Müfredat, ÖMK, mülakata karşı birleşik mücadele
Yerel seçimlerden sonra iktidarın attığı her adım yeni rejimin kalıcılaştırılması sürecinin kesintisiz sürdüreceğinin açık ilanı oldu. Yumuşama, normalleşme diyerek iktidarın çizdiği sınırlarda tartışma yürütenler akıl dışı bir şekilde memleket tarihine ilişkin tek okuma yapmamış, yirmi iki yıldır bu ülkede yaşamamış gibi davranıyor.
Bir rejim inşasının, o rejimi kalıcı hale getirmenin temel adımı eğitim.
Bir yılı aşkın süre müfredatın değiştirileceğine dair açıklamalar yapıldı. Ekim 2023’te 12. Kalkınma Planı’nda yer alan “Öğretim programları milli, manevi, ahlaki, evrensel değerler doğrultusunda güncellenecek.” maddesi ile yedi ay önce öğretim programının değiştirileceği açıklandı. Talim Terbiye Kurulu sitesinde ders içerikleri paylaşıldı.
Müfredatın adından içeriğine öğrencilerin üstün yararı, kamusal fayda için değil bir partinin, sermayenin, şirketleşmiş tarikatların ihtiyaçları, yararı için bir müfredat hayata geçiriliyor. Değerler eğitimini esas alan, yeni bir insan, devlet, toplum tahayyülüne uygun öğrenci profilini yetiştirmeyi amaçlıyoruz denilerek laik, kamusal eğitime karşı en sert adımlardan biri atılıyor.
∗∗∗
Değerler eğitimi tartışması sağ, gerici yapıların uzun yıllardır dillendirdikleri siyasi araçlardan biri. 12 Eylül darbesi ve 24 Ocak kararları ile temelleri ülkemizde de atıldı. Çok sayıda uluslararası yayınla bu ideolojik faaliyet yaygınlaştırıldı. Journal of Moral Education (Ahlak Eğitimi Dergisi) değerler, ahlak, karakter eğitimini temel alan, kapitalizmi vazgeçilmez bir düzen olarak dayatan yüzlerce dergiden biriydi. Derginin sahibi Moral Capital (Ahlak Sermayesi) adında bir kurumdu. Dayatılan sermayenin ahlakıydı. Ortak özellikleri bir sermaye kuruluşu, bir hayır kurumu, hükümet, vakıf, dernek tarafından çıkarılması ideolojiyi, dini, anlayışı yaygınlaştırmayı amaçlamaları ve kar amaçlı gruplar olmalarıydı.
Ülkemizde de değerler eğitiminin gündemleşmesi AKP’nin iktidara gelişiyle eş zamanlı Değerler Eğitimi Merkezi’nin süreli yayın faaliyeti olan Değerler Eğitimi Dergisi’nin 2003 yılı başında yayın faaliyetine başlamasıyla oldu.
Yeni Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli de, değerler eğitimi tartışması da sınıfsal bir mesele. Dini şükür, fıtrat diyerek emek sömürüsüne, eşitsizliğe boyun eğmenin temel aracı, rıza aygıtı haline getirme meselesi.
Şimdi de mülakat, ÖMK başta olmak üzere öğretmen alımı ve istihdamında rejime, müfredata uygun öğretmen, iktidarın öğretmenini yaratma çabalarına hız veriyorlar. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu da aynı müfredatta olduğu gibi kapalı kapılar arkasında patronlar ve tarikatlarla birlikte hazırlıyorlar. Bu açıkça söylemekten de imtina etmiyorlar.
∗∗∗
Aylardır başta taban maaş hakkı olmak üzere mücadele yürüten özel öğretim kurumları öğretmenleri ile ilgili sorulan soruya Milli Eğitim Bakanı ‘‘Özel okul temsilcileriyle görüşüyoruz. Çözümler üretmek için çaba sarfediyoruz’’ diyor.Özel okul öğretmenleri, sendikaları ile görüşmeyenler, bakanlığın kapısından öğretmenleri gözaltına aldıranlar, patronlar ne isterse onu yapacaklarını söylüyorlar. Bakanın müsteşar olduğu dönemde özel okul patronları istedi diye taban maaş hakkını öğretmenlerin elinden alanlar, ÖMK’yı da patronlar, tarikatlarla birlikte yeniden düzenliyor.
Mülakat hukuksuzluğunu sürdürüyorlar. Ataması yapılacak öğretmen sayısı yirmi bin. Mülakata çağrılacak öğretmen sayısı da son başvurularla birlikte en az seksen bini bulacak. İktidarın öğretmenini yaratmak adına binlerce öğretmenin daha emeğini, umudunu ellerinden alacaklar.
ÖMK ile mülakat da yetmez diyorlar. Öğretmen Akademisi son ismiyle Milli Eğitim Akademisi ile atanma kriterleri arasına manevi değerler bilgisi giriyor. Hangi öğretmen iktidarın “değerlerini” daha iyi anlatırsa o isimleri öğretmen olarak atayacaklarını açıklıyorlar.
Müfredat, mülakat, öğretmen akademisi, ÖMK, ÇEDES ve onlarca protokolü iş birliği, Maarif Vakfı’na, tarikatlara, sermayeye sınırsızca ayrılan kamu kaynakları…
Bu denli büyük kuşatmayı kıracak tek irade halk muhalefeti, birleşik mücadele.
Ferman iktidarınsa okullar, sokaklar bizimdir.