Geçen hafta en çok konuşulan konulardan birisi seçmen sayısının nüfus artışından daha fazla olduğu meselesiydi. Nüfus artışını doğum, ölüm ve net göç sayıları belirler. Doğum ölümlerden artan bakiye ve gelen ve giden göç farklarının toplamı nüfusun arttığını veya azaldığını gösterir. TÜİK adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre bu verileri güncellemektedir. Kurumun siyasi baskılarla karşılaştığı doğrudur ama orada biraz mesai yapmış birisi olarak çok değerli nüfus uzmanlarının çalıştığı konusunda size garanti verebilirim. İktidarın herşeyi manipüle etmekteki maharetini eleştirirken nüfus uzmanı arkadaşları tenzih etmek gerek.

Aşağıdaki grafikler gündem olan 2018 ve 2022 yıllarının nüfus piramitlerini göstermektedir. Beşli yaş grupları üzerinden hesapladığımız her yatay bar o gruptaki nüfusun toplam içindeki oranını kadın ve erkek için ayrı ayrı gösterir.

2018

Burada görmemiz gereken iki nüfus hareketi var. Birincisi nüfus piramidinin üst barlarında, örneğin 60 yaş üzeri yaş gruplarında 2018 yılına göre artışlar olduğu. Bu bize insanların daha uzun yaşadığını gösteriyor. Aynı zamanda doğurganlığın azaldığı Türkiye’de en alttaki yaş grupların da küçülme olduğunu görüyoruz. Nüfus artışı kabaca üst gruplarda ölümler azaldıkça ve alttada yeni doğanların eklenmesiyle ortaya çıkıyor. Buna bir de net göç ekleniyor. Net göç genel olarak seçmen sayısına geç etki yapan bir unsur çünkü göçmenlerin seçme seçilme hakları ancak vatandaşlık kazandıktan sonra mümkün oluyor.

Buraya kadar gösterdiğimiz Türkiye’de doğum ve ölümlere dayalı doğal nüfus artışının az olduğu. Peki nüfus az artıyorsa ve göçmenler hemen oy verme hakkı elde edemiyorsa seçmen sayısı nasıl artıyor?

Bunun yanıtı da yukardaki nüfus piramitlerinin 10-14 ve 15-19 yaş gruplarında gördüğümüz kaymalar. Türkiye nüfusunun yakın bir zamana dek çok genç bir yapıya sahip olduğunu hatırlayalım. Dolayısıyla alttan gelenler olgun yaş gruplarında ciddi artışlara yol açmaktalar.

Yukarıda ölümlülük azalırken, aşağıdan da kalabalık genç nüfuslar gelince, 18 yaş üstü, yani oy verebilecek nüfus genel nüfus artışından daha yukarda seyretmektedir.

Burada bir önceki seçimde, 2018’de 13 veya 14 yaşında olanların bu seçimde oy kullandıklarını, yani kabaca alttan üçüncü bardaki nüfusun yarısının seçmen statüsü kazandığını görüyoruz. Bu yüzde 2 dolayında bir artış. Aynı şekilde 2018’de 15 veya 17 yaşında olanlarında seçmen statüsüne geçtiğini görüyoruz. Yani yüzde 2 puanlık artış da orada var.

Bu seçmen sayısına toplamda yüzde 4 puan veya üç buçuk milyon dolayında bir eklenme demek. Aynı nüfus piramitleri bize toplam nüfus içinde yetişkinlerin oranının yaklaşık yüzde 80 olduğunu da gösteriyor. Oransal olarak baktığınızda bu kabaca yüzde 6 artış demektir.

Yani seçmen sayısının nüfus artışından fazla olması normal bir durum. Çok da takılmamak lazım.

Pazar ne yapacağınızı biliyorsunuz.