Google Play Store
App Store

Bütçe yok diyen MEB kampüs okul projesini hayata geçiriyor. Eğitim kampüsleri yönergesini incelediğimizde çok açık bir şekilde görülen MEB bir işletme gibi çalıştırılacak özel okullar açıyor.

MEB özel okul açıyor
Fotoğraflar: MEB

Ne eğitimde ne istihdamda yer alan (NEET) gençlerin ekonomik, sosyal ve kültürel haklar çerçevesinde insan onuruna yaraşır yaşam sürme hakkına erişimi raporunda gençlerin eğitimden ve gelecek umutlarından zorunlu vazgeçişlerinin verileri ve cümleleri yer alıyor. Raporda, Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinde yaşayan 22-30 yaşları arasındaki üniversite mezunu ve istihdamda yer almayan gençler, deneyimlerini paylaşıyor. Türkiye’de 15-29 yaş aralığında en az her dört gençten biri eğitimde ve istihdamda değil. OECD ülkeleri arasında en yüksek NEET oranına sahip ülke.

Raporda gençlerin eğitim düzeyinin NEET olma eğilimini doğrudan etkilediği, yüksek eğitim seviyesini tamamlayan gençlerin daha düşük eğitim seviyesindeki gençlere göre daha yüksek NEET olma eğilimi taşıdığı ortaya çıkıyor. TÜİK 2020 verilerine göre, Türkiye’de lise altındaki eğitim düzeyinde bulunanların yüzde 22’sinin, yükseköğrenim mezunlarının yüzde 32’sinin NEET olduğu görülüyor.

Eğitim çocukların, gençlerin gelecek yaşantılarını değiştirmek için tek umuttu. Yoksulluğun, işsizliğin, güvencesizliğin kader denilerek anne babadan çocuklara mirasının reddiydi. Ne oldu da eğitim memleketimizin gençleri için artık bir umut olmaktan çıkarıldı?

Siyasi iktidarın söylemleri ile eğitimin değersizleştirilmesi amaçlandı. Herkes üniversite mezunu olmak zorunda değil cümleleri bizzat milli eğitim bakanı tarafından lise mezunu da olmaya gerek yok denilerek MESEM’lere çağrıya dönüştürüldü. Bakanlar kurulu toplantılarında milli eğitim bakanlarının “Sen ağa, ben ağa, bu inekleri kim sağa” cümleleri alkışlarla ve kahkahalarla karşılandı. Eğitim paralılaştırıldı, hak olmaktan çıkarıldı. Yoksulluk nedeniyle çocukların, gençlerin üniversitelerden, liselerden kitlesel kopuşu başladı. Patronlara ucuz hatta bedava iş gücü gerekiyordu. Lise, üniversite çağında olan yüz binlerce çocuk, genç çalışmak zorunda bırakıldı. Şimdi mesleki ve teknik eğitim politika belgesi,4 yeni okul modeli ve 4+4+4’ü değiştireceğiz açıklamaları ile zorunlu eğitimin kaldırılması amaçlanıyor. Hatta okuldan kopuş, çocuk işçiliğinin yaygınlaştırılması ortaokul sıralarına düşürülüyor.

Temizlik, okul yemeği, köy okullarının açılması, taşımalı eğitimle köy çocuklarının okullara ulaşımına, yeterli öğretmen atamasına bütçe yok diyen MEB kampüs okul projesini hayata geçiriyor. Ekim ayı başında bakan, Esenyurt’ta içinde cami de bulunan mesleki teknik Anadolu lisesi, imam hatip lisesi, Anadolu lisesi, fen lisesi inşası yapılan “kampüs okul” da açıklamalar yaparak, kasım ayı içinde açılışının yapılacağını söyledi. Kademeli olarak okulların buraya taşınacağını söylüyor.

Fen lisesi, Mesleki ve Teknik Anadolu lisesi, İmam Hatip lisesi ve 5 Anadolu lisesi ve bir de mescit bulunacak.

İŞLETME GİBİ ÇALIŞACAK

MEB eğitim kampüsleri yönergesini incelediğimizde çok açık bir şekilde görülen MEB bir işletme gibi çalıştırılacak özel okullar açıyor. Yönergede okul, kampüs okul için işletme ifadesi kullanılıyor.

• Okulun ihtiyaçları kampüs bünyesindeki ortak alanlar ile tesislerin işletme ve kira gelirlerinden karşılanacak. Kampüs bünyesindeki okul ve kurumların kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerinden sağlanan kira gelirlerinden arz bedeli düşüldükten sonra kalan net işletme gelirlerinin %80’i okul aile birlikleri, % 20’si kampüs müdürlüğü hizmetlerinde harcanmak üzere il/ilçe millî eğitim hesabına aktarılacak.

• Kampüs bünyesindeki okul ve kurumların; kendi binalarındaki elektrik, su, doğalgaz vb. abonelikleri kendi adlarına yapılacak, giderleri de okul tarafından karşılanacak. Bunların dışındaki bina ve tesislere ait elektrik, su, doğalgaz vb. abonelikler kampüs müdürlüğü adına yapılacak, giderleri de kampüs müdürlüğünce karşılanacak.

• Kampüsteki okul ve kurumların bünyesinde kurulan döner sermaye işletmeleri, kendi mevzuat hükümlerine göre yönetilecek.

• En kritik madde ise eğitim alanında tüm kamu hizmetlerinin özel sektör eliyle yapılabileceği maddesi. Kampüsün “güvenlik, temizlik, yemek, taşıma ve benzeri” hizmetleri; hizmet satın alınarak özel sektöre yaptırılabilir diyerek bakanlık bir yandan artık kamu görevlisi ataması yapmamayı, kamu hizmetlerinin tasfiyesini amaçlıyor. Bir yandan da temizlik, güvenlik, yemek ve ulaşımı öğrenciler için paralı hale getiriyor. Benzeri hizmetler diyerek kamusal eğitimin gereği olan her tür kamu hizmetinin parayla satılacağı okul projesini hayata geçiriyor.

Bu proje ile birlikte çok sayıda yeni soru da karşımıza çıkıyor. Şu an eğitimin devam ettiği okullar, liseler buraya taşındığında o liselerin bulunduğu yerler, araziler için ne planlanıyor? Çok sayıda kamu okulu satışa çıkarıldı. Örneğin Eylül 2023’te Bursa’nın Osmangazi ilçesinde yap-işlet-devret modeliyle bir meslek ve bir de Anadolu lisesi inşaatı yapan müteahhit tarafından iki okul satışa çıkarılmıştı. Halka ait kamu arazisini alan müteahhit aynı zamanda yine halkın, kamunun kaynaklarından 8 yıl boyunca kirasını da almıştı.

ŞEHİR HASTANELERİ MANTIĞIYLA OKUL

Okulun en temel özelliklerinden biri ulaşılabilir, öğrencilerin evine yakın, yaşadığı yerle, şehirle iç içe olmasıdır. Öğrencilerin evlerinden, ailelerinden, yaşadıkları mahallelerden koparılması, aynı zamanda şu anda köylerde taşımalı eğitimin sınırlandırılması ile okullarına ulaşamayan, okuldan kopan binlerce öğrenci olduğu gerçeğini de yaşarken okullara ulaşımın da, kampüs denilen okulların içine yapılan yurtların da paralı hale getirilebileceği yönerge eliyle düzenlenmektedir.

Bu proje ulaşım, yurt vb. ücretleri ödeyemeyecek binlerce çocuğun zorunlu okul terkine neden olmayacak mı?

Çok sayıda lise kentlerin en merkezi, “rant değeri” en yüksek olan yerlerinde bu proje ile bu liselerin bulunduğu araziler, binalar satılığa mı çıkarılacak?

Kampüs okul projesi ile sağlığın paralılaştırılmasının ismi olan şehir hastanelerine benzer bir piyasalaştırma modelini hayata geçiriyorlar. Şehir hastaneleriyle kamusal sağlık hakkına ilişkin her hizmeti nasıl satılığa çıkardıysalar şimdi de kampüs okul ile kamusal eğitim hakkına ilişkin her hakkı satılığa çıkarıyorlar. Şehir hastanelerini ulaşımı zor şehir dışındaki yerlere nasıl açtılarsa aynısını şimdi de okullar için yapıyorlar. Şehir hastaneleri ile nasıl şehir merkezlerindeki hastaneleri satılığa çıkarıp, piyasalaştırmaya açtılarsa aynı adımı şimdi de şehirlerin en merkezi yerlerinde olan okullar için planlıyorlar.

Özel okullaşma halkın, kamunun kaynaklarından teşvik, destek diye aktarılan paralarla yüzde 24’e ülke tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Kamu okulları da kayıt parası, katkı payı, aidat, yabancı dil ağırlıklı proje sınıfları vb isimlerle, adımlarla yarı özelleştirildi.

Kampüs okul projesi ile devlet artık eğitimi tüm hizmet alanları ile yine halkın bütçesini, kaynaklarını, halka ait arazileri kullanarak özelleştiriyor. Tüm çocukların eşit, parasız, nitelikli kamusal eğitim hakkından sorumlu bakanlık özel okul açıyor.

Eğitimin paralılaştırıldığı her gün eğitim çocuklar, gençler için bir umut olmaktan çıkarılıyor. Okul terkleri artıyor. Çocuk işçiliği yaygınlaşıyor.