Mağdurların çığlığı
Yüksek enflasyon yurttaşı risklere rağmen kripto paralara itti. İrili ufaklı borsalar ve piyasanın yapısı mağduriyetlere de yol açıyor. Kripto borsası Bitay’ın mağdur ettiği yüzlerce kişi seslerini duyurmaya çalışıyor.
Avrupa’nın hiçbir ülkesinde Türkiye kadar kripto para yatırımcısı yok. Bu durumun nedeni Türkiye’nin 85 milyonluk büyük bir nüfusa sahip olması değil. Zira nüfusa oranladığınızda da Türkiye yüzde 16’lık oranla Avrupa birincisi. Dünya Ekonomik Forumu’nun verilerine göre hiçbir Avrupa ülkesinde yetişkin nüfusun yüzde 16’sı kripto para yatırımı yapmıyor. Avrupa’nın dışına çıkalım, dünyada da Türkiye’yi bu oranda geçebilen Nijerya ve Vietnam dışında bir başka ülke yok.
İnsanları kripto para gibi son derece hareketli ve riskli piyasalara yönlendiren bir numaralı etkenin enflasyon olduğu çok açık. Enflasyon altında alım gücünü yitiren kesimler çareyi “bir umut” diyerek kripto paralarda arıyor. Peki bir kripto para nasıl satın alınıyor?
ÇIKMAZ DEMEYİN, ŞANSINIZI DENEYİN
Bunun için bir kripto para borsasına abone olmanız, kimlik bilgilerinizi kanıtlamanız ve banka hesabından bu borsaya yatırım yapacağınız tutar kadar para göndermeniz lazım. Abonelik ve para transferinin ardından tıpkı bir bahis sitesi gibi, yatırdığınız para sizin hesabınıza tanımlanıyor. Paranız gerçekte kripto para borsasının banka hesabında. Bundan sonra etherium alıp, dogecoin satın, bitcoin shortlayıp, tether longlayın… Adeta bir Casino gibi… Yatmadan önce dikkat, stoploss’larınızı hazırlayın. Maazallah sabah uyandığınızda paranızın pula döndüğünü görebilirsiniz. Belli de olmaz, belki de akşam gariban yatıp, sabah zengin uyanabilirsiniz. Haliyle, dopamin bağımlılığının pençesine düşüp, ekranda sürekli değişen piyasaları takip eden milyonlarca genç yaratmış olursunuz. Üstelik bu yapılana kimse “kumar” demediği için de kumarbazlar kendilerini “yatırım uzmanı” zannedebilir. Halbuki bir tür Casino’ya girmişsinizdir. Dünyanın en büyük borsası Binance’e ayda 53 milyon “yatırımcı” giriyor ve günde milyarlarca dolarlık alım-satım yapıyorlar. Siz böyle heyecanlı bir piyasada sabah alıp akşam satarak ekmeğinizin peşinde koşarken, işlem yaptığınız borsalar nasıl para kazanıyor?
AL-YATÇILAR DEĞİL, AL-SATÇILAR TATLI MÜŞTERİ
Son derece basit; komisyon ücretleri bu borsaların temel faaliyet gelirini oluşturuyor. Bir coin aldığınızda ya da sattığınızda her borsada çeşitli oranlarda komisyon ücreti kesiliyor, alan da satan da işlem sırasında borsaya belli bir pay ödüyor. Yani bir coin alıp aylarca bekleyen müşteri değil, sabah alıp akşam satan, al-satçılar bu borsaların tatlı müşterileri. Haliyle kripto para piyasası yükselse de düşse de kasa her zaman ama az, ama çok kazanıyor. Haliyle, kripto para borsası açmak yağlı bir kapıya dönüşüyor.
Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) yayınladığı son listeye göre, Türkiye’de faaliyette bulunan tam 80 adet kripto para borsası var. Bunların en meşhurları artık futbol kulüplerine sponsor olacak kadar büyük ve kurumsal şirketler. Piyasada da bilinirlikleri nedeniyle neredeyse tekel pozisyondalar. Fakat bu büyük ve kurumsal olanların dışında onlarca irili ufaklı şirket de bu piyasadan pasta kapma telaşında. Borsalar arasındaki rekabet daha küçük ölçekliler arasında kıran kırana sürüyor.
İyi de bu piyasada nasıl müşteri kapılıyor?
HOŞ GELDİN BONUSU ABONELİK TUZAĞI
Cevap yine bahis sitelerini andırıyor. Nasıl ki bir bahis sitesi, “hoş geldin bonusu” dağıtıyor, kripto para borsaları da “hoş geldin coinleri” dağıtıyor. Yeni kurulan bir kripto para borsasına girdiğinizde 500 TL’lik, 1000 TL’lik hoş geldin bonusları alıyorsunuz. Casino gibi düşünün, maksat kumarbazın ayağı alışsın. Bu küçük tutarların peşine düşenler de maalesef enflasyon altında inleyen halk kesimleri oluyor.
İşte bu piyasada var olmak isteyen bir borsa Bitay.com… Bugünlerde arkasında yüzlerce mağdur bırakmış durumda. Bir Bitay mağduru 15 Mayıs’ta 69 bin lirasını çekmek istemiş, o günden bu yana bekliyor. Bir diğeri Nisan’da parasını çekmek istemiş, ha bugün, ha yarın denerek ayları tüketmiş. Mağdurların içinde yuvası dağılanlar da var, intihara yeltenenler de… Artık ümitlerini de tüketmiş olan mağdurlar son çare olarak gazetecilerin kapısını çalıyor, 2021’de yaşanan Thodex vurgununu da hatırlatıyorlar.
BİTAY PARALAR NEREDE?
Temmuz ayında bana ulaşan Bitay.com mağdurları, durumun haber olmasını istiyorlardı. Haber olursa paralarını kurtaracaklarını düşündükleri için değil, “başkalarının para kaptırmasını istemedikleri için aradıklarını” söylediler. Bunun üzerine şirketin yetkili kişisine ulaşmaya çalıştım. Fakat ben onun numarasını ararken o bana ulaştı. Numaramı, Bitay mağdurlarının telegram grubundan bulmuştu. Telegram grubunda bana ulaşan mağdur, durumu grupla paylaşınca şirket de bu mağdurluğun haber olmaması için beni aradı. Mağdurlar yarattıklarını kabul ediyorlar, söz konusu sorunun en kısa sürede biteceğini söylüyorlardı.
Şirket denince, yeri yurdu belli olan, onlarca çalışanı olan kurumsal bir işletme aklınıza gelmesin. Elbette kağıt üzerinde bir adres var, bir web sitesi var. Üstelik işlemler de hala devam ediyor. Fakat tüm bu görüntünün arkasında hepi topu 2 çalışanlı, esnaf ölçeğinde faaliyet yürüten bir mikro işletmeden bahsettiğimizi şirketi araştırınca öğrendim.
Şirketin temmuz ayında bana söylediği bir altyapı çalışmasının yapıldığı, ağustos ayında bu çalışmanın biteceği, ardından mağdurlara paranın ödeneceği şeklindeydi. Belki de haklılardı, zira bu kripto para borsaları toplu para çekim talebi oluştuğunda likidite sıkıntısı yaşayabiliyordu. Ağustos ayını bekledim, bu esnada şirketle bir daha görüştüm. Sorunun ağustos sonunda çözüleceği söylendi. Ağustos bitti, eylül başında sorun çözülecek dendi. Mağdurları da aynı bu şekilde oyalıyorlardı. Bir süre sonra ben de mağdurlarla beraber beklemeye başlamıştım. Kendi parasını aylardır çekemeyen mağdurlarla…
Bu insanların hemen hepsi tıpkı bahis sitelerindeki gibi küçük tutarlı “hoş geldin bonuslarıyla” abone yapılmış, daha sonra paraları toplanmıştı. Şirket, bu insanlardan topladığı paralarla yatırımlar yapmış ama bu yatırımlardan beklenen getiri elde edilememişti. Kimse parasını çekmek istemese ortada bir sorun da görünmeyecekti. Fakat para çekim talepleri yerine getirilemeyince parasını çekmek isteyenlerin sayısı artmış, şirket likidite krizine girmişti.
Aylardır kriz bitmiyor, arkasında yüzlerce mağdur bırakan işletme “bugün ödeyeceğiz, yarın ödeyeceğiz” diyerek mağdurları oyalamaya devam ediyor.
Kripto paralar, Türkiye’nin yetişkin nüfusunun yüzde 16’sının yatırım yaptığı milyarlarca dolarlık bir piyasa. Bu piyasa elbette vurguncuların da ilgisini çekiyor. Düşük sermaye ile, 2-3 çalışanlı bir şirket kurarak bu piyasaya giren şirketler arkalarında trajik hikayeleri olan mağdurlar yaratıyor. Piyasayı düzenleyen genelgeler ve yasalar var. Fakat görünen o ki, önüne gelenin çiğ köfte dükkanı açar gibi kripto para borsası açmaması için bu düzenlemelerin daha da sertleşmesi gerekiyor.