Nasrallah’ı devlet terörü öldürdü
Michael LAVALETTE
İsrail’in Beyrut’a yönelik bombardımanın Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı öldürerek, Ortadoğu’yu bölgesel bir savaşın eşiğine getirdi.
Hizbullah, liderleri Hasan Nasrallah’ın cuma gecesi Beyrut’un Dahiye mahallesinde ağır bir İsrail bombardımanında şehit edildiğini açıkladı.
SIĞINAKLARA ATILAN BOMBA SAYISI 85
İsrail mahalleye bir tonluk sığınak bombalarından 85 tane atarak devasa bir yıkıma sebep oldu. Patlama şehrin her yerinden hissedildi. ‘Hassas’ bombaların düştüğü bölgede dev kraterler oluştu ve yüzlerce insan yaşamını kaybetti, yaralandı ya da yıkılan binaların altında kaldı. Birçok kişiye ulaşılamıyor.
Ana akım medya bunu her ne kadar ‘hedef gözeten’ bir saldırı olarak haberleştirse de sığınak bombalarının yerleşim yerlerinde kullanılması bir savaş suçu sayılıyor, İsrail’in uzayan savaş suçları listesine eklenen bir madde daha oldu.
Bugün Lübnanlı binlerce aile ya ölümlerle ve yaralılarla ya da evlerini ve mahallerini kaybederek bu saldırıdan doğrudan etkilendi. Nasrallah 32 yıl boyunca Hizbullah’a liderlik etti. Lübnan’ın Şia nüfusu içerisinde müthiş sevgi duyuluyordu ve kendi zamanında Hizbullah’ı küçük bir direniş örgütünden parlamentoda temsilcileri, sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler veren kuruluşlar ağı olan büyük bir siyasi partiye dönüştürdü. Ayrıca silahlı kanadını da büyütüp genişleterek bölgenin en çetin direniş örgütlenmelerinden biri haline getirdi.
Nasrallah ayrıca İran destekli ‘direniş ağının’ Irak, Suriye ve Lübnan’da varlık gösteren önemli liderlerinden biriydi. Ölümü tüm bölgeyi etkileyecektir. En çok ve trajik şekilde de Lübnan’ı etkileyecektir. Lübnan çok parçalı bir toplum. Henüz daha 1920 yılında modern Lübnan’ın kurulduğu dönemde Fransız sömürgecileri tarafından ülke mezhepçi saiklerle bölünmüş durumdaydı. Ancak Nasrallah’ın öldürülmesi, Şii mahallelerinin hedef alınması ve saldırıların boyutu, Lübnan halkını İsrail saldırılarına karşı birleştirecektir.
Nasrallah’ın ölümü bölgedeki gerilimleri uç bir noktaya taşıyarak topyekun bir savaşa daha fazla yaklaştırdı.
Nasrallah’ın şehit düşmesinin Hizbullah’a ağır bir darbe vurduğuna şüphe yok. Geçen hafta gerçekleşen benzer saldırılar, Hizbullah içerisindeki güvenlik ihlalleri örgütte önemli bir gerilemeye işaret ediyor. Ancak tüm bunlar Hizbullah’ın yenilgisi ya da halk desteğinde bir gerileme anlamına gelmiyor.
Yaşananlar ayrıca mevcut Lübnan-İsrail savaşını geri dönüşsüz bir noktaya getirdi. İsrail’e karşı hem Hizbullah hem de direniş ittifakından misillemeler gelecektir.
Şu an için İsrail’in savaşın eşiğinden geri adım atacağına dair hiçbir işaret yok. Beyrut’u, Beka Vadisini ve ülkenin güneyini hedef alan bombalı saldırılar, Nasrallah’ı öldürmekle övünen İsrail ordusu tarafından cumartesi günü itibariyle tüm hızıyla sürerken, Hizbullah’a ve Lübnan’da devletin yeniden mevzilenme çabalarına ölümcül bir darbe vurduklarına duydukları inanç, belki de kara operasyonunun da yakın olduğu anlamına geliyor.
BÖLGESEL SAVAŞ TETİKLENİR Mİ?
Nasrallah’ın öldürülmesi İsrail’i bölgesel bir savaşı tetikleme hedefine daha da yakınlaştırdı. Burada bir görev de ABD’deki savaş karşıtı gruplara düşüyor, sokağa çıkarak hükümeti İsrail ile ilişkisini keserek terör devletine silah yollamayı bırakması ve İsrail’den Gazze ve Lübnan’dan elini çekmesini istemesi için baskı altına almaları gerekiyor.
counterfire.org’dan çeviren: Yusuf Tuna KOÇ