinin sınırlı etkisi, Kremlin’in yumuşak güç araçlarını çeşitlendirmekte zorlanması ve kapsayıcı bir uluslararası işbirliği çevresi oluşturamamasından kaynaklanmakta. Bu strateji mevcut sorunları derinleştiren ve küresel izolasyonu artıran bir kısır döngüye dönüşme riski taşıyor.


