Lokomotif sektörde kriz
Almanya’da Volkswagen ile görünür hale gelen kriz, diğer üretim alanlarını da etkileyecek olan yeni bir üretim çıkmazını tetikleyebilir. Bu kritik dönemde emek cephesinin mücadelesi belirleyici hale geldi.

Nafiz ÖZBEK - Emekli Sendika Sekreteri (IG Metall)
Volkswagen (VW) krizi yeni bir safhaya girdi. Şirket Genel İşçi Temsilciliği‘nin verdiği bilgilere göre, yönetim bu şirketin Almanya'daki en az üç fabrikasını kapatmak ve on binlerce kişiyi işten çıkarmak istiyor.
İşçi Temsicliği Başkanı Cavallo geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, fabrikaları kapatmanın yanı sıra kalan çalışanların yüzde 18'e varan maaş kesintileri beklemek zorunda kalacağı uyarısında da bulundu. Kısaca: VW ile görünür olan Alman otomobil sektöründeki kriz, bu alanın yanı sıra diğer üretim alanlarını da etkileyecek olan yeni bir sanayi üretim çıkmazına girme ihtimalini yükseltiyor.
Aşağıda, VW şirketini temel alarak, bu konuda birkaç önemli soruya cevap bulmaya çalışacağız:
1. VOLKSWAGEN MARKA OLARAK MEVCUT HALİYLE YAŞAYABİLİR Mİ?
Şirket Yönetimi, işçi temsilcileri ve politikacılar bunun mümkün olmadığı konusunda hemfikir gibi görünüyorlar. Ancak Volkswagen'in geleceğine ilişkin beklentiler ve kırmızı kalemin ne ölçüde kullanılması gerektiği taraflar arasında şu anda şiddetli bir tartışma konusu. Yönetim Kurulu'nun Almanya’daki üretim fabrikalarına, şirket içi ücret sözleşmelerine ve iş güvencesine yönelik saldırısı, işçi temsilcileri için çoktan kırmızı çizgiyi aşmış durumda. Genel İşçi Temsilciliği’nin kanaatine göre VW yönetimi Almanya’da en az üç fabrikasını tamamen kapatmak istiyor. İşçi Temsilciliği başkanı Daniela Cavallo bu saldırıya karşı derhal savunma eylemlerinin örgütlenmesinden yana tavır almanın gerekli olduğunu söylüyor. Emekçileri temsil eden sendika (IG Metall) ve işleri temsilciliği fabrikaların kapatılmasına asla göz yumulmayacağını çok kez ifade ettiler ve karşı önlem olarak şu anda Opel ve Ford'da uygulanmakta olan maliyet düşürme önlemlerine bir alternatif talep olarak dile getiriyorlar. Kısaca, önümüzdeki on yıl için ara hedefleri olan bir ana plan öngörülüyor. Bunlar özetle: yeni üretim sürecinin hızlandırılması, yani elekrikli araç üretiminde geç kalınan önlem tıkanıklarını gidermek; üretim ve yan sanayi tedarikinde daha az karmaşıklık; üretim grupları içinde daha fazla sinerji, tasarruf önlemlerinin emekçilerin üzerine yıkılmaması. Ayrıca, VW yönetimi ne hikmetse geçtiğimiz yıllardaki bilançoyu açıklamaktan kaçınıyor. 2023 yılını VW 16 milyar Avro kâr ile kapatmış ve hissedarlara 4 milyar Acrı bonus dağıtmıştı!
2. KRİZ NEDEN ŞİMDİ DORUĞA ULAŞIYOR?
Bilineceği üzere bu alanda yetkili sendika IG Metall, geçtiğimiz hafta sektörde istihdam edilen yaklaşık dört milyon emekçi için Toplu Ücret Sözleşmesi sürecini başlattı. I G Metall yüzde yedi ücret ve maaş zammı talep ediyor. Önümüzdeki sürelerde yapılacak müzakere turlarından önce Yönetim Kurulu'nun Almanya'daki en az üç VW fabrikasını kapatmak ve on binlerce çalışanı işten çıkarmakla tehdit ettiğini bu kapsamda da değerlendirmek gerekiyor. Buna ek olarak, yönetim önemli maaş kesintileri talep ediyor - yüzde onluk bir kesintiden bahsediliyor. Yönetim bu tür kemer sıkma programını sıkılaştırdığını geçtiğimiz Eylül ayında duyurmuş ve bir çok önlemin yanı sıra mevcut iş garantisini de iptal etmişti.
3. VOLKSWAGEN UCUZ ELEKTRİKLİ OTOMOBİLİ PİYASAYA SÜRER Mİ?
Şirketin sorunları ve yarattığı skandallar (örneğin dizel skandalı) uzun süredir biliniyordu. Ayrıca geçmişte ana markada muazzam kapasite fazlalıkları oluşmuştu. Bu yüzden zaten Osnabrück ve Dresden'deki fabrikalar sırasıyla sadece %20 ve %30 kapasiteyle çalışıyordu. Bu durum, özellikle Çin rekabetinden dolayı, otomobil piyasasındaki fiyat baskısı nedeniyle daha da kötüleşti. Volkswagen yönetimi her ne kadar yıllardır sektör ortalamasının üzerinde seyreden yüksek işçilik maliyetleriyle mücadele ettiğini ortaya sürse de, payidarlarına dağıttığı milyarlarca Euro ve skandallar yüzünden ceza olarak israf ettiği 38 milyar Euro parayı gündeme bile getirmedi.
4. SİYASET NASIL BİR ROL OYNUYOR?
Volkswagen Grubu'nda siyaset diğer tüm Alman şirketlerinden daha fazla söz sahibi. Bunun nedeni VW'deki özel yapılar. Oy hakkına sahip hisselerin beşte biri Aşağı Saksonya eyaletine ait ve Denetim Kurulu, özel VW yasalarına göre fabrikalarla ilgili kararlarda geniş ortak karar alma haklarına sahip. Buna göre, çalışanların onayı olmadan bir tesisin inşa edilmesi veya yerinin değiştirilmesi mümkün değil.
Aşağı Saksonya eyaletinin olası fabrika kapatmalarına karşı çıkması da olanaklar arasında. Bu eyalette beş araç üretim ünitesi ve yan sanayi olarak araç parça fabrikaları bulunuyor ve bu sayı Almanya'daki diğer eyaletlerden daha fazla. Fabrika kapatılmasına ve onbinlerce emekçinin işlerini kaybetmesine karşı Aşağı Saksonya Eyalet Başkanı Stephan Weil de harekete geçilmesi gerektiğini kabul etmiş bulunuyor.
Ayrıca Alman Federal hükümeti de VW Grubunu istihdamı korumak için çağrıda bulundu. Bir hükümet sözcüsü, Şansölye Olaf Scholz'un (SPD) bu konudaki tutumunun net olduğunu söyledi: “Geçmişten gelen olası yanlış yönetim kararları çalışanların zararına olmamalıdır.”
5. BU SADECE VOLKSWAGEN'İN SORUNLARI MI? YOKSA ALMANYA GENEL OLARAK REKABET GÜCÜNDEN YOKSUN MU?
Ekonomistler bu sorunları Almanya'nın mevcut konum sorunlarının bir işareti olarak görüyor. Bir çok ekonomist, VW'deki gelişmelerin yıllardır süren ekonomik durgunluğun ve büyümenin olmadığı bir ortamda yapısal değişikliklerin uzun vadeli sonuçlarını gösterdiğini ifade etmeye çalışıyorlar: Böylesine ağır bir sanayi kuruluşunun kemer sıkma önlemlerini sıkılaştırmak ve fabrikalarını kapatmak zorunda kalması, belki de bugüne kadar alınan ekonomi politikası önlemlerinin önemli ölçüde artırılması gerektiğine dair gecikmiş bir uyanış çağrısı olarak gören bilimciler var.
Bu tür önlemlerin gecikmesinde yıllardan beri payı olan muhafazakar kesim de, (örneğin CDU lideri Friedrich Merz), bir uyanış çağrısından söz etmeye başladı. Kendilerinin niçin bütün süre uyuduğunu sormak gerekiyor. Merz, Osnabrück'teki bir CDU etkinliğinde, Alman endüstrisinin büyük bölümünün artık rekabetçi olmadığı görüşünü dile getirdi. Merz, otomotiv endüstrisinin yanı sıra kimya ve makine mühendisliği sektörlerinden de bahsetti. Gerçek şu ki, hrıstiyan demokratların iktidarda olduğu sürelerde özellikle kimya endüstrisinde, birçok orta ölçekli şirket ve aynı zamanda büyük şirketler on binlerce kişiyi işten çıkarmış (BASF, Covestro ve Evonik dahil) ve bazı durumlarda üretimi yurtdışına taşımışlardı.
6. BU DURUM DAX ŞİRKETLERİNİN ŞU ANDA ELDE ETTİĞİ YÜKSEK KARLARLA ÇELİŞİYOR MU?
Borsadaki gelişmeler göz önüne alındığında büyük Alman şirketleri şu anda yüksek karlar elde ediyor çünkü yurtdışında başarılılar. Bu da Alman ekonomisinin büyük bölümünün küresel ekonomiye bağımlı olduğu anlamına geliyor. Küresel piyasalardaki durumun şu anda kritik olduğu düşünüldüğünden, şirketler diğer şeylerin yanı sıra maliyet yapılarını da gözden geçiriyor. DAX şirketlerinin çoğunun net kârları 2023'te zaten düşüyordu. Volkswagen'de durum böyle değil. Yukarda da belirttiğimiz gibi geçen yıl Wolfsburg merkezli şirket (tüm markalarıyla birlikte) 16,6 milyar Avro ile tüm Alman grupları arasında en yüksek net kârı elde etti.
VW yönetimi, Alman sanayi patronlarını mızrap ucu fonksiyonunu üstlenmiş olsa da, yine kritik bir dönemde bu tür krizlere karşı emek cephesi de belirleyici bir mücadele içine girmiş bulunuyor. Mücadelenin başarıyla sonuçlanması, her zamanki gibi, sendikaların, emek temsilcilerinin ve duyarlı siyasetçilerin kararlı ve istikrarlı direnmesine bağlı.