Ülke olarak müzik üretimi kısmında sayıca geride değiliz ama vizyon ve teori konusunda durup düşünmek gerek. Şayet dünya müzik endüstrisine yaklaşmanın yolu bu tip örgütlenmelerden geçecek: Bağımsız Müzik Yapımcıları Derneği.

Müzik insanları birleşin
Fotoğraf: Freepik

GRGDN Müzik’in kurucusu ve sahibi Hadi Elazzi’nin fikriydi. Nicedir yurtdışındaki benzer oluşumları takip ediyordu; zaten bazı bağımsız plak firmalarının da Türkiye mümessiliydi. Merlin, Impala, WIN gibi oluşumların bağımsız müzik için nasıl örgütlendiklerine şahit olduktan sonra burada bir benzerinin olması gerektiğine hükmetmiş ve niyetini yakın dostları Engin Akıncı ile Haluk Polat’a açmaya karar vermişti. Üçlü yaklaşık bir-birbuçuk yıl kafa patlatmış, sonunda kendilerine bir yol haritası çizmişlerdi.

Hadi ve Haluk, Warner Bros.’ta çalışırken Csaba Nasz adlı arkadaşları State 51 namına 2019’da Türkiye’ye geldiğinde bu oluşumların ana fikrini anlatmıştı. Dernek yurtdışındaki benzer firmaların da ihtiyaçlarını karşılamaya yönelikti. Üçlü böyle bir yapılanmanın içinde olup olamayacakları konusunu masaya yatırmış; 2020 başında niyeti bozmuşlardı.

Derneğin Avrupa’daki ayakları, AB ile bütünleşmiş; yanı sıra her ülkedeki meslek birlikleri ve dijital dağıtım platformları ile karşılıklı yoğun mesai harcıyor, bağımsız müziğin sektörde büyük çarklar arasında öğütülmemesi için çalışıyordu. Türkiye pazarının da zincire eklenmesini istediğinden buradaki kontakları devreye sokmuşlardı. İnterneti ve sosyal medyayı yoğun kullanan, genç bir nüfusa sahip olan Türkiye bu ağda teorik olarak önemli bir yere sahip olabilirdi. Müzik tüketimine bakıldığında potansiyel yüksekti; benzer Avrupa ülkelerinde olduğu üzere çok sayıda küçük yapımcı vardı ve büyük firmalara karşı haklarını korumak istiyorlardı. Dernek 2021 Aralık ayında, Avrupa zincirinin 34’üncü ayağı olarak kuruldu.

MÜZİK ADINA ÖRGÜTLÜLÜK

Dijital dünya müzikte de hemen her gün bir şeyleri değiştirirken, bırakın ayak uydurmayı, takip etmek bile olanaksızdı. Dünyada nerelere gidildiğini anlayabilmenin en iyi yollarından biri bu örgütlenmenin komitelerine dâhil olup, toplantılarını izlemekten geçiyordu.

Ülke olarak müzik üretimi kısmında sayıca geride değiliz ama vizyon ve teori! İşte orada biraz durup düşünmek gerek. Bizim piyasamızla dünya müzik endüstrisi arasında hep bin ışık yılı mesafe vardı. Şayet bu mesafe bugün kısalacaksa (inşallah!) bunun yolu bu tip örgütlenmelerden geçecek. Bu örgütlenmeler firmalar arasındaki orantısız gücün, haksız rekabetin ve eşitsiz kazancın giderilmesini de hedefliyor. Bir piyasanın endüstri haline getirilmesi hedefi de denebilir buna.

Bağımsız müzik arsasındaki dağınık oyuncuları bir araya getirerek güç oluşturmak bir başka hedef. Türkiye’nin farklı majörleri ve özgün sisteminin kendine göre kurulmuş bir zembereği var. Ortalama bir yüzdeyle; 10 küsur firma piyasanın yüzde doksanına yakınını elinde tutuyor. Diğer (ve meslek birliklerine üye olma kıstaslarını yerine getiremeyen) yüzlerce firma ise dağınık bir biçimde duruyor. Majörler ellerindeki güçle piyasayı domine ederken küçük yapımcıların sesi gür çıkamıyor. Eskinin Kral TV’sinde klibini döndüremeyenler şimdi dijital platformlarda listelere girme mücadelesi veriyor ya da veremiyor. Evet, bu oluşumda yurtdışı firmalarının burada daha güçlü biçimde bulunma isteği var ancak mühim olanı buradaki müzik insanlarının örgütlü biçimde bir araya gelebilmeleri...

TEMEL AMAÇ ÇÖZÜM ÜRETMEK

Herkes bu oluşumu duyduğunda mevcut meslek birliklerine alternatif bir yapı olacağını düşünmüştü. Oysa meslek birliklerinden birine üye olmak, derneğe üyelik için engel teşkil etmiyor. Bu oluşumun temel amacı para toplamak, dağıtmak değil. Temel amaçlardan biri her gün kuralları değişen yenilenen müzik dünyasının meselelerini anlamak, anlatmak, çözüm üretmek. Örneğin 13 Kasım Pazar günü Müze Gazhane’de yaptıkları ücretsiz etkinlikler bir çeşit temel eğitim niteliğindeydi.

5 eserin kayıt tescil belgesine sahip olan ve Kültür Bakanlığı’ndan yapımcı belgesi almış herkes bu derneğe üye olabilir. Bir de (başkasının sanatçılarına göz koymamak türünden) etik değerler açısından dernekten iki kişinin referansı...

İki yıllığına seçilmiş yönetim kurulunda başkan Hadi Elazzi, başkan yardımcısı Engin Akıncı, genel sekreter Haluk Polat, sayman Ayhan Orhuntaş. 20’nin üzerinde üye var şu an. Ofis Emirgan’da Hadi’nin iki katlı evinin üst katı. Aidatlar da cüzi; o nedenle derneği ayakta tutmak için birtakım organizasyonlar düzenlenecek. Yolları açık olsun…