Google Play Store
App Store

Milli Eğitim Bakanı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli atölyelerinde yer alan öğretmenleri ziyaret etmiş. Haberde öne çıkarılan bölüm ise öğretmenler bakana müfredat askı sürecinde iken görüşlerimizi aldığınız için çok teşekkür ederiz demiş.

Bakanlığın sitesinde yer alan bu haber üzerine onlarca soru sorulabilir. Maarif Modeli atölyeleri, bu atölye programlarının içeriği nedir? Öğretmenlere rağmen bir öğretim programı hazırlandığını dağ taş duymuşken hâlâ “öğretmenlerin görüşünü aldık” safsatasını devam ettirmeye çalışmanın amacı nedir? Kaldı ki bu müfredat öğretmenlerle hazırlansaydı eğer olması gerekeni bir lütufmuş gibi “bahşettikleri” için hangi öğretmen bakana teşekkür eder ki?

Bu ziyaretle eş zamanlı yine bir sermaye grubu (Kordsa) ile protokol imzalanmış. Bakanlık bu protokolle öğrencilerin işletmenin üretim/hizmet ortamlarında çalıştırılacağını söyleyerek bedava iş gücü haline getirileceklerini müjdeliyor. Çerçeve öğretim programlarına, basılı dijital ders materyallerine, alan öğretmenlerinin katılacağı hizmet içi eğitimlere bir sermaye grubu karar verecekmiş.

Siyasi iktidarın müfredat ve ÖMK ile amaçladıkları Yeni Türkiye Yüzyılı’nı, yeni rejimi yaratmak. Okulların tamamen sermaye ve tarikat yapılarına bırakılması, eğitimin halkın çocuklarının gelecek yaşantısını değiştirmek için bir umut olmaktan bütünüyle çıkarılması.

∗∗∗

Öğretmenlerin haftalardır süren itirazına, direnişine rağmen ertelendi diye açıklanan Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısı bugün ve yarın görüşülmek üzere (26-27 Temmuz) Meclis gündemine alındı.

ÖMK tasarısı Milli Eğitim Komisyonu’ndan değişmeden geçti. Öğretmenlik Meslek Kanunu maddelerine bütünlüklü baktığımızda hazırlık eğitimine alınan öğretmenler hem derse girecek hem de akademide eğitim alacak. Hazırlık eğitimine alınan öğretmenler kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapmasına rağmen her bir dönemi 10-14 hafta olan 3-4 dönemlik süre zarfında açlık sınırı altında yirmi iki bin liraya çalıştırılacak.

Bu karar başta taban maaş hakkı mücadelesi veren özel okul öğretmenleri olmak üzere tüm öğretmenlere yönelik bir tehdit. Mesele ücret meselesinin de ötesinde kanun ile öğretmenleri ve öğretmenlik mesleğini değersizleştirme amaçlanıyor.

Hazırlık eğitimindeki başarı maddesiyle de lisans eğitimi süresince aldığı notlar, emekler yok sayılıyor. Tek kriter öğretmenlerin akademide almaları gereken baraj puanları. Eğitim fakültelerinin işlevi tamamen kaldırılıyor, ortaöğretim ile akademi arasında kalan tanımsız, işlevsiz bir ara kurum haline getiriliyor.

ÖMK’nin akademi ile ilişiğin kesilmesi maddesi ise kimi elemek istiyorlarsa disiplin soruşturması veya hazırlık eğitimindeki derslerden başarısız sayılarak ilişiğinin kesilmesini düzenliyor.

ÖMK öyle dar bir sınırla tartıştırıldı ki, kamuoyunda hâlâ tasarının hazırlık eğitimine alınacak öğretmenlerle sınırlı olduğu konuşuluyor. Sadece “…denetimlerde yetersizliği tespit edilen öğretmenlerin Milli Eğitim Akademisi’nde eğitime alınmalarına eğitim sonunda yapılacak yeni değerlendirmede yetersizliği devam edenlerin hizmet sınıfının değiştirilmesi” maddesi bile tek başına bu kanunun tüm öğretmenler için nasıl bir tehdit aracı haline getirileceğini açıkça gösteriyor.

∗∗∗

Tasarının girişi, gerekçesinde belirtilen “öğretmenlerin meslek öncesinde yetiştirmelerinden mesleğe kabullerine, mesleki gelişimlerinden kariyer basamaklarındaki ilerlemelerine kadar meslekle ilgili tüm aşamaların bütünlük içinde tasarlanacağı” sözcükleri ile kimin atanacağından, kimin görevine devam edip etmeyeceğine, kimin kariyer basamakları hukuksuzluğu adı altında uzman/başöğretmen olacağına, okul idarecisi olacağına akademi eğitimi adı altında siyasi iktidarın karar vereceğini düzenliyor.

Mesleki gelişim faaliyetleri beşer yıl aralıklarla izleyip performansınızı ölçeceğiz diyorlar. Kim, hangi liyakat ve kriterlerle öğretmenlerin emeğini ölçecek? Ölçüm sonucu nasıl kullanılacak?

Disiplin hükümleri maddesi açıkça siyasi iktidarın istemediği öğretmenin süreklilik halinde cezalandırılacağını düzenliyor.

Müfredatın belirlediği amaç ve hedeflere aykırı faaliyet ve uygulamalar yapanlar, öğrencilere olumsuz örnek teşkil edecek söz, davranış, hal ve hareketlerde bulunanlar, öğrencilerin ders başarılarının değerlendirilmesinde taraflı davrananlar aylıktan kesme ile cezalandırılacak.

Kim, hangi kriterlerle, hangi liyakatla karar verecek?

Sınırları çizilmemiş, muğlak ifadelerle cezayı vereceklere sınırsız keyfiyet hakkı veriliyor. ÖMK tasarısının gerekçesinde “Eğitimin en önemli sorun alanlarından biri öğretmenlerdir ve bu nedenle de iyi eğitilmelidirler” denilmiş. Yirmi iki yılda eğitim yoluyla memleketi en büyük yıkıma hazırlayanlar tarafından binbir zorlukla ve sınırlılıklarla emek veren öğretmenler suçlu ilan edilmiş.

Bakan “Yeni başlangıçlar farklı kesimlerden eleştiri konusu olabilir” demiş. Farklı kesimler dediği ise memleketin öğretmenleri…