Google Play Store
App Store

Ben bir tanığım. Tarçın’ın ölümünün ve okulumuzda yaşanan diğer olayların tanığı. Anlatmam gerekiyordu. Seyrederek suça ortak olmaya devam edemezdim.

Lütfen dikkat! Her şeyi gören biri var

Elif ERDAĞI

Macera her yaşta heyecan uyandırır. Özellikle lisedeyseniz ve dikkatleri üzerinize çekmeye çalışmak gibi “önemli” öncelikleriniz varsa… Ama bu gençler, biraz fazla dikkat çektiler…

Irmak Zileli’nin Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlanan yeni gençlik romanı “Her Şeyi Gördüm”, bir sabah, okulun maskot köpeği Tarçın’ın ölüm haberinin yayılmasıyla başlıyor. Sabah okula gelen temizlik görevlisi, okulun “perili” kuyusunda Tarçın’ı buluyor. Bu kayıp, ardında büyük bir fırtınayı getirecek kara bulutları da beraberinde getiriyor. Tüm okul bu bulutların sebebini konuşurken, asıl fırtına, herkesin mail kutusuna düşen bir mesajla başlıyor. “Daha fazla yaklaşmama gerek yoktu. Pusuya yattım ve beklemeye başladım. Her şeyi gördüm.”

“Birtanık” gönderdiği maillerde Tarçın’ın ölümüne sebep olan her şeyi gördüğünü, nasıl ve neden bu noktaya gelindiğini, her şeyi birer birer, gün gün yazarak hem arkadaşlarını (!) hem de velileri bilgilendiriyor. Onu bulmaya çalışacakları da okuru da baştan uyarıyor: “Bu mailleri atanın kim olduğunu bulmak için dedektifliğe soyunacaklara kötü bir haberim var: Arkamda hiçbir iz bırakmayı düşünmüyorum.” Her gelen mail, o gecenin sorumlularına panik, okura da bir polisiye edasında heyecan ve gerilim sunuyor.

“Her Şeyi Gördüm”, yalnız lise yıllarımızda değil yetişkinlikte de sık sık karşılaştığımız problemlere değiniyor. “Suç”u bir metafor olarak kullanan yazar, roman boyunca etik, vicdan, iyi-kötü, doğru-yanlış gibi noktalarda, okuru sayısız sorgulamaya davet ediyor.

Her romanında, dilin ve anlatımın sınırlarını zorlayan ve yeni denemeler yapmaktan çekinmeyen Irmak Zileli, genç okurları için kaleme aldığı üçüncü romanında da okurunu, basmakalıp davranış kodları ve cinsiyet rollerinin çok ötesine, karakterlerin ve duyguların aykırı dünyasına davet ediyor. Akıcı bir dil, yalın Türkçe ve sürükleyicilik unsurlarıyla bezediği kitabında insanlık kadar eski bir kavramı, “suç”u sorguluyor. Suç ve tanıklık gibi vicdan eksenli noktalarda, “suçun cinsiyeti, etnik kökeni olur mu” ya da “tanıklık edip susan da suça ortak mıdır” gibi soruları tartışmaya açıyor.

Halının altına süpürülenler, birbirine zincir gibi bağlı sorular, korkular, gençlik hataları, gençliğin hezeyanları, zorba arkadaşlar, zorba yöneticiler, unutulması istenenler, karanlıkta bırakılan sırlar, sanata ve kitaba sevdalılar, lise koridorlarında başlayan güç savaşları ve daha nicesi… Hepsinin ardında bir e-posta bildirimi… Gönderen: birtanik@youngmail.com / Konu: Cinayet Var 1. Gün

Peki, tüm sorgulamaların ötesinde hiç susmayacak bir soru: Tarçın kurtarılabilir miydi? Hayatın içindeki diğer Tarçın’lara, diğer suçlara ne olacak? Sessiz kalmaya, tepkisizliğe devam mı?


HER ŞEYİ GÖRDÜM

Irmak Zileli

Günışığı Kitaplığı, 2024