Google Play Store
App Store

6 yaşındaki çocuk evlenebilir demenin kendisi suç iken bu suçu işleyen neden Boğaziçi Üniversitesi’’ne çağrılır?

Bu suçu işleyen neden yüzlerce polis tarafından korunur?

Neden yüze yakın genç bu suçu işleyeni, üniversitesinde yapılan bu “etkinliği” protesto ederken biber gazıyla müdahale edilerek, darp edilerek, ters kelepçe takılarak gözaltına alınır? Ve bu yazıyı yazdığım dakikalarda bu suçu işleyeni protesto ettiği, Anayasal ve demokratik haklarını kullandığı için on beş genç neden tutuklamaya sevk edilir?

Nureddin Yıldız “vakası” münferit mi, ideolojik mi?

∗∗∗

Zorunlu eğitim süresinin azaltılması tartışmasından, aile yılına, toplumsal cinsiyet eşitliğinin hedef alınmasına, doğurganlığın azalması gündemine, nüfus politikalarına ve Anayasa değişikliğine her adımda evlilik yaşının düşürülmesi, çocuk yaşta evliliklerin yaygınlaştırılmasına yönelik adımlar siyasi iktidarın ana gündemi.

Siyasal islamcılar varlıklarının ve siyasi bekalarının gereği bir kez daha kapitalizmin imdadına yetişiyor. Dünya’da ve ülkemizde yoksulluğun, işsizliğin, güvencesizliğin artışı ile birlikte nüfus, doğurganlık azalıyor ve sermaye, patronlar ucuz hatta bedava iş gücü bulamayacak olmanın paniğini yaşıyor. Kamusal haklar “devlete yük” denilerek kreşe gerek yok çocuk bakımı –fıtratın gereği- kadınların işidir vb. söylemlerle kadınları, kız çocuklarını dört duvar arasında yaşamaya çağırıyor. Kadınları, çocukları esnek, yarı zamanlı, güvencesiz, düşük ücrete –hatta ücretsiz- çalıştırmanın yaygınlaştırılmasını istiyor. Kapitalizmin ihtiyaçları için din araçsallaştırılarak, fıtrat, kader, ahilik, aile, milli ve manevi değerler denilerek çocuk yaşta işçilik, çocuk yaşta evlilik için adımlar hızlandırılıyor.

Nureddin Yıldızların rejimini yaratmanın yol taşlarını adım adım ördüler.

∗∗∗

2009’da MEB yönetmelik değişikliği ile ortaokul ve lise öğrencilerinin nişanlanabileceği, evlenirse ortaöğretimde örgün eğitimden çıkarılacağını düzenleyerek çocuk yaştaki evliliklere hukuki kılıf hazırladılar. 2012’de 4+4+4 yasasıyla eğitimi kesintili hale getirerek, ilkokuldan sonra çocukların hafızlık eğitimi gibi isimler adıyla okuldan kopuşunu hızlandırdılar. Kamusal, parasız eğitimi adım adım budayarak çocukları Aladağ’da, Karaman’da yüzlerce yerde tarikatlara, tarikat yurtlarına mecbur bıraktılar. 2012’de dini eğitim veren yurt ve pansiyonların denetimi MEB’ den alınarak Diyanet’ e verildi. 2013’ te TCK’de yapılan değişiklikle kanuna aykırı eğitim kurumu açmak, işletmek suç olmaktan çıkarıldı. Her şey sermaye, her şey şirketleşmiş tarikatlar içindi.

2015’te AYM çocuk cinsel istismarını düzenleyen 103. maddede iptal kararı verdi. 2016’da cinsel ilişkiye “rıza” yaşının 15’ten 12’ye düşürülmesinin önünü açtı. Evlilik ihtimali denilerek çocuk yaşta evlilik 12 yaşa düşürüldü, çocukların tecavüzcü ile evlendirilmesinin önü açıldı. Yine 2016’da çocuk istismarcısının tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca “sorunsuz ve başarılı” evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanması meclisten geçti. 2017’de müftülüklere ve onların belirleyeceği din görevlilerine resmi nikah kıyma yetkisi mecliste onaylandı. Böylece erken, çocuk yaşta evlilikler ve çokeşlilik önündeki engelleri kaldırdılar. Aynı düzenlemede Nüfus Kanunu’na göre annenin yaşı önemsenmeyip evlilik dışı doğan çocukların nüfusa bildirim kolaylığı da düzenlendi. 2019’da Adalet Bakanlığı çocuk istismarı ile ilgili verilerin yayımlanmasına son verdiğini açıkladı. 2002-2017 arası ayrıntılı veriler erişime kapatıldı.

Daha onlarca adımı ekleyebiliriz.

Sonuç olarak; zorunlu eğitim tartışması, Medeni Kanun’un hedef gösterilmesi, aile yılı, toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan politikalar, nüfus politikaları ve Anayasa değişikliği ile Nureddin Yıldızlar rejiminin inşası ve kalıcılaştırılmasının son raunduna hazırlık yapıyorlar.

Nureddin Yıldız “vakası” münferit değil, ideolojik. Çocukluk, evlilik yaşı, zorunlu eğitim süresi, laiklik, bilimsel eğitim sınıfsal bir mesele, sınıfın meselesi biz emekçilerin meselesi.