Mülksüz, çıplak, uyumsuz

Engin GÜNAY

“Hayat deyince aklıma iyisiyle, kötüsüyle biriktirdiğim anılarım geliyor. Anımsadım hüzünlendim, anımsadım mutlu oldum, gülümsedim. Anımsamak acı veriyordu, o acıyı yaşadım.”

Mesut Kara son kitabının son paragrafında yukarıdaki cümlelere yer vermiş. Okurken onunla birlikte yer yer hüzünleniyor, yer yer gülümsüyorsunuz, yer yer o acıyı hissediyorsunuz.

Bu kitapta yaşamıyla yüzleşen Mesut Kara, daha önceki kitaplarından Mülksüz ve Çıplak'ta kendisiyle ilgili kullandığı kavramlara bu kez bir yenisini ekliyor: Uyumsuz. Mesut Kara'nın mülksüz ve çıplak olduğu ne kadar doğruysa uyumsuz olduğu da o kadar doğrudur.

Çocukluğunu ve ilk gençliğini yaşadığı ve unutulmaz izler bırakan Kartal'ın ve Pendik'in 70'li yıllarından başlayarak tanıdığı, İstanbul'un Galata Köprüaltı, Cağaloğlu, Kadıköy Yeldeğirmeni, Beyoğlu, Cihangir gibi semtlerinde karşılaştığı kişiliklerin hiçbirini unutmuyor. Ne kadar çok - ünlü, az ünlü, ünsüz ya da gölgede kalmış- insan tanımış, ne kadar çok çevreye girmiş çıkmış, ne tür işlerle uğraşmış şaşırıyorsunuz.

11 adet kitap yazmış, elimizdeki 12. kitabı. Belgeseller çekmiş, dergiler çıkarmış, gazetelere köşe yazıları yazmış. Sonunda elinde avucunda kitapları, yaşadığı hastalıklar, felç, kalp krizi ve biriktirdiği anıları kalmış, bir de halen yanında olan dostları ve sevgili köpeği Tarçın. Ama bir tek şey hiç değişmemiş: Mesut'un uzlaşmaz muhalif kişiliği.

Birçoğumuzun gençliğini yaşadığı 70'li yılları naifliğiyle, savrulmalarıyla, aynı zamanda sert ve trajik boyutlarıyla anlatıyor. Unutamadığı çocukluk ve ilk gençlik yılları, yazlık kışlık sinemalar, çay bahçeleri, arkadaşlıklar, dostlukların yanı sıra ihanetler de benliğinde silinmeyen izler bırakmış. Bu dönemi İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın katkılarıyla hazırlanan, İstanbul'un seksen semtinin anlatıldığı seksen kitaptan biri olan Pendikli Yıllar / Sine-Masal Anılar kitabında detaylarıyla anlatıyor.

En büyük tutkusu Yeşilçam Sineması. Kitaplarının büyük bölümü Yeşilçam tarihi ve sinema üzerine. İlk kitabı Artizler Kahvesi'ni (1997) Yeşilçam'da Unutulmayan Yüzler (1999), Yeşilçam Hatırası ve diğerleri izliyor. Ayrıca Erkan Yücel Belgeseli, Fantastiğin Sineması ve Unutulmayan Yüzler gibi belgesellerin yönetmenliğini yapıyor, başka belgesellerin senaryo yazarlığını ve danışmanlığını üstleniyor, 2007-2008 yıllarında Akademi İstanbul'da Sinema Tarihi dersleri veriyor.

BİR UYUMSUZUN HATIRA DEFTERİ, Mesut Kara, Klaros Yayınları, 2022

2010’dan sonra önce kısmi bir felç -sol kolunu kullanamaması nedeniyle kameraya veda ediş anlamına geliyor bu- bir süre sonra gelen kalp krizi hayatının akışını bütünüyle değiştiriyor. Bu süreçte İstanbul'dan ayrılıp dostlarının olduğu Kuşadası'na yerleşiyor. Kitap stantları açıyor, takı ve kitap satıyor, İbramaki Sanat Galerisi'nde projeler yapıyor. Kuşadası Kitap ve Edebiyat Günleri ve Yazarlar Şenliği'ni başlatıyor. Bir dönem sonra Kuşadası Belediyesi Kültür İşleri'nde düzenli işe alınıyor. Başkan değiştikten sonra yeniden işsizlik günleri ve ardından emeklilik.

Bir süre Birgün Pazar ekinde sinema yazıları yazdıktan sonra Kasım 2012’den bu yana Evrensel Gazetesi Pazar sayfalarında Sine-Masal başlığı altında yazmaya başladığı yazılarını halen sürdürüyor.

Mesut Kara sağlık sorunları ve yaşadığı tüm talihsizliklere rağmen yazmaya, üretmeye devam ediyor ve de yüreği sımsıcak uyumsuzca direniyor bu dünyanın zorluklarına.

Evet, bu kitap Bir Uyumsuzun Hatıra Defteri. Ancak unutulmamalı ki, Albert Camus'nün kullandığı biçimiyle uyumsuz kavramı tümüyle pozitif bir anlamla yüklüdür.