Moskova'dan notlar - 1: Trump’ın ipiyle kuyuya inilir mi?

Yaren ÇOLAK
Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesi için Rusya ile ABD arasındaki diplomatik temaslar arttıkça, Batı kaynaklarını takip eden gazetelerde “Barış yakın” başlıklı haberler yaygınlaşmaya başladı. Ancak, buzdağının diğer tarafında Rus gazeteleri ve uzmanlar bu süreci nasıl yorumluyor, merak konusu.
4’üncü yılına giren savaşın biteceği yönünde Trump’ın yaktığı yeşil ışık Rusya’da da tartışmaların gündeminde. Gazeteler yaklaşık iki haftadır Trump- Putin ikilisi etrafında dönen Ukrayna krizine odaklanmış durumda. Ancak Rus gazetelerini taradığımızda öne çıkan “ABD’ye kanmayın!” uyarısı oluyor.
Siyasetçilerin süreci sadece ‘olumlu’ değerlendirmekle yetinen açıklamaları ve uzmanların yaptığı yorumlar dikkate alındığında, ne Zelenski skandalı ne de İstanbul görüşmesi Trump’a güvenmek için yeterli bir zemin değil.
BARIŞA YAKLAŞIM ŞÜPHELİ
Sovyetler döneminin en önemli gazetesi olan Pravda bu konuda başı çekiyor. Gazetenin sayfalarını çevirdikçe sırasıyla karşımıza çıkan başlıklar ve farklı uzmanlar tarafından kaleme alınan analizler birer ihtar niteliğinde. Gazetede yayımlanan “ABD-Rusya görüşmelerinin coşkusuna neden kapılmamalıyız?” başlıklı röportajda Rusya Devlet Duması Üyesi Leonid Kalashnikov sorulara yanıt veriyor. Kalashnikov, söylenenler her ne kadar umut verici gibi görünse de Amerika’ya ve Avrupa’ya güvenmenin doğru olmadığına vurgu yapıyor.
Elena Bogatskaya tarafından kaleme alınan “Trump’la sadece çay-kahve içmemeliyiz” başlıklı yazıda da söylemlerin altının doldurulmadığına vurgu yapılıyor. Yazarın görüşü, ilişkilerde normalleşme olmadan bir barışın inşa edilemeyeceği yönünde. Yapılan karşılıklı açıklamaları ve İstanbul’daki görüşmenin ‘çay-kahve’ içmekten öte olmadığını düşünen uzman, tarafları gerçekçi bir diyaloğa davet ediyor.
ORTADOĞU KÖRDÜĞÜM
Bu konuya sayfalarında en çok yer veren gazetelerden biri de Kremlin karşıtı tutumuyla bilinen Kommersant. Amerikalı uzman Matthew Hoch ile yapılan "Trump barış görüşmelerini kazançlı bir fırsat olarak görüyor ve bunu değerlendirecektir" başlıklı röportajda, Trump'ın Ukrayna hamlesinin arkasında iki temel neden bulunduğu belirtiliyor. İlki, ABD halkı nezdinde oluşturmak istediği güçlü lider profili, ikincisi ise nükleer silahlanmadan duyduğu rahatsızlık. Röportajda asıl dikkat çeken nokta, uzmanın “Ukrayna'daki çatışmaların çözümü Ortadoğu’ya göre daha kolay” ifadesi.
Uzman, Trump’ın Ortadoğu politikalarına daha fazla odaklanılması gerektiğini vurgularken, Netanyahu’ya verilen desteği de gündeme getiriyor. Ayrıca, Trump’ın “İran hakkında savaş istemiyoruz” şeklindeki açıklamalarını hatırlatan uzman, yine “Trump’ın sözüyle kuyuya inilir mi?” diye düşündürerek olası senaryoları gündeme getiriyor.
Uzman, Washington Post ve Wall Street Journal gibi gazetelerin Amerikan istihbaratından edindiği bilgiler doğrultusunda yazdığı İsrail’in İran’a bir saldırı planladığı yönündeki haberlere dikkat çekerek soruyor: “Olası bu senaryoda Amerikan desteği ne olur? ABD,
İran'a karşı operasyonlar düzenleyecek olan İsrail'in yanında yer alırsa, Rusya ne yapacak? Kendini yalnızca bölgesel bir güç olarak görmeyen, artık bir süper güç olmayı hedefleyen Türkiye ne yapacak?” Hoch’a göre Ortadoğu'da durum çok daha karmaşık ve umutsuz.
PUTİNCİLER BARIŞ DİYOR
Tüm bunların aksine Putin’in ve Kremlin’in çizgisinden bir an olsun şaşmayan Argümanlar ve Gerçekler gazetesinde ise asker Aleksandr Sladkov, yaza kadar gelecek olan barışı müjdeliyor.