Muğla’nın Güneş Tiyatro Atölyesi
Muğla’da kurulan Güneş Tiyatro Atölyesi kentte yaşayanları sanatla buluşturuyor. Esnaf, kamu çalışanı, öğrenci, işçi gibi çeşitli meslek gruplarından oluşan ekip bu sezon boyunca 3 yeni oyun sergiledi.
Mahir KANAAT
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin Deniz Yıldızı Projesi ile 2010 yılında kurulan Muğla Güneş Tiyatro Atölyesi kentte yaşayan herkesi sanatla buluşturmaya devam ediyor. Her sezon başka bir oyun sahneleyen Güneş Tiyatro Atölyesi’nde tiyatro ekibini amatörler oluşturuyor. Ekipte kentte yaşayan esnaf, memur, işçi, öğrenci gibi çeşitli meslek dallarından insanlar bulunuyor.
Güneş Tiyatro Atölyesi kurucu üyelerinden Hakkı Büyükgül, kente her eser ile derdini anlatan bir grup olduklarını ve hiç vazgeçmediklerini söyledi.
Büyükgül, “Bugüne kadar her sene 1 oyun sergileyerek 14 oyun oynadık. Zaman zaman kadromuz 20’lerden 15’lere bazen 3’lere kadar düştü. O noktada dahi bırakmadık, Güneş Tiyatro Atölyesi çok önemli, bu kentin tiyatrosu” dedi.
2023-2024 sezonunda en üst seviyelerini yaşadıklarını belirten Büyükgül, “Bertol Brecht’in Üçüncü Reich’in Korku ve Sefaleti isimli oyununu yorumladık. Oyunda toplumun korku ve baskıyla nasıl dönüştürüldüğü, Hitler’in medyayı, yargıyı, iş dünyasını ele geçirerek oluşturduğu sistemde insan reflekslerini anlatıyor. 16 kişilik ekiple oynuyoruz ve seyirciden çok refleks aldık, politik göndermesi çok olan bir oyun.
Bu sezon sahnelediğimiz diğer oyun ise 18 kişilik ekip ile yorumladığımız Metin Kaçan’ın Ağır Roman isimli oyunu. İstanbul’da bir varoşta yaşayan insan hikâyesi. Adeta yok olmuş ve kendilerini bulmak gibi bir dertleri olmayan, yalnızca yaşam mücadelesi veren ve yok olmuş bir dünyada yaşayan insanların hikâyelerini anlatıyor. Öteki oyunumuz ise Stefan Tsanev’in yazdığı Jeanne D’arc’ın Öteki Ölümü. Bir tarafı absürt ama ironik bir göndermesi olan, Tanrı’nın yeryüzüne inmesiyle insanların tanrıya ‘bana da yardım et’ dediği noktayı Jeanne D’arc’la bütünlemiş ve bir metin ortaya çıkarmış yazar. Tanrının bile ideallerinden vazgeçtiği bir dünyayı anlatıyor” dedi.
Salon bulmanın zor olduğunu belirten Büyükgül, “Salon sıkıntımız var. İlçeler çok daha sıkıntı, düğün salonunda oynadığımız bile oluyor. Bağımsız bir tiyatro olarak biz oynadığımız oyunlardan çok cüzi ücretler alarak bir sonraki oyunun dekorunu kostümünü tamamlamaya çalışıyoruz. Bir oyundan yeterli para kazanamazsak bir sonraki oyunun ya dekorunda ya kostümünde eksikler olabiliyor. Bu belki de yaşadığımız en büyük sıkıntı. Belediyeler yerelde sanat yapan ekiplere bir fon ayırabilse ve adil bir şekilde dağılsa mükemmel olacak” ifadelerini kullandı.