Laiklik ekmek-su kadar zaruridir
“Tarih ancak ibret almasını bilenler için faydalıdır. Bilmeyenler için de bir kronolojik dedikodudan başka ne olabilir ki? Hiç, yalnızca hiç!”
Uğur MUMCU 1981 - Cumhuriyet Gazetesi
Laik cumhuriyete geçiş yasalarının 101’inci yılında gericiler, ülkemizi istedikleri yere getiremedikleri için her daim arayış içindeler. Türkiye’nin demokrat, ilerici birikimini hesap etmeden çıktıkları karşı devrim yolunda; direnenlerin, mücadeleyi bırakmayanların gücü karşılarına çıktı. AKP 23 senelik siyasal iktidar döneminde yaşam tarzından eğitime ve sağlık sistemine kadar hemen hemen tüm alanlara dinselliği yerleştirilerek laikliği paramparça etmeyi amaçlıyor. Devletin tüm imkânları kullanılarak halkımız tarikat ve cemaat ağlarıyla kuşatılmaktayken; laikliği savunan, dinamik yaratarak topluma cesaret ve umut veren bir mücadele hattı oluşumu da siyasal iktidarın canını sıkıyor. İşte biz o can sıkanlarız. Laiklik mücadelesinin aynı zamanda ülkemizin geleceğini kazanma mücadelesi olduğunun bilinciyle bir adım geri düşmeden can sıkmaya da devam edeceğiz.
Cumhuriyetin niteliklerinin fiili olarak ortadan kaldırıldığı bir dönemden geçmekteyiz. Din; devletin ve siyasetin içine her geçen gün daha çok yaygınlaşarak yerleştiriliyor. İktidarın propaganda mekanizması haline getirilen Diyanet İşleri Başkanlığı bir dinin, bir mezhebinin yaygınlaştırılması için okullara ve tüm kurumlara yayıldı.
Ülkemiz hilafetle vedalaşalı 101 sene oldu. 101 sene önce, laik temeller üzerine oturması gereken Cumhuriyet için atılan adımlardan 3 Mart 1924’de çıkarılan üç yasa; Şeriye ve Evkaf ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Bakanlıklarının Kaldırılmasına Dair Kanun, Tevhidi Tedrisat Kanunu, Hilafetin İlgasına ve Hanedan-ı Osmani’nin Türkiye Cumhuriyeti Memalik-i Haricine Çıkarılmasına Dair Kanun ziyadesiyle önemli. Dile kolay; dini devlet yönetiminin dışına çıkarmak, teokratik monarşinin hükmü altındaki tebaayı ulus, kulu ise yurttaş yapmak... 101 sene evvel o genç Cumhuriyet, laikliği daha Anayasa’ya yazmadan önce laikliğe temel oluşturacak sütunları dikmiş. Günümüzde ise Anayasa’mızda yer almasına rağmen, laik Cumhuriyetin kökten tasfiyesini hedefleyen siyasi iktidar, laikliği yok sayan iş ve işlemler yapıyor. İlk olarak da, büyük bir özen ile laiklik kavramını yozlaştırmaya soyundu.
En önemli devlet ilkelerinden olan laikliğin pek çok tanımı var. En sık kullandığım Prof. Dr. Emre Kongar’ın tanımı: “Laiklik, çok yalın bir değişle din adına insanlara baskı yapılmasını önlemektir.” İşte bu kadar net. Demokrasinin, temel insan hak ve özgürlüklerinin, öncelikle de kadının insan haklarının güvencesi olan laiklik ilkesi ile çok dertleri var. Bizi laik Cumhuriyet’ten mahrum bırakmayı şiar edinmişler devletin her köşesinde laikliğe aykırı uygulamaları kurumsallaştırmaktayken, konfor alanlarımızdan çıkmayıp “Umarım bu düzen değişecek” diyerek hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Şeriat ve hilafet çağrıları karşısındaki sessizliğin parçalanması ve toplumun farkındalığının artırılması için elimizi taşın altına koymamız kritik öneme sahip. İyi de ne yapacağız? Bu sorunun yanıtı hep aynı. Örgütleneceğiz!
BU PAZAR GÜNÜ BULUŞUYORUZ!
25 Eylül 2023’te ilk açıklamasını yapan, 8 Ekim 2023’te ilan ettiği bildirge ile çalışmalarına hız veren Laiklik Meclisi’nin, 3 Mart’ı Laiklik Günü olarak ilan ederek kutlamayı karar altına alması da yurttaşlara cesaret ve umut veren bir mücadele hattı oluşumudur. Geçen sene, 3 Mart Laiklik Günü’nün 100. yıldönümünü Ankara’da büyük bir coşku ile kutlamıştır. Bu sene de Laiklik Meclisi olarak 101. Yıldönümünde de buluşacağız. Tüm yurttaşlarımızı bu kutlamaya davet ediyoruz.
Toplanma yeri: Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi, Ankara.
Toplanma tarihi ve saati: 2 Mart 2025, 13.30
Laiklikten vazgeçmiyoruz!