Nuri Dölek kadim dostum!
Dünyada ve ülkemizde yaşananların ne denli acı ve bir o kadar da toplumu ilgilendiren çok önemli gündem maddeleriyle dolu olduğunu biliyorum…
Daha önceleri de söylediğim bir sözü yinelemeden geçemeyeceğim…
Herhalde dünyada, toplumu meşgul eden değişken gündem maddeleriyle dolu bizim gibi başka bir ülke yok…
∗∗∗
Önceki gün benim ve ailemi doğrudan ilgilendiren bir durumu, sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kadim dostum, yoldaşım, kardeşim ve dava arkadaşım Nuri Dölek’i kaybettim.
Benim için bugün, tüm gelişmeler, gündemler, olaylar, Nuri’nin ölümünün arkasında kaldı…
∗∗∗
Evet, her insan çok değerlidir. Ve her kayıp da çok üzüntü verir…
Sevdiklerinizin elinizden kayıp giden yaşamı, insana elem vermekten öte, şaşkınlığın, acının ve isyanın ta kendisine dönüşüyor…
Düşünün, yıllarca birlikte yol yürüyerek, çalışıp, gülüp ağlayarak, başarılar ve yenilgileri paylaşarak geçen bir ömür, birden yok oluyor…
Kardeşlikten daha da ileri bir dayanışma, dostluktan daha güçlü bir güveni kaybediyorsunuz…
Yarınlar nasıl olacak düşüncesi sizi bir belirsizliğin içine atıyor…
Alışkanlıklarınız aniden yok olacak korkusu etrafınızı sarıyor…
∗∗∗
Nuri’yle yoldaşlığımız 41 yılı geçti…
Siyasete atıldığımdan günden beri sola, sosyal demokrasiye inanarak verdiğimiz mücadele dile kolay tam 41 yıl sürdü…
41 yıl acı tatlı günlerimiz geçti…
Düşünce ayrılıklarımız da oldu, uygar insanlar olarak tartıştık, ikna olduk ya da ikna ettik…
Ama hiç ayrılmadık…
∗∗∗
Nuri’yle her gün görüşürdük. “Gündemi değerlendirir, lafı Mersin’e getirirdi…” Partinin eksikleri ya da başarılarını anlatırdı…
Nuri Dölek, siyaseti çok iyi okurdu ve değerlendirmelerinde de çok gerçekçiydi…
Devrimciydi. Laik demokratik sosyal hukuk devletine inanarak mücadele etti…
Nuri Dölek, 12 Eylül faşist dönemi sonrası Mersin’de il başkanlığı, ilçe başkanlığı, Belediye Meclis üyeliği yaptı…
Bu süreçte Mersin’e ve halkına çok büyük hizmetler verdi…
Aklında ve yüreğinde de hep Mersin vardı…
Kalbi dost sevgisi, vicdanı adalet duygusu, aklı da halka hizmet anlayışıyla doluydu…
Mağdurun yanında mağrurun karşısındaydı…
Tanıdığım en dürüst kişiydi. Yüksek ahlak kurallarına sahipti...
Yalanın, talanın, haksızlığın ve hırsızlığın en büyük düşmanıydı…
Kurallara uyar, kimseyi incitmek istemez ama yapılan yanlış ve haksızlıkları da bağırarak söylemekten çekinmezdi…
∗∗∗
Karış karış, Mersin’i ve Türkiye’yi dolaştık…
Dost canlısıydı, her bölgede kentte ya da köyde mutlaka bir seveni vardı…
Hafızası çok kuvvetliydi ve İnsanları her yönüyle tanırdı…
Herkesle Dürüstçe konuşur, sevgiyle kucaklardı…
Ona karşı yanlış yapanların aleyhinde tek söz etmez, ben olayları başkalarından duydukça da bana “boş ver değmez abi” derdi…
∗∗∗
Çok sıkı bir “Mersin İdmanyurtluydu”. Uzun süre MİY genel Kaptanlığını yaptı…
Bu arada Beşiktaş maçlarını da kaçırmazdı.
Kabristanda sonsuzluğa uğurlarken, siyasetçi, sporcu ve sevenlerinin çok kalabalık olması ona olan sevginin tezahürüydü…
∗∗∗
İnsan sevgisini hayvan sevgisiyle pekiştirmişti.
İnanın, Mersin’in her mahallesinde Nuri’nin arabasının geldiğini önce, kediler ve köpekler haber verirdi…
Bagajına bir şey koyamazdınız çünkü, kedi ve köpek mamalarıyla doluydu…
Kahve konuşmalarım sırasında “bir ara Nuri kaybolur, sonra gelir en arka sıradan konuşmaları dinlemeye başlardı.” Yani kedi ve köpekleri doyurma görevini” tamamladığını anlardım…
∗∗∗
Tanıdığım ve dost olduğu en iyi yoldaşımı kaybettim. Acım sonsuz… Ailesi ve sevenlerinin başı sağ olsun…
LAZKİYE VE TARTUS’DAKİ SOYKIRIMI LANETLİYORUM…
Suriye üzerinde oynanan oyunlar yeni bir dönemece girdi…
Bir yandan İsrail ve ABD, diğer yandan İran, Suriye’deki farklı ırk, inanç, dil ve mezhepleri çatıştırarak alanda hakimiyet kazanmaya çalışıyorlar…
Özellikle silah bırakmayan Esat’çıları bahane ederek, ALEVİ/NUSAYRİLERE vahşice saldırmaktalar…
Tam bir soykırım dehşeti yaşanıyor…
Yapılan “Etnik temizlik katliamı” kabul edilemez…
“Suriye’nin kaderini biz belirliyoruz” diyenlerin bu konu da tek söz etmemesi ilginçtir.
Ses çıkarılmaması, bu vahşete katıldıkları anlamına gelir…
”Cem Evi Cümbüş yeri” diyerek, öteden beri Ülkemizdeki Alevileri dışlayan anlayış, gerekli müdahaleyi hemen yapmazsa sonunda bu vahşet korkarım ki, Türkiye’ye de sıçrar…
İsrail ve ABD’nin niyetleri zaten belli…
∗∗∗
Yoksulluk, sefalet, üzüntüler, sıkıntılar, açlık ve felaketlerin bitmesi için tehlikeleri yaratan AKP iktidarı artık bitmeli…
Yönetemeyen bu iktidar, dürüst ve demokratik hemen seçimle gitmeli…