Kuran kursları: Yoksulluğun çaresizliği
Eğitimde güncel gündem başlığı Kuran kurslarında çocuklara yaşatılan istismar. Kamusal, laik eğitimi kazanamadığımız sürece çocuklara, gençlere yaşatılan istismar vakaları ne ilk ne de son olacak. Binlerce çocuk, genç neden Kuran kurslarında, neden tarikat yurtlarında sorusunun cevabı ise yoksulluğun çaresizliği ve 23 yıldır eğitimde kesintisiz sürdürülen iki temel hat; eğitimin piyasalaştırılması ve dinselleştirilmesi.
AKP’nin iktidara gelmesiyle, bu süreç adım adım işletildi. 2012’de 4+4+4 yasasının çıkarılması ve Şura kararları ile Kuran kurslarının yaygınlaştırılması hızlandırıldı. Son Şura kararlarında temel başlık ve hedef 4-6 yaş Kuran kurslarının yaygınlaştırılması oldu. Sıbyan mektepleri gibi isimlerle çeşitli tarikat yapılarının açtığı “merdiven altı” Kuran Kursları suç kapsamından çıkarıldı. Eğitimci niteliği taşımayan kişiler bu yerlerde istihdam edildi. Hatta toplum temelli kurumlar adı altında bu yerlere hukuki kılıf hazırlandı. Hafızlık eğitimi adıyla çocukların ilkokuldan itibaren okulla bağı koparıldı. Eğitim süreci fiilen 4 yıla düşürüldü. Okulla bağı kısmen koparılmayan imam hatip ortaokulları ile birlikte hafızlığa devam ettirilen çocukların aileleri aynı şehirde yaşasa dahi çocukların yatılı Kuran kurslarında kalması bir rutin haline getirildi.
***
Kamusal, parasız, bilimsel eğitime ayrılmayan kamu kaynakları bu yapılara aktarıldı. Şu anda hangi il milli eğitim müdürlüğünün sitesine giriş yapsanız il il, ilçe ilçe MEB dışı eğitim kurumları adıyla camilerde, okul içlerinde, STK adıyla faaliyet yürüten tarikat yapılarının açtığı yerlerin nasıl yaygınlaştığını herkes görebilir.
Çocukların kamusal eğitim hakkından sorumlu bakanlığın sitesinde MEB dışı eğitim kurumları adında bir bölüm var! Başta Maarif Platformu gibi yapılar olmak üzere zorunlu eğitim süresinin kısaltılması tartışması, talebi de bu süreçten bağımsız değil. Temel argümanları, eğitimin devlete büyük masraf olduğu, zorunlu eğitim süresinin evlilik yaşını yükselttiği ve piyasanın erken iş gücü ihtiyacını karşılamadığı. Özel okulların sayısının ülke tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığı, kayıt parası, katkı payı gibi isimler adı altında kamu okullarının da paralılaştırıldığı süreçte çocuklar ya özel öğretim kurumlarına, ya da yoksulluktan kaynaklı tarikat yapılarının Kuran kurslarına, yatılı yurtlarına mecbur bırakılıyor. Diyanet’in sitesinde her hafta yeni Kuran kurslarının açılışının, hafızlık eğitimlerinin yaygınlaştırıldığının görüntüleri paylaşılıyor.
2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılı Kuran kursları uygulama esasları düzenlemesi yayınlanarak yaygın din eğitimi adı altında her yaş grubunda tüm okulların, yurt ve pansiyonların Kuran kursları için kullanılacağı açıklandı. Bu düzenleme ile; Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an Eğitim ve Öğretimine Yönelik Kurslar ile Yurt ve Pansiyonlar Yönetmeliği referans alınarak program hayata geçiriliyor. Her “öğreticinin” 12/18 saatlik temel öğretim ya da 25-30-60 saatlik 4-6 yaş grubu Kuran kurslarından birini açmak zorunda olduğu devamında farklı yaş grupları için de Kuran kursu açabileceği belirtiliyor. “İhtiyaç Odaklı Kur’an Kursları Öğretim Programlarında” görev alanların 7-10 Yaş Grubu Kur’an kursları öğretim programı açma zorunluluğu olduğu 11 yaş ve üzeri olanların da kayıt edileceği maddeleri yer alıyor. Örgün eğitime devam eden gençlere yönelik yaygın din eğitimi faaliyetleri kapsamında yaş gruplarına göre uygun sınıflar oluşturulacağı çocuklara yönelik okullarda, camilerde hafta içi, hafta sonu ve yurtdışı misafir öğrenci öğretim programlarının uygulanacağı belirtiliyor.
***
Üniversite kampüsleri, YURT-KUR, Türk Diyanet Vakfı öğrenci yurtları, gençlik merkezleri, cezaevleri, hastane vb. yerlerde gençlere yönelik hafta içi, hafta sonu Kur’an Kursları öğretim programlarını açılacağı madde madde düzenleniyor.
Çocuklara yönelik yaygın din eğitiminin; 4-6 yaş Kuran kursları ve 7-10 Kur’an kursları öğretim programı olarak uygulanacağı açıklanıyor.
Ağustos 2024’te yayınlanan 7-10 yaş Kuran kursu öğretim programı ile yaygın din eğitimi hizmetlerinin çeşitlendirilmesi amacıyla ve örgün eğitime devam eden öğrenciler için programın hazırlandığı, öğrencilerin program kapsamında cemaatle namaz, ezan ve kâmet uygulamalarına, sabah namazı ve cami çocuk buluşmaları gibi etkinliklere katılımlarının sağlanması, ilahi gruplarının oluşturulması, ilahi okuma vb. yarışmaların yaygınlaştırılması vurgulanıyor.
Okul öncesi eğitim kamuda da özelde de paralı iken “ihtiyaç sahibi” olduğunu belirtenler için 4-6 yaş Kuran kurslarında ücret alınmıyor hatta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile imzalanan protokolle her öğrenci için ücret ödeniyor. Yarım veya tam gün olan bu kurslar yoksulluktan kaynaklı çaresizlikle zorunlu tek adres haline getiriliyor.
Aynı durum 7-10 yaş Kuran kursları için de geçerli. Kulüp vb. isimler adı altında okullarda yürütülen dersler, etkinlikler ücretli iken bu kurslar için ücret alınmıyor. Çalışma saatlerinin her gün arttığı ve esnekleştiği günlerde anne-babanın işine devam edebilmesinin temel koşulu çocukların kalabilecekleri kurs vb. yerler oluyor. Kamu okullarında kulüp ve etkinliklerin ve özel öğretim alanındaki kursların yüksek ücretlerine karşılık 7-10 yaş Kuran kurslarının ücretsiz olması yoksulluğun çaresizliğinin zorunlu mekânları haline getiriliyor. Laiklik mücadelesi ile kamusal, parasız eğitim mücadelesinin ayrılmaz bir bağı var. Laik ve kamusal eğitim hakkını kaybettiğimiz için Ensarlardan, Aladağlara çocuklarımızın yaşamları ellerinden alındı.
Bugün 1 Mayıs. Kuran kurslarından, tarikat yurtlarına, mesleki eğitim adıyla meslek liseleri ve MESEM’de çocuk yaşta iş cinayetlerinde kaybettiğimiz çocuklara laik, kamusal eğitim mücadelesi sınıfın mücadelesidir. Yaşamları, umutları, hayalleri ellerinden alınan çocuklar sınıfın, emekçilerin çocukları.